Eğitim Sitesi

Ğeribler Kenti Şiiri

Ğeribler Kenti

Seni gördüğümde, içerim yanar,

Seslenirem sana, sen ağlama yar,

Kurumuş Anzele, Hamravat, pınar,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Anlatsam geçmişi, zaman yetmiyor,

Gülistan kalmamış, bülbül ötmüyor,

Hiçbir belde senin yerin tutmuyor,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Ben u sen karanlık, Hançepek ıssız,

Bağları virane, bağbanı sessiz,

Hem eşi, dostu yok, hem de çaresiz,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Gazi köşkü mahzun, güz akşamında,

Şad akmıyor Dicle nehri, yanında,

Mardinkapı şen olmuyor sonunda,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Kırklardağı diye bir yer var mıdır?

Hevsel bahçaları tarumar mıdır?

Belli değil, kış mıdır, bahar mıdır?

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Saraykapı yıkık, sokakları dar,

Aslanlı çeşmenin yerinde duvar,

Gazel olmuş, dağda duman yeri var,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Ne Yenikapıda kalmış atlılar,

Ne fincanı durur, ne etrafı var,

Dillere takılmış, vallahi o yar,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Ne meclisi kalmış, ne âlimleri,

Ne ipek şalları, ne kilimleri,

Memleket unutmaz, o zalimleri,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Dörtkapıdan, kimler girmiş buraya,

Taşı gibi rengi çalmış karaya,

Derman imiş, meyankökü yaraya,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Komşular darılmış, bizlere küsmüş,

Eyvanda cümbüşlü, fasıllar kesmiş,

Baharın nesimi, başka tür esmiş,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Çay önünde vardı, karpuz bostanı,

Kara hübür bitmiş, kalmış yabanı,

Ğeriblerle dolmuş, şehrin her yanı,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



İçkale hıraba, kopmuş kapısı,

Merhametsiz elde, çökmüş yapısı,

Kalplere kazılı, gerçek tapusu,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Ağlayan gözümde, yaşım kan oldu,

Fiskayaya baktım, içim yan oldu,

Seni seven, inan yarım can oldu,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Şark bülbülü Celal, yaş destanında,

Anlatmış hayatı, hayal sonunda,

Yatacağız bir gün, senin koynunda,

Bu şehir saniyam, Diyarbekir’dir.



Saygılarımla.



Haziran_2010

Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri

  

Mehmet Ali KOÇKAYA Bu şiiri her okuduğumda buruklaşır boğazım düğümlenir, gözerim yaşarır.Abdulkadir abi nin ne kadar haklı olduğunu her geçen gün daha iyi anlarım..

aynı ağıtlara içimiz yanar aynı türkülerde koroyuz aynı davulla oynarız düğün hepimizindir.. şükür tebrikler

Yazılan son 2 yorum gösteriliyor.

İçerikle ilgili 2 yorum yazılmış.

Benzer Abdulkadir Nur GÖRDÜK Şiirleri:

Mezar Tarlası

Musalladan mezara, en üst makam dünyada.

Gören selama durur, Padişah da Kral da.



Teneşirde ön mola, bezle bağlı parmaklar

Kefen üniforması, kim bilir neler saklar.



Sonra mezar tarlasında, bulunur ona bir yer.

Üstündeki otları, sular hep kimsesizler.



El açıp okunursa, bir Fatiha bir dua.

Nasiplenir belki de, şurada yatan mevta.



Dün gibi değil miydi, çocukluktaki anlar.

Bizlerden farklımıydı, mezarlıkta yatanlar.



Hesap kitap seninle, sade bilgi ulaşır.

Cenneti, cehennemi herkes sırtında taşır.



Affı yok hak yiyenin, yüzü hep kapkaradır.

Gitmeden helalleş ki, kurtuluşa çaredir.



Namaz, oruç ve de hac, Müslümanlığa yetmez.

Adam gibi değilse, cennet de kabul etmez.



Saygılarımla

Haziran-2008

Ecz.Abdulkadir Nur GÖRDÜK


Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Memleket

Uzaktan sevme beni.

Cesaretsiz,

Ürkekçe olmasın aşkın.

Ben senin memleketinim.

Ben senin baba ocağın.

Soğumuş olsa da duvarları,

Sımsıcak yuvan.

Ben varlığının nedeni,

Ben , sen olmuşum.

Sen de, ben sanki…

Doğduğun, doyduğun,

Var olduğun toprağın,

Memleketin havasını solumak,

Koynunda sabahlamak,

İnsanıyla paylaşmak varken,

Uzaktan sevmek ne demek?

Görevden,

Minnet borcundan,

Belki de kendinden kaçmak.

Hasret çekme azgın dalgalar gibi.

Özlemini rüzgarlara yükleme.

Sürükleme bulutları üstüme.

Yağmurlar ıslatmasın anılarını.

Dikili bir ağacın olsun bende.

Kuşlar tünesin daldasına.

Gölgesinde barınsın insanlar,

Salıncak ol çocuklara,

Lunapark ol, meyve ol..

Kuru sofralara katık ol.

Eller duaya kalkarken, seni ansın.

Durdukça hep ismin hatırlansın.

Bohçan dolu olsun, sona yürürken.

Paylaşıma bir çivi çak.

Bakarsın birler çoğalır.

Onlar, yüzler olur zamanla.

Şimdilik sadece bir..

Sana yakışan..

Seni anlatan..

Seni hatırlatan gibi olsun..

Yalnız sana ait olsun.

Bendeki eser.

Yalnız sana….



Saygılarımla

Mart_2009

Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Müşkülat

Aşk elinden köz misali, yanar ocağım külsüz.

Neye yarar güllerin, kokar mı hiç bülbülsüz.

Bazen kırağı çalar, bazen ayaz vursa da,

Gönlümde sıcaklığın, dertli ama müşkülsüz.





Şubat- 2009

Ecz. Abdulkadir Nur GÖRDÜK


Abdulkadir Nur GÖRDÜK

Ğeribler Kenti Şiiri