Eğitim Sitesi

Toprak Şiiri

Toprak

Önce hamurumuzu yoğurdun

Sonra da doyurdun bizi toprak

Nice gariplere sadık yar oldun

Bağrına basarak korudun toprak.



Babamız, anamızsın, yarimizsin

Var mı biri hakkını inkâr etsin

Şahidim vallah kim ne derse desin

Dertli başımızın tacısın toprak.



Sen, bol bol, ye iç ürün vermeye bak

Yokluğu açlığı bir yana bırak

Son bir nefes, son umut, en son durak

Yutarsın insanı doyarsın toprak.



Gökten yağan her şeyin talibisin

Yerden biten mahsullerin sahibisin

Unutma, acıların tabibisin

Kor yürekleri soğutursun toprak.



Yağmur yağınca ağaçsız tepeye

Kalkıp gider karışırsın dereye

Yolculuk başlar kim bilir nereye

Göle mi, yoksa denize mi toprak?



Yüzünü yırtıp ne tohumlar verdim

Senin bitirdiğin mahsulü yedim

Son nefeste yine kapına geldim

Al beni bağrına, al beni toprak.

Ahmet ALPTEKİN Şiirleri

  

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Benzer Ahmet ALPTEKİN Şiirleri:

Sitem

Ufkumu sardı kapkara bulutlar

Söndü gitti o güzelim umutlar

Kötüler toplanmış halay başına

Ben kan ağlarım, onlar bayram kutlar.



Sormayın gardaşlar yaram derinden

Yoruldum, sıkıldım, bıktım ilinden

Kargalar anlamaz bülbül dilinden

Mor güller kahrolur, kozalar patlar.



Sabır taşım çatladı beklemekten

Gurbet ellerinde hasret çekmekten

Bizlere pay düşer mi hiç gülmekten

Acılarım artar, dertlerim katlar.



Bunca yıldır verdiğimiz emekler

Kimler, kimden, nerde ,bilmem ne bekler

Bir söz ile kırılırmış yürekler

Gönüller burkulur, sineler çatlar.


Ahmet ALPTEKİN

Yüksek Semalar

Yüksek yüksek semalar

Hatırlatır Allah’ ı

Gözü yaşlı sofular

Hatırlatır Allah’ ı



Topal topal sinekler

Bir yerden emir bekler

Arılar kelebekler

Hatırlatır Allah’ ı



İnsanın efendisi

Sardı bizi sevgisi

Kâinatın kendisi

Hatırlatır Allah’ ı



Şimşeklerin çakışı

Irmakların akışı

Anaların bakışı

Hatırlatır Allah’ ı



Ebubekir Ömerler

Osman ile Aliler

Degâhtaki veliler

Hatırlatır Allah’ı



Mabetlerin duruşu

Devrişteki o huşu

Kalbimin her vuruşu

Hatırlatır Allah'ı



Merkür ,Venüs, Jüpiter

Her dönüşte Allah der

Gözümdeki nur ve fer

Hatırlatır Allah’ ı



Alptekin söyler sözü

Kavrulur yanar özü

Sırla dolu gökyüzü

Hatırlatır Allah’ ı

Ahmet ALPTEKİN

Yanık Çoban

Geçen yıl bu zaman, yani baharda

Çoban olmuştu, köyün davarına.

İlk kuzuyu bu köyde verdi kurda

Sevda ateşi düşünce bağrına.



Sevdalandığı, ağanın kızıydı

Taze, fidan boylu, saçlar topukta

Kız da, kızdı ha! Zühre yıldızıydı

Yaktı garip çobanı bir bakışta.



Ağa kızı sevmek senin neyine

Boşver çoban gel avutma kendini

O kızını verir beyin birine

Yakar ateş inan yandırır seni.



Vazgeçmedi çoban içinden yandı

Karşılık gelmedi ağa kızından

Kızı karşı köyden bir bey aldı

Türküler yakıldı çoban ağzından.



O günden sonra çok ses yankılandı

Dağların yücelen doruklarında

Kayalıklarda göz yaşı yıkandı

Pınarın kaynayan oluklarında.



Sesi duyup ağladı tüm koyunlar

Nağmeyi dinleyen döndü şaşkına

Dağlar, taşlar, sessiz duran yosunlar

Şahit oldular çobanın aşkına.



Yolunuz geçerse bir gün o köyden

Çoban aşkına türküler söyleyin

Bir an sıyrılın dünyadan, her şeyden

Yanık sese kulak verin, dinleyin.



Kamış kavaldan dökülen nağmeler,

Yanan bir yüreğin habercisidir.

Aşkın masumiyetini besteler,

Duyulan yanık çobanın sesidir.

Ahmet ALPTEKİN

Toprak Şiiri