okan gercekten cok güzel olus tebrikler
Sevda
Altın sarısı o kumral saçların,
Buğdaysı tenine ne güzel uymuş.
İçimi yaktı yeşil bakışların,
Sevda dedikleri galiba buymuş.
İncecik belinle fidansı boyun,
Ceylanı andırır ürkektir huyun.
Kafkaslı mı yoksa kız senin soyun,
Belli, asaletin yüzüne vurmuş.
Yıllardır aradığım “Seni” buldum,
Bakışlarını bir an hayra yordum.
Usulca yaşınız kaç diye sordum,
Çok yazık benden bir hayli ufakmış.
Yanındakine, kim bu ,diye sordun,
İçime düşen bir ateştin, kordun.
Beni derinden , ta kalbimden vurdun,
Sen de farkettin gözlerim dolmuş.
Hissettim gözlerini çektiğini,
Bana nasıl bir rol biçtiğini.
Anladın aklımdan ne geçtiğini,
Üstelik senin bir sevdiğin varmış.
Niçin burktun bu yaralı yüreği,
Mutluluklar sana iyilik meleği.
Zamansız açan kardelen çiçeği,
O gülen yüzünü gamzeler sarmış.
Elime bir tutam karanfil verdin,
Soyuldu yaram, tazelendi derdim.
Ya ben bu dünyaya çok erken geldim,
Ya da , biri gelmede çok geç kalmış.
Ahmet ALPTEKİN Şiirleri
Yazılan son 21 yorum gösteriliyor.
İçerikle ilgili 21 yorum yazılmış.
Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:
Niçin kaçarsınız benden turnalar
Yoksa beni de avcı mı sandınız
Van Gölü’ne konmayın ha turnalar
Avcılar görürse billah yandınız.
Yine dizilmişsiniz katar katar
Akar durursunuz mavi göklerden
Her biriniz derdime bin dert katar
Uğrar geçersiniz bizim ellerden.
Ya sürüyle ya da çift gezersiniz
Bir başına gören olmaz sizleri
Sonsuz göklerde kanat süzersiniz
Görenlerin buğulanır gözleri.
Bizden de selam götürün turnalar
Geçtiğiniz şehire, beldelere
Ağlayın yüz sürün, sürün turnalar
Yolunuz düşerse kutsal yerlere
Ahmet ALPTEKİN
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Toprak kokar bedenimiz, tenimiz,
Yanık çıkar türkü olur sesimiz,
Koçyiğidiz bilinmezmi yerimiz,
Biz bu toprağın yiğit çocuğuyuz,
Biz vatan uğruna can, can veririz.
Kavga dendimi ölesiye varız,
Dost olana biz de sadık yarız,
Havada kelebek gibi uçarız,
Biz bu toprağın yağız çocuğuyuz,
Biz kızdıkmı arı gibi sokarız.
Soframızı düz ovaya kuirarız,
Misafirsiz oturmaya korkarız,
Aç kimseler var mı diye sorarız,
Biz bu toprağın cömert çocuğuyuz,
Biz ancak misafirle doyarız.
Çatal, kaşık, bıçak nedir bilmeyiz,
Oturur bir kuzuyu elle yeriz,
Geride başka bir şey var mı deriz,
Biz toprağın pehlivan çocuğuyuz,
Biz ayranı bakraçlarla içeriz.
Mecnun olur çöle iner gezeriz,
Kerem olur yanar yanar döneriz,
Ferhat olur nice dağlar deleriz,
Biz kıraç toprağın mert çocuğuyuz,
Biz sevdikmi adam gibi severiz.
Kalleşe, namerde dönüp bakmayız,
Korkakları adam bile saymayız,
Boş gürültüye papuç bırakmayız,
Biz bu toprağın asil çocuğuyuz,
Biz gürledikmi gök gibi gürleriz.
Biz bu dağların köy çocuğuyuz,
Soğanı yumruğumuzla kırarız.
Ahmet ALPTEKİN
Zalimlerin zulmünden,
Korkunç mahşer gününden,
Kör şeytanın şerrinden,
Sığınırım Allah’a
Fitneci yalancıdan,
İki yüzlü yağcıdan,
Dayanılmaz acıdan,
Sığınırım Allah’ a.
İmansızın kirinden,
Kötülerin fikrinden,
İftiracı dilinden,
Sığınırım Allah’ a.
Yanlış giden izinden,
Zehirli meyvesinden,
Kızıl baykuş sesinden,
Sığınırım Allah’ a.
Sahtekâr gülüşlerden,
Kötü kötü işlerden,
Kâbus gibi düşlerden,
Sığınırım Allah’ a.
Devlet malı çalandan,
Mazlum ahı alandan,
Haktan beri kalandan,
Sığınırım Allah’ a
Haram lokma yemekten,
Haksız kazanç dermekten,
Hakk’ tan ödün vermekten,
Sığınırım Allah’ a.
Dinsizleri sevmekten,
Müminleri yermekten,
Cehenneme girmekten,
Sığınırım Allah’ a.
Yetim malı yiyenden,
Derya deniz diyenden,
Kötü libas giyenden,
Sığınırım Allah’ a.
Sahtekârın işinden,
Gitmem asla peşinden,
Vampirlerin dişinden,
Sığınırım Allah’ a.
Uzak olsun bizlerden,
Yalan yanlış sözlerden,
Kötü bakan gözlerden,
Sığınırım Allah’ a.
Dedikodu yapmaktan,
Millet malı çalmaktan,
İşe hile katmaktan,
Sığınırım Allah’ a.
Dolmadan boşalmaktan,
Erken vakit solmaktan,
Allahından bulmaktan,
Sığınırım Allah’ a.
Karanlık gecelerden,
Alçalmış yücelerden,
Devleşmiş cücelerden,
Sığınırım Allah’ a.
Ummadığım taşlardan,
Çatık duran kaşlardan,
Kuş beyinli başlardan,
Sığınırım Allah’ a.
Ahmet ALPTEKİN