GÖRMEDİM DUYMADIM
YER : Sınıf
DEKOR : Önde birer sıra, arkada sandalyeler olabilir. Yazı tahtası.
KİŞİLER : Dört veli, MÜFETTİŞ, MÜDÜR , ÖĞRETMEN , 1. Kız , 1 Erkek, 2. Kız , 2. Erkek, 3. Kız ÖĞRENCİLER (Kız ve erkek, sekiz on öğrenci)
Dört veli telefonla konuşur.
1. Veli : Süründüreceğim o öğretmeni. Benim çocuğuma kimse hakaret edemez. Benden başka. Kimse benim çocuğuma el kaldıramaz. Benden başka. ( Bir köşeye çekilir, konuşmasına sessizce devam eder.)
2. Veli : Çocuk bu, babasına küfrediyor. Kızınca bana bile basıyor… Tırnak kadar çocuğun küfrüyle bir şey oldu. Öğretmenin görevi çocuğun yanlışlarını düzeltmek. Dört yıl okumuş, devletten aylık alıyor. Beş ay ceza ne demek beş yıl vereceksin böyle öğretmenlere. Bu zamana kadar cezası olmadığı için içeri de girmeyecek. Merak etmesin, sevinmesin. Avukatım 50 bin liralık tazminat davası açalım, dedi. Donuna varana kadar elinden alacağım. ( Bir köşeye çekilir, konuşmasına sessizce devam eder.)
3. Veli Bu öğretmeni alacaksınız çocuğumun sınıfından. Cumhurbaşkanına kadar şikayet ederim.
4. Veli : Çocuğunun adını verme. Öğretmeni sürdüremezsen çocuğun zarar görür. Sürdürsen bile diğer öğretmenler çocuğuna takarlar. Bir dilekçe yaz ilçe milli eğitime, kaymakamlığa, valiliğe başbakana kadar yolla. Beş dilekçeyi nasıl mı yazacaksın? Bir tane yaz fotokopi çektir. Ne yazarsan yaz. Yeter ki şikayet olsun. ( Sağdan soldan sahneyi terk ederler.)
Sınıf gürültüden yıkılmaktadır. Öğretmen tahtada matematik dersi anlatıyor. Kavga eden erkek ve kız öğrenciler. Erkek öğrencilerden birinin burnu kanamaktadır, gömleği kan içinde.
Kavga eden kızlar birbirlerinin saçlarını tutup çekerler. Her iki kızın da elinde birer tutam saç vardır.
Kızlardan biri deftere öğretmenin anlattıklarını yazmaya çalışır. Ara sıra kulağını kapar, arkadaşlarına, susun, diye bağırır.
Bir iki kişi telefonla konuşur. Bir iki öğrenci telefondan müziği açmış kolbastı oynamaktadır.
Kavga edenler, kavga ederek öne doğru gelirler kavga ederek geri giderler. Kolbastı oynayan oynayarak öne doğru gelir oynayarak geri gider. Yeri geldiğinde öğretmen de oynayarak ders anlatır. Telefonla konuşan öğrenci arkadaşıyla konuşarak öne doğru çıkar. Bağır sınıftayım, gürültüden anlayamıyorum, der.
Bir iki öğrenci, defter elinde oynayarak not tutmaya çalışır.
Müfettişle müdür sınıfa girer. Müfettişi, müdürü görmezden gelen öğretmen ders anlatmayı sürdürür. Öğrenciler birbirlerini uyarır, gürültü kesilir, herkes ayağa kalkar. Öğretmen öğrencilere dönünce gelenleri görmüş gibi yapar.
MÜFETTİŞ : Öğretmenim ne yapıyorsunuz?
ÖĞRETMEN : Gördüğünüz gibi ders yapıyorum. Hoş geldiniz. Siz kimsiniz?
MÜFETTİŞ : Ben müfettiş Can ALAN.
ÖĞRETMEN : Anlamadım.
ÖĞRENCİLER : Aboo! Yandı öğretmen yandı!
MÜFETTİŞ : Adım Can, soyadım ALAN
ÖĞRETMEN : (Ulama yaparak söyler) Can ALAN
MÜFETTİŞ : Evet.
ÖĞRETMEN : (Kendi kendine) Gitti bir canım daha. (Düşünür, sesli) Önceden haber verseydiniz…
MÜFETTİŞ : Öğretmenleri denetlemeye gelmedim.
ÖĞRETMEN : Aaa sevindim. Buyurun…
MÜFETTİŞ : Okulun dış kapısına geliyor sınıfın gürültüsü.
ÖĞRETMEN : Gürültü mü? Ne gürültüsü?
MÜFETTİŞ : Duymadınız mı?
ÖĞRETMEN : Duymadım. Kimler yapıyor?
MÜFETTİŞ : Görmediniz mi gürültü yapanları?
ÖĞRETMEN : Görmedim. Gördüğünüz gibi matematik dersi yapıyorum. Konumuz da üçgenlerdi
MÜFETTİŞ : Bu gürültüde mi anlatıyordunuz?
ÖĞRETMEN : (Övünerek) Müfettişim, çalışan arı kovanından ses gelir. Kovanda ses yoksa arı da yok demektir.
MÜFETTİŞ : (Öfkeyle) Sınıf yıkılıyordu
ÖĞRETMEN : Demek ki arılar hızlı çalışıyordu.
