alki ıyı bır sıırdır tsk ederızefendım
Bayramlar Bayram Ola-ı
Güneş yükselmeden kuşluk yerine
Bir adam camiden döndü evine
Oturdu sessizce yer minderine
Kızı " bayram" dedi, yalınayaklı
Adam " Bayram" dedi tam ağlamaklı
Eli öpüldükçe içi burkuldu
Konuşmak istedi dili tutuldu
Güç bela ağzından bir " of" kurtuldu
Oğlu " Bayram dedi sırtı yamalı
Adam " he ya" dedi gözü kapalı
Düşündü kış yakın, evde odun Yok
Tenekede yağ yok, çuvalda un yok
Yok yoka karışmış: tuz yok, sabun yok
Avrat " Bayram" dedi eğdi başını
Adam " evet" dedi, sıktı dişini
Çalışsa ne iş var, ne cepte para
Dağ oldu içinde büyüyen yara
Dikti gözlerini karşı duvara
Takvim " Bayram" dedi, silindi yazı
Adam " öyle" dedi, bağrında sızı
Döndürse yönünü herhangi dosta
Yaralı, gariban, dul, yetim, hasta
Aylar, yıllar, günler erirken yasta;
Yer - gök " Bayram" dedi ağzını açtı;
Adam " Bayram" dedi evinden kaçtı.
Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri
Yazılan son 1 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 1 yorum yazılmış.
Benzer Abdurrahim KARAKOÇ Şiirleri:
Görmediğim bir bambaşka durum var
Sizin şehrin kızlarında savcı bey.
Yaklaşanı ta yürekten vururlar
Kan kokuyor gözlerinde savcı bey.
Gayeleri gönül kırmak dal gibi
Bakışları çifte favül bal gibi
Ülkeler fethetmiş bir kral gibi
Gurur dolu pozlarında savcı bey.
Kaş yaparken, göz çıkarır elleri;
Çok silahtan tesirlidir dilleri
Hayret ettim, bir tuhaf ki halleri
Poyraz eser yüzlerinde savcı bey
Derviş olup çıktım tığsız, tebersiz
İlk görüşte avladılar habersiz
Pişirdiler beni tuzsuz, bibersiz
Kebap oldum közlerinde savcı bey
Bölüştüler gönlüm ile aklımı
Davacıyım, ara benim hakkımı...
Bir yol göster, haklı mıyım, haksız mı?
Yorulmayın izlerinde savcı bey.
Abdurrahim KARAKOÇ
Yürüyen, konuşan, yiyen doymayan
Kaç put sevdik, kaç put seçtik sayamam...
Toprakları kanımızla suladık
Kaç kuyuda ekin biçtik sayamam...
***
Hangi yaşta kaç slogan söyledik
Kaç mantara alkışçılık eyledik
Kaç dönemde kaç zindanı boyladık
Kaç sırtlana kucak açtık sayamam...
***
Nutukta büyüttü kurnazlar bizi
Ayakta uyuttu cambazlar bizi
Batıya peyledi papazlar bizi
Kaç kürsüden yalan içtik sayamam...
***
Kaç cehennem yaptık, kaç cennet yıktık
Gönül sarayına kaç maymun tıktık
Kendi göğsümüze kaç kurşun sıktık
Kaç tezada konup göçtük sayamam...
***
Kuruyan umutlar sönen hayaller
Kurtlar sofrasında yenen hayaller
Acıya, hüsrana dönen hayaller
Kaç dağdan denize uçtuk sayamam...
***
Devletliler çıkıp devlete kondu
Büyük putlar büyük servete kondu
Hak, hukuk, insanlık sepete kondu
Kaç meslekten! Korkup kaçtık sayamam...
***
Uymadı bir türlü başlar bedene
Yanaşmadık niçin ile nedene
Ne söyleyim. Çok sürü var güdene
Kaç berzaha girip geçtik sayamam...
Abdurrahim KARAKOÇ
Bu şehre bakan gözlerim,
Bu şehir aslı gibidir.
Küfür med çağını yaşar
Bu nehir aslı gibidir.
***
Kurnalardan günah akar,
Vitrinler tüm şehvet kokar.
Beşi soyar,onu bakar...
Bu devir aslı gibidir.
***
Ham sözler var torba torba
İffetle barışmaz urba.
Makam kapmış nice zorba,
Bu seyir aslı gibidir.
***
Dalkavuklar peşrev okur,
Münafıklar fitne dokur.
İhanetler fokur fokur...
Bu zehir aslı gibidir.
***
Vaat cılk,vade maskara;
Çıra yak ta doğru ara.
Dokunsa da zülfiyare
Bu şiir aslı gibidir.
Abdurrahim KARAKOÇ