Eğitim Sitesi

50 Yılın Muhasebesi Şiiri

50 Yılın Muhasebesi

Yürüyen, konuşan, yiyen doymayan

Kaç put sevdik, kaç put seçtik sayamam...

Toprakları kanımızla suladık

Kaç kuyuda ekin biçtik sayamam...

***

Hangi yaşta kaç slogan söyledik

Kaç mantara alkışçılık eyledik

Kaç dönemde kaç zindanı boyladık

Kaç sırtlana kucak açtık sayamam...

***

Nutukta büyüttü kurnazlar bizi

Ayakta uyuttu cambazlar bizi

Batıya peyledi papazlar bizi

Kaç kürsüden yalan içtik sayamam...

***

Kaç cehennem yaptık, kaç cennet yıktık

Gönül sarayına kaç maymun tıktık

Kendi göğsümüze kaç kurşun sıktık

Kaç tezada konup göçtük sayamam...

***

Kuruyan umutlar sönen hayaller

Kurtlar sofrasında yenen hayaller

Acıya, hüsrana dönen hayaller

Kaç dağdan denize uçtuk sayamam...

***

Devletliler çıkıp devlete kondu

Büyük putlar büyük servete kondu

Hak, hukuk, insanlık sepete kondu

Kaç meslekten! Korkup kaçtık sayamam...

***

Uymadı bir türlü başlar bedene

Yanaşmadık niçin ile nedene

Ne söyleyim. Çok sürü var güdene

Kaç berzaha girip geçtik sayamam...

Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri

  

Ömer Çetinkaya Muh Hocam tüm hayatında mutluluk başarı dilerim.

Ömer Çetinkaya congeri cetinkaya711@hotmail.com BU ŞİİRE YORUM YAZMAK DOĞRU OLMAZ BUNLAR KESİN GERÇEK GERÇEK TEKDİR YORUMU OLURMU SADECE AĞZINA SAĞLIK YÜREĞİNE SAĞLI DERİM ALIR O ŞİİR SİLAHINI UTANMAYAN SURATLARINA ÇALARIM DA ÖFKEMİ ALAMAM DUVAR SURATLI PİŞKEN HERİFLER TÜKÜRMEKLE...

ilkay çok harika bir siir

Yazılan son 3 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 3 yorum yazılmış.

Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:

Sıcak Afrikanın Siyah Ağıdı

Önce ellerinde İncil

Sonra omuzlarında tüfekle geldiler.

Evleri,ekinleri bizim olan topraklara

Uzak ülkelerin uğursuz insanları

Ne hakla geldiler anam

Ne hakla geldiler?

***

Allah bir dediler inanıverdik

Anlatmadılar kullar arasındaki farkı.

Zulüm üstüne zulüm yığdılar

Korku üstüne korku

Siyah derili insan öğüttü dur-durak bilmeden

Kurdukları medeniyet çarkı.

***

Misafir olmak, dost olmak dururken

Şart mıydı ellerinde silah olması?

Bizde de vardı iki el,iki ayak,iki göz

Bizimde yüreğimiz vardı,sevmesini bilirdik

Suç muydu derilerimizin siyah olması?

***

Dövdüler, vurdular, sürdüler

Öz çocuklarımızı öpüp koklayamadık.

Erkeklerimiz kadınsız, kadınlarımız kocasız kaldılar

Bize ait olan her şeyimizi

Yeni efendilerimiz aldılar

Namusumuzu bile saklayamadık.

***

Günü yok, ayı yok, yılı yok her zaman

Gökyüzünü kızıla boyadı akıttıkları kan

Köle yaptılar bizleri beyaz medeniyete

Götürdüler madenlerimizi, meyvelerimizi, çocuklarımızı

Ve işte onlardan geriye kalan:

Boş bir kilise

Taş bir kula

Bronz bir çan...

***

Gel bunları da götür gideceğin yerlere

Adaletsiz medeniyetin babası

Ölçüsü menfaat olan

Beyaz insan...

Abdurrahim KARAKOÇ

Ben

Ben: Karlı dağların deli rüzgarı

Ben: Tozlu yolların demirbaşıyım

Ben: Suyu kurumuş sevgi pınarı...

Ben: Toprak bekçisi, mezar taşıyım



Ben: Hep yıllar yılı kanayan çıban

Ben: Fikir sürüsün yitiren çoban

Ben: Hayal peşinde çarıksız taban

Ben:Gurbet ağzında bulgur aşıyım



Ben: Çürük bir gemi aşk denizinde

Ben: Yağmur damlası dostun izinde

Ben: Yanıp kül oldum aşkın közünde

Ben: Karasevdanın dert yoldaşıyım



Sen: Koyu düşmanım yersiz gülüşe

Ben: Düşüvermişim bitmez bir düşe

Ben: Bıldır ağlarım bu yıl ölmüşe...

Ben: Bensiz duyunun ilk savaşıyım



Ben: Gönlü aklına uymayan deli

Ben: Az düşünceden doymayan deli

Ben: Beni ben diye saymayan deli

Bırakın ben benden uzaklaşayım

Abdurrahim KARAKOÇ

Beşinci Mevsim

Düştü can evime dördüncü cemre

Dünyayı üçüncü gözümle gördüm

Dört yüz seksen beş gün çekti bir sene

On altıncı aya takvimsiz girdim.

***

Aynalara baktım korku gösterdi

Saatler her sabah kırkı gösterdi

Mermiler nişanlar Türk'ü gösterdi

Hayatım boyunca hedefte durdum.

***

Gül sundum yediler koklamadılar

Armağan can verdim saklamadılar

Gittim... gelir diye beklemediler

Kaybolan gölgemi yollara sordum.

***

Getirdim yanıma ayı bir karış

Ölçtüm ki dağların boyu bir karış

Şehiri bir adım köyü bir karış

Damlada denizdir en küçük derdim.

***

Savurdum eledim seçtim zamanı

Yaprak,yaprak tel,tel açtım zamanı

Haftada üç asır geçtim zamanı

Nereye gittimse zamansız vardım.

***

Yırtıldı ruhlara çizdiğim resim

Yazık kulaklara sığmadı sesim

Yaşadığım şimdi BEŞİNCİ MEVSİM

Çağın çilesini sırtıma sardım...

Abdurrahim KARAKOÇ

50 Yılın Muhasebesi Şiiri