MÜFETTİŞ : (Öğrencilere) Siz, iki kız saç saça baş başa kavga etmiyor muydunuz?
1. KIZ ÖĞRENCİ : Yo, ne kavgası?
MÜFETTİŞ : Ellerindeki saçlar ne?
1. KIZ ÖĞRENCİ : Arkadaşımın saçları.
MÜFETTİŞ : Niçin yoldun?
1. KIZ ÖĞRENCİ : Deney yapıyorduk.
MÜFETTİŞ : Ne deneyi?
1. KIZ ÖĞRENCİ : Arkadaşımın kafasında yüz bin tane saç teli olduğunu düşünürsek, elimi saçlarına doladığımda kaç tel geliyor. Aynı biçimde saçlarını kaç kez yolarsam arkadaşım kel olur. Bu olasılık denklemini çözmeye çalışıyordum.
MÜFETTİŞ : Kaç kez yolarsan arkadaşının kafasında saç kalmaz?
1. KIZ ÖĞRENCİ : Deneyin başındaydık, siz girdiniz deney yarım kaldı. (Öfkeyle söyler, bir birlerinin saçlarına el atarlar.)
MÜFETTİŞ : Oturun yerinize! (Başka öğrenciye ) Senin burnun niye kanıyor.
1. ERKEK ÖĞRENCİ : Arkadaşım vurdu.
MÜFETTİŞ : Sınıfta kavga etmeye utanmıyor musunuz?
2. ERKEK ÖĞRENCİ : Deney yapıyorduk.
MÜFETTİŞ : Arkadaşın burnunu kırarak, kan akıtarak mı?
2. ERKEK ÖĞRENCİ : İnsan kilosunun 13’te biri kan olduğuna göre bir dakikada ne kadar kan akıyor, ne kadar kan kaybı olursa insan bayılır, kan kaç dakika sonra pıhtılaşmaya başlar bunun deneyini yapıyorduk. Ne kadar kan aktığını hesaplamak matematiğin, kanın pıhtılaşması biyolojinin konusuna giriyor.
1. ERKEK ÖĞRENCİ : (Arkadaşına bir yumruk atar. İkinci öğrenci inleyerek burnunu tutar.) Yumruğun kuvveti, hızı ve yolu fiziğin konusuna girer.
MÜFETTİŞ : Ne biçim öğrencisiniz? (Elini kaldırır vuracakken müdür tutar.)
MÜDÜR : Aman müfettişim! (Sessizce söyler.) Öğrenci bunlar. Cezasını biliyor musun?
MÜFETTİŞ : Bırak iki tane sallayayım.
MÜDÜR : Öğrenciye mi? Bana sallayın, öfkeniz geçsin. Şikayet etmem.
1. ERKEK ÖĞRENCİ : El kaldırmalı değil vurmalı. Sıkıyorsa vursana. (Yanındaki arkadaşa bir tokat atar. Müdür araya girer.)
MÜDÜR : Çocuklar bu deneylerin diğer derslerle ne ilgisi var? Müfettiş beye açıklayıverin.
2. KIZ ÖĞRENCİ : Yaşanan bu olaylardan nice öyküler, şiirler, resimler çıkıyor. Bakın şu resimlere..
3. KIZ ÖĞRENCİ : Türkülerimiz bile yaşanan bir olaya dayanmıyor mu? Yazdığım şiiri okuyabilir miyim?
MÜFETTİŞ : İstemem, okuma.
3. KIZ ÖĞRENCİ : Bir dinleseniz bir daha oku diye yalvarırsınız. İşte o zaman işin içine para girer. Parası okumam. Sanatçının desteklenmesi gerekir.
1.ERKEK ÖĞRENCİ : Ünlü şairlerin hepsi ilk şiirlerini lise yıllarında yazmışlardır. Arkadaşım şiirini oku, sınıftaki gürültünün balını müfettiş bey de müdür bey de görsün.
3. KIZ ÖĞRENCİ : Olay olmayınca yazılmıyor şiir
İlk yumruk geliyor bu bir
Yumruk iner buruna akar kan şar şar (Burada abartma sanatı var.)
Deneyi iyi yap öğretmenin gözüne gir.
ÖĞRETMEN : Olmazsa böyle bir deney
Çıkmaz akılsız kafalardan bu şiir
MÜFETTİŞ : Bu sınıfa akılı giren delirir
MÜDÜR : (Alkışlar) Acı olaylarla yazılır kolayca şiir
MÜFETTİŞ : Böyle giderse bu okul yıkılır
MÜDÜR : Müteahhitlerin yaptıkları okullar yıkıldı bir bir
Tüm depremlere bu okul dayanır
1940’larda devlet yaptı bu okulu
Temeli sağlam çevresi dolu
Müfettiş de Allahın kulu
Bu okula dayanır bir kolu
MÜFETTİŞ : Çıkalım artık inşallah sonumuz hayır olu
13.10.2012
Yazan : CAHİT KAYA cahitkayayck@gmail.com
24 Kasım Öğretmenler Günü İle İlgili Skeç Görmedim Duymadım Skeç oyuncuklar okul skeçleri kısa tiyatro oyunları piyesler CAHİT KAYA öğretmenler günü skeç öğrenci piyesleri