abdullah avcı süper olmuş bende ahlatlıyım
Ahlat Size Ağlıyor
Bugün böyle mahzun,
Garip durduğuma bakmayın,
Sitemim var size,
Küsüm de ondan gülmüyorum.
Hayattan vazgeçtim sanmayın,
Hergün yeniden.
Yeniden diriliyorum.
Ama içimde bir hüzün var.
Geçmişe ait özlemim.
Eski günlerimi hatırladım.
Onun için ağlıyorum.
Kardeşlerim Belh ve Buhara,
Selam göndermez oldular.
“Kubbet-ül İslâm”dık bir zamanlar.
Nur saçardık o çağda.
Üç kardeş gibiydik alemi İslâmda.
Bizi kimler, niçin ayırdılar?
İlk Türk mührü bana vurulmuştu.
Bizans’a giden yol benden sorulmuştu.
Açılan kapısıydım Anadolu’nun,
Erenler bağının, Yesevi Yurdunun,
Gelen göçleri ben karşıladım.
Ev sahipliği yaptım onlara,
Yavrum diye bastım bağrıma
Onları ben ağırladım.
Ahlatlı olsunlar,
Burda kalsınlar istedim.
Çoğu konup göçtüler,
Yuvadan uçan kuş misali,
Bir bir terk ettiler beni.
Kimi Halep te kimi Şam’da,
Musul’da, Kerkük’te yerleştiler,
Kayı Boyu, Söğüt’tedir dediler.
Ya beşiğini salladığım,
Ertuğrulum. Osmanım nerdeler?
Gözüm yollarda yıllardır bekledim,
Bekledim ama dönmediler.
Van Gölü kabardı, taştı,
Sel gibi akan gözyaşlarından
Ne zamandır haber beklerim
Haber beklerim kardaşlarımdan
Alparslan’ı görürüm bazen,
Beyaz bir at üstünde
Şu karşı tepeden,
Abdurrahman Gazi’den,
Beni selâmlar.
Beni selâmlar, Malazgirt’te yatanlar.
Mezar taşlarıma bir bakın,
Orhundaki kitabeler gibidir.
Kümbetlerim Anadolu’ya serpilmiş,
Ecdat kokan toprağım,
Türkiye’nin tapu senedidir.
Depremler yıktı, yangın kavurdu.
Hazan esti külüm savurdu
Hiçbiri zoruma gitmedi.
Asıl beni vefasızlık vurdu.
Bundandır size sitemim,
Bunun için küsüm.
Eski günlerimi hatırlıyorum,
Kendime değil, size ağlıyorum.
Tapusuna sahip çıkmayan bir ülkenin,
Geleceğinden korkuyorum.
Kendime değil,
Size, size ağlıyorum.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 4 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 4 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Nerde eşin senin yaralı durnam?
Sana da kıydılar ah ölem ölem!
Kanadım kırık, isterdim eş olam
Kimler kıydı sana ah ölem ölem!
Benim gibi ayrılmışsın yarinden
Senin gibi yaralıyım derinden
Hayır gelmez bize yaban elinden
Gel artık gidelim, gidelim durnam.
Feryadın titretti Arş-ı âlayı
Sana kıyan zalim bulur belayı
Ben de terk etmişim gayrı sılayı
Gel artık dönelim, dönelim durnam.
Yolunu yitirip döndün tersine
Bağır, kurban olam yanık sesine
Yığılıyor acı, dert, dert üstüne
Beni de, beni de al yanına durnam.
Adın geçti artık sazın teline
Uğrar isen eğer Ahlat eline
Benden selam söyle allı geline
O da benim gibi garip de durnam.
Ahmet ALPTEKİN
Gül üstüne düşen çiğ taneleri
Susadım, susadım kandırın beni.
İçimi kavurdu aşkın yelleri,
Söndürün sinemi, söndürün beni.
Kapılmışım cefa, çile seline,
Düşmüşüm insafsız zalim eline,
Darılmış, küsmüşüm yaban eline,
Gönderin sılama, gönderin beni.
Kaçtığım dertlerim izimi buldu,
Kanadım kırıldı, yaprağım soldu,
Gülmeyi unuttum çok zaman oldu,
Güldürün yüzümü, güldürün beni.
Kederi gamı elimle getirdim,
Gönül bahçemde ne dertler bitirdim,
Kendi kendimde kendimi yitirdim,
Dönderin özüme, dönderin beni.
Yüce dağlar set olmuş yolum bağlar,
Gökler ses verirken bulutlar ağlar,
Coşkun sel gibidir durmadan çağlar,
Dindirin gönlümü, dindirin beni.
Ahmet ALPTEKİN
Cıvıl cıvıl ses veren koridorlar,
Neden bugün suskun, sessizsiniz?
Yoksa matem mi tutuyorsunuz ne,
Şen şakrak öten kuşlarım nerede?
Çiçek çiçek acan okul bahçesi,
Ya sen neden böyle boş ve sessizsin?
Hani çocuklar al satıp bal satardı,
Çocuklar canımıza can katardı.
Durmadan çın çın öten okul zili,
Bıktın mı . sende mi yoruldun? söyle,
Duymuyorum şakıyan şen sesini,
Mazi oldu yıllarım bundan böyle.
Biliyorum son zilin çaldığını,
Benim için bir daha çalmayacaklar,
Sesleneceğim kimse kalmadı artık,
Gitti, gelmez bir daha şen çocuklar.
Ahmet ALPTEKİN