Büyüklük kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İrilik, Kocamanlık, Çap, Devlet, Heybet, İhtişam, Oran
İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Tavır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
Meyan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ara, Orta
Üzerine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dair, Hakkında
Koyulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Teşebbüs Etmek, Koyulaşmak, Başlamak, Çıkmak, Konmak
Hükmetme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
Gagayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Martı
Sebzevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
Küreken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü
Teslim Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
Şecaat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Yüreklilik
Beraat Kazandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak
Folklor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
Rekabet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme, Yarış, Yarışma, Önürdeşme, Önürdeşlik
Gayrimütecanis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrışık, Ayrı Cinsten
Fırka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
Alışveriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
Toplama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cem, Tahsil
Yürütme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İcra
Tetebbu Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Altüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
Yardım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muavenet, Katkı, Destek, Etki, Bağış, İane, Kömek, Himmet, Lütuf, Medet, Muzaheret
Habis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz; Tehlikeli, Kötücül, Kötü
Denk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
Sükûti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suskun, Sessiz
Söykemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
Rihlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göç, Ölme
Etanol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
Besbeter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daha Beter
Yünül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
Bilimsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilimlik, İlmi
Binmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Katılmak
Çıkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.