Eğitim Sitesi

Kirlenmesin Şiiri

Kirlenmesin

Gönül kirlenirse, kalbe de yansır

Hayâ kirlenirse, hal de kirlenir

Ulaşır beyine, misafir olur

Meyve kirlenirse, dal da kirlenir



Rengârenk bir yaşam, cennetlere denk

Derinden bakınca, tütüyor ahenk

Kol kola tutuşan, eyleyince cenk

Beyaz kirlenirse, al da kirlenir



Temel sarsılınca, çatı çatırdar

Ne hatıra kalır, ne de hatırdar

Kıtaya sığmadı, hem de satır dar

Hece kirlenirse, dil de kirlenir





Avucumda tutsam, elimi yakar

Bırakırsam yere, kilimi yakar

Söylesem gerçeği, dilimi yakar

Kovan kirlenirse, bal da kirlenir



Çok lafa gerek yok, anlarız sözden

Baharın gelişi, bellidir güzden

Bir Güneş ki, utanıyor gündüzden

Aktör kirlenirse, rol de kirlenir



Büsbütün eyledik, tatlı acıyı

Sardık yaramıza, dinmez sancıyı

Bahçemizde, her canlı bize kıyı

Diken kirlenirse, gül de kirlenir





Ali Rıza MALKOÇ 07/03/2011 Bursa



Hayâ: ar, utanma duygusu

Cenk: Kavga, mücadele, çarpışma

Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ali Rıza MALKOÇ Şiirleri:

İnsanoğlu (?)

Isırıp ısırıp kanatmak niye?

İnsanoğlu başka birşey olmalı

İki eli, iki ayak yetersiz

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Hırsı vardır, duyguların önünde

Yelkenlisi, rüzgârın ters yönünde

Sürdüğü toprağa düşer sonunda

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Kimi kapı çalar, kimi kapıyı

Sevgi harcı ile, kurmaz yapıyı

Bölüşülür dünya, kaç hisse payı?

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Yarışır yarışır toza karışır

Havadan kazanıp, suda kırışır

Dostunu küstürüp, elle barışır

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Yenilgisi, yenilgisine değer

Zafermiş bu yolda, hezimet meğer (!)

Örneğiniz bana, bu ise eğer

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Dağlar sesi duyar, geri seslenir

Koyunlar ot, kaplan etle beslenir

Güçlü mahluk, zayıfına yaslanır

İnsanoğlu başka birşey olmalı



Kül bulutu, gelir geçer semadan

Kalp ışığı, göze vurur simadan

Hiçbir toprak, çatlamaz susamadan

İnsanoğlu böyle birşey olmalı



Özlemi var, gözlemi var, sözü var

Hakk katında, halk içinde yüzü var

Yüreğinde sevinç, bazen sızı var

İnsanoğlu böyle birşey olmalı



Ali Rıza MALKOÇ 11/05/2010 Bursa

Ali Rıza MALKOÇ

Gezelim Görelim Anadolu'yu

Gezelim Görelim Anadolu’yu

Samsun’da doğdum ben, attım ilk adım

Adım Ali Rıza, Malkoç soyadım

Ayrılığım, kaç yıl oldu saymadım

Gezelim görelim Anadolu’yu



Urfa’da gazel var, derin hoyrat var

İbrahim makamı, ruha hayrat var

Maddede manada, coşku gayret var

Gezelim görelim Anadolu’yu



Erzurum Çarşıda, bağrı yanıklar

Tatyanlar okunur, Hakk’a tanıklar

Baş köşeye oturtulur konuklar

Gezelim görelim Anadolu’yu



Sivas toprağından, seslenir ozan

Aşıklar, inceden dertleri yazan

Her dem bahardayız, uğramaz hazan

Gezelim görelim Anadolu’yu



Diyarbakır’da var, yanık Güzelses

Coşkulu davullar, nağmeli nefes

Haykıran sevgiye, dar gelir kafes

Gezelim görelim Anadolu’yu



Maraş’ta toprakta, şair bitiyor

Mana yüklü mesaj bize yetiyor

Meşhur dondurması, serinletiyor

Gezelim görelim Anadolu’yu



Trabzon, kemence horon deyince

Şenlenir yaylalar, mani duyunca

Üzülür mekanlar, görülmeyince

Gezelim görelim Anadolu’yu



İzmir’de efeler destan yazıyor

Egeli zeybeğim siper kazıyor

Tarih canlanmış da bize kızıyor

Gezelim görelim Anadolu’yu



Bursa’da Osmanlı gelir hatıra

Nasıl anlatayım, sığmaz satıra

Derdimizi yükleyip de katıra

Gezelim görelim Anadolu’yu



Ülkemiz sallansa, koşar Ankara

Medeniyet şehri, sanmayın kara

Dağlar mı dayanır, hazır akara

Gezelim görelim Anadolu’yu



Çanakkale deyince, durup da düşün

Yiğit şehitlerim, süslesin düşün

Ne duruyorsunuz, yollara düşün

Gezelim görelim Anadolu’yu



Van'a gelin hele kaleyi görün

Erek' in başında uşkunu derin

Van Gölü, Şah bağı cennetten yerin

Gezelim görelim Anadolu’yu



Dünyaya duyuldu Hatay'ın sesi

Meşhurdur ülkede şu künefesi

Görülmeye değer uzun çarşısı

Gezelim görelim Anadolu'yu



İstanbul, bir çağı açan şehirdir

Dünyaya, güzellik saçan şehirdir

Saymadığım yetmiş kalan şehirdir

Gezelim görelim Anadolu’yu



Ali Rıza Malkoç 08/09/2006 Bursa

Ali Rıza MALKOÇ

Yalnızlar

Kökünden koparılmış

Aşklar, sevdalar yalnız

Mânâ, ruhuna küsmüş

Sözler, sâdâlar yalnız



Biraraya zor gelen

Yüze yapmacık gülen

Kavuşmak meğer yalan

Sessiz vedalar yalnız



Beklemek düşmez sana

kaydediver yasana

Bilinmeze bu sene;

Göçen vefalar yalnız



Yakın-Uzak demeden

Her zorluğu dem eden

Vicdan düşse kümeden

Garip davalar yalnız



Üretir tarttıramaz

Önyargı attıramaz

Benliği sattırmaz

Salim kafalar yalnız



Aldanmışla, adanmış

Biri taş, biri canmış

Görüntüler yalanmış

Cevr-ü cefalar yalnız



Sahte bülbül deşifre

Yalan vardırır küfre

Huya düşünce tafra

Zevk-ü sefalar yalnız



Boşaltırsan içini

Öz değerler taçını

Yol istersen saçını

Kalbî küfeler yalnız



Ali Rıza MALKOÇ 24/11/2010 Bursa



Sâdâ : Gür ses Dem:Soluk,nefes,zaman Cevr-ü cefa : Zorluk,eziyet,sıkıntı

Küfe: Örgülü sepet, saklama kabı Salim: Sağlam,sakin

Tafra: Çalım, böbürlenme, yüksekten atma, abartma,olduğundan büyük görünmeye çalışma


Ali Rıza MALKOÇ

Kirlenmesin Şiiri