Beni Sensiz Bırakma
Sen gidersen yıkılır, dolaştığım sokaklar,
Sen gidersen kaybolur, hayalde salıncaklar
Sen gidersen kül olur, içimde fotoğraflar,
Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.
Sen gidersen şiirler, yetim kalır gecede,
Sen gidersen bu beden, yangında, işkencede,
Sen gidersen kemancı, durmaz kırık hecede,
Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.
Sen gidersen dökülür, saksılara çiçekler
Sen gidersen saklanır, baharda kelebekler
Sen gidersen darılır, göklerdeki melekler,
Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma
Sen gidersen, kararır gökyüzünde yıldızlar.
Sen gidersen, silinir gönlümdeki yaldızlar,
Sen gidersen haykırır, öksüzlüğü yalnızlar,
Sana sesleniyorum, beni sensiz bırakma.
Doğum günümde sen ol, bana eşsiz hediye.
Nice yılları kazı, yüreğine al diye,
Çağır beni usulca, ne olursun gel diye,
Sana yalvarıyorum, beni sensiz bırakma.
Saygılarımla.
Şubat_2007
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri
Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.
Kızkulesi
Dalgaların arasında,
Kızkulesi kimsesiz,
Issız ve yalnız durur.
Karanlıkta dönemeçler,
Gece rehberi fener.
Kızkulesi’nde gurur.
Sessizliğin gürültüsü,
Sadece dalga sesi.
Yüzyıllardır ayakta,
İhtiyar Kızkulesi.
Ama hiç değişmemiş,
Asil bir genç kız gibi,
Yine tek,
Yine mağrur.
Şubat - 2009
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Oğul
Sana kurşun sıkanlara bu sözüm,
Kırılsın,kopası elleri oğul.
Canın feda ettin,istikbal için,
Konuşmasın,tutulası dilleri oğul.
Genç yaşında,göz yummadın zulüme,
Nara attın,meydan saldın ölüme.
Allah derken,boğazında düğümlendi kelime,
Fırtınaya dönsün ,yelleri oğul.
Çürüsün içleri,hem dışları da,
Kavrulsun yazları,hem kışları da,
Yar olsun düzleri,yokuşları da,
Vahalardan arınsın,çölleri oğul.
Sarıp,sarmaladım çocukken seni,
Yüreğim dayanmıyor,acın hep yeni.
Bu gözyaşı,bu hasret bitirdi beni,
Saksılarda kurusun gülleri oğul.
Her öğünde süslüyordun soframı,
Şimdi deşip,sağlıyorsun yaramı,
Kader elbet,bekliyorum sıramı,
Olmasın ,yeryüzünde külleri oğul.
Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Ğeribler Kenti
Seni gördüğümde, içerim yanar,
Seslenirem sana, sen ağlama yar,
Kurumuş Anzele, Hamravat, pınar,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Anlatsam geçmişi, zaman yetmiyor,
Gülistan kalmamış, bülbül ötmüyor,
Hiçbir belde senin yerin tutmuyor,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ben u sen karanlık, Hançepek ıssız,
Bağları virane, bağbanı sessiz,
Hem eşi, dostu yok, hem de çaresiz,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Gazi köşkü mahzun, güz akşamında,
Şad akmıyor Dicle nehri, yanında,
Mardinkapı şen olmuyor sonunda,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Kırklardağı diye bir yer var mıdır?
Hevsel bahçaları tarumar mıdır?
Belli değil, kış mıdır, bahar mıdır?
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Saraykapı yıkık, sokakları dar,
Aslanlı çeşmenin yerinde duvar,
Gazel olmuş, dağda duman yeri var,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne Yenikapıda kalmış atlılar,
Ne fincanı durur, ne etrafı var,
Dillere takılmış, vallahi o yar,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ne meclisi kalmış, ne âlimleri,
Ne ipek şalları, ne kilimleri,
Memleket unutmaz, o zalimleri,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Dörtkapıdan, kimler girmiş buraya,
Taşı gibi rengi çalmış karaya,
Derman imiş, meyankökü yaraya,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Komşular darılmış, bizlere küsmüş,
Eyvanda cümbüşlü, fasıllar kesmiş,
Baharın nesimi, başka tür esmiş,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Çay önünde vardı, karpuz bostanı,
Kara hübür bitmiş, kalmış yabanı,
Ğeriblerle dolmuş, şehrin her yanı,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
İçkale hıraba, kopmuş kapısı,
Merhametsiz elde, çökmüş yapısı,
Kalplere kazılı, gerçek tapusu,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Ağlayan gözümde, yaşım kan oldu,
Fiskayaya baktım, içim yan oldu,
Seni seven, inan yarım can oldu,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Şark bülbülü Celal, yaş destanında,
Anlatmış hayatı, hayal sonunda,
Yatacağız bir gün, senin koynunda,
Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.
Saygılarımla.
Haziran_2010
Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK
Abdulkadir Nur GÖRDÜK