kol gezmek kelimesinin mecaz anlamı:
Kötü durum ve davranışlar çokça olmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
yıldız kelimesinin mecaz anlamı Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
dağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acısı yüreğine işlemek. 2. (Çok sıcak, soğuk veya acı bir şey) Yakmak.
bayat kelimesinin mecaz anlamı Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
domuzluk kelimesinin mecaz anlamı Hainlik, haincesine inatçılık.
paralel kelimesinin mecaz anlamı Aynı zaman içinde gelişen veya aynı özellikleri gösteren (olay, düşünce vb.).
Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
dağlı kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba, görgüsüz.
kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.
incinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse, üstün olan birinin kendisine karşı olan herhangi bir hareketinden acı duymak, üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak.
götürmek kelimesinin mecaz anlamı Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak.
çuvallamak kelimesinin mecaz anlamı Başaramamak.
ihtilal kelimesinin mecaz anlamı Köklü değişim.
hırıltı kelimesinin mecaz anlamı Geçimsizlik, kavga.
boşaltmak kelimesinin mecaz anlamı Derdini dökmek.
firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.
diplomat kelimesinin mecaz anlamı İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan.
zıddiyet kelimesinin mecaz anlamı Sevişmezlik.
ayı kelimesinin mecaz anlamı İncelikten yoksun, görgüsüz, kaba saba insan.
daire kelimesinin mecaz anlamı 1. (Soyut kavramlarda) Sınır içi. 2. Belli sınır, çerçeve, ölçü.
susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.
satılmak kelimesinin mecaz anlamı Para veya çıkar karşılığı, gizlice karşı tarafa hizmet etmek.
akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.
yörüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağır bir işi, yapsın diye birine vermek. 2. Üstüne atmak, yastamak, inat etmek. 3. Bir yükümlülük altına sokmak.
çiroz kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıf kimse.