Elik Keçi Efsanesi:
Keşap’ın Yolağzı köyünde eskiden beri insanlar ava çok düşkündür. Burada hâlâ av deyince kimse yerinde duramaz. Bu köyde bir akşam yedi arkadaş sabahtan ava gitmeyi karalaştırırlar. Bunlardan biri o gece şöyle bir rüya görür:
Kızanca'da yatan şehit karşı tepelerin birinde yatan bir evliyaya seslenerek, "Köylüler sabahtan ava gitmeye karar verdi. Ne yapalım?" diye sorar. Evliya, "Boynuzu kırık, sağ gözü kör tekeyi kurban verin, gitsin." der. Ardından Kızanca'daki şehit, "Bir tekeye kanmazlarsa ne yapalım?" diye sorar. Bunun üzerine evliya, "Bir tekeye kanmazlarsa, kar çığını koy verin gitsin." der. dersimiz.com
Bu rüyayı gören kişi ava gitmekten vazgeçer. Sabahleyin rüyasında gördüklerini arkadaşlarına anlatır ve onlara da gitmemelerini söyler. Bunun üzerine bir kişi daha ava gitmekten vazgeçer. Kalan beş arkadaş ava giderler. Dağa vardıklarında önlerine bir teke çıkar ve tekeyi vururlar. Tekenin yanına vardıklarında, boynuzunun kırık, sağ gözünün de kör olduğunu görürler. Arkadaşlarının rüyasının çıkması üzerine, beş kişiden ikisi ava devam etmeyerek geri döner.
Kalan üç arkadaş ava devam eder. Bunlar gördükleri bir elik keçiye tam ateş edecekleri sırada üzerlerine gelen bir çığın altında kalarak ölürler.