Eğitim Sitesi

Belkıs Şiiri

Belkıs

Geçen yıl çok dolaştım

Belkıs'a da uğradım

Sarayları aradım

Toprak buldum taş buldum



Irgatın çapasından

Gelinin küpesinden

Sütunun tepesinden

Uçtum yere savruldum



Aklım fikrim zayi oldu

Beynim durdu yoruldu

Sütunlar mimar oldu

Yeniden inşa oldum



O muhteşem günleri

Toyları düğünleri

Yarın denen dünleri

Hayal ettim yoruldum



Dağlar basını eğdi

Başıma taşlar yağdı

Fırat yüzüme değdi

Dalgalandım duruldum

Adem GÜLEÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Adem GÜLEÇ Şiirleri:

Beyaz Tel

Başımda bir beyaz tel ölümün habercisi

Başımda bir beyaz tel elçinin birincisi



Parlıyor karanlıkta gökteki yıldız gibi

Utanıp eğiliyor gelinlik bir kız gibi



Utanma utanacak biri varsa o benim

Sen nurunla aydınlat aydınlansın bedenim



Koparmıştım ipimi şaşırmıştım yolumu

Hızır gibi yetiştin tutuverdin kolumu



Aman adem bir düşün gittiğin yol yol değil

İstikamet ovaya uçurum yar çöl değil



Çölde susuz kalırsın yardan yuvarlanırsın

Nurum kılavuz sana bakıp ayarlanırsın



Nedir bu uyuşukluk perişanlık dalgınlık

Gayret et gel peşimden yolun sonu aydınlık



Dizlerimde derman yok,yüreğimde ağırlık

Ne görme var ne duyma hem körlük hem sağırlık



Biri tutuyor beni boğazımda eller var

Aynada bir canavar ellerinde güller var



Güller mi dile geldi yoksa beyaz saçım mı?

Yüreğim tutuşuyor yanmak benim suçum mu?



Bir tane beyaz saçın ettiği işe bakın

Birine güç yetmedi oldular kırka yakın



Teslim oldum pes ettim ipin ucu sizlerde

Çekin götürün beni o mukaddes izlerde

Adem GÜLEÇ

Çınar

Biz bir hâdika idik yemyeşil kiraz vardı

Kenarlarda kavaklar ortada da çınardı

Ayva narın şevkinden arşu ala oynardı

Birden bire yeşerip coşmuş gürlemiş idik

Sararan sahraları sarıp süslemiş idik



Bu çınarın dalları arşın arşın uzardı

Öyle haşmetliydiki beş metre eni vardı

Bir dalını dokuz köy pay pay edip yakardı

Bahçeye salgın girdi dallar tarumar şimdi

Bahçede ne erik ne menekşe var şimdi



Kenarda kavaklara sarmaşıklar sarıldı

Dibindeki ayrıklar sağa sola yayıldı

Gülistan harap oldu suçlu çınar sayıldı

Şimdi çınar ağacı bir başına kalmakta

Sararmış yaprakları yavaş yavaş solmakta



Ayaklar peydah oldu yürüdüler gittiler

Bir tarafta büyürken bir tarafta bittiler

Bütün nebat anlaştı çınarı terk ettiler

Koca çınar ağacı soldu bitti çürüdü

Destanlık gövdesini yılan çıyan bürüdü



Yağmur yağar sel olur yalağını yıkarmış

Kuru gibi dursada çınar kökte yaşarmış

Kesilen dal yerinde daha gürü çıkarmış

Tüm nebat yürüse de kökler yürümez imiş

Kökü derinde olan çınar çürümez imiş


Adem GÜLEÇ

Münafık

Müslümanım türküm derim

Yetimin hakkını yerim

Şeytanla halay çekerim

Lakin münafık değilim



İman ı kamil imanım

Kabe gibi müslümanım

Müslümana tercümanım

Şeytandan daha şeririm



Deli divane gönlüm var

Kendini Süleyman sanar

Ovalar geçilmiyor dar

Sırat üstünde yürürüm



Sürüyemem sürüyemem

Adım atıp yürüyemem

Gündüz güneşi göremem

Gecede fecri görürüm



Yamalı bir gömleğim var

Yusufun gömleği kadar

Acımdan nefesim kokar

Karuna zekat veririm



Vazu nasihat istemez

Söylenir sözü dinlemez

Güneş vurur eritemez

Fırtına olur eririm

Adem GÜLEÇ

Belkıs Şiiri