AĞAÇ DİKMENİN ÖNEMİ
VEZİR: Padişahım bakın bir ihtiyar ağaç dikiyor şurada.
PADİŞAH: Selamum aleyküm ihtiyar.
İHTİYAR: Aleyküm selam padişahım.
PADİŞAH: Ne yapıyorsun?
İHTİYAR: Gördüğünüz gibi padişahım, fidan dikiyorum.
PADİŞAH: Bre ihtiyar, yaşın kaç senin?
İHTİYAR: Yaşım neredeyse 80'i geçti padişahım.
PADİŞAH: Bu fidanın meyvesi sana nasip olacak mı ki, hala ağaç dikiyorsun?
İHTİYAR: Ama padişahım dedelerimiz, babalarımız da öyle düşünmüş olsalardı, hiç meyve yemek nasip olur muydu bize?
PADİŞAH: Ne demek bu?
İHTİYAR: Yani şu anda ben onların diktiği ağaçların meyvesini yiyorum.
PADİŞAH: Eee!
İHTİYAR: Çocuklarım ve torunlarım da benim diktiğim bu ağacın meyvelerini yiyecekler.
PADİŞAH: Aferin sana ihtiyar. Hem peygamberimiz de şöyle demiştir; "Birinizin elinde fidan varken, kıyamet kopuyor olsa bile, yine de o fidanı dikin."
İHTİYAR: Belli padişahım öyle demiş.
PADİŞAH: Vezir...
VEZİR: Buyurun padişahım...
PADİŞAH: Bu ihtiyara bir kese altın ver.
VEZİR: Emredersiniz padişahım.
İHTİYAR: Padişahım görüyor musunuz, ağacım daha fidanken meyve vermeye başladı bile.
PADİŞAH: Hahhahha! İhtiyar, aferin hoşuma gittin sen. Vezir...
VEZİR: Buyurun padişahım...
PADİŞAH: Bu ihtiyara bir kese altın daha ver.
VEZİR: Emredersiniz... dersimiz.com
İHTİYAR: Padişahım gördünüz mü! Her ağaç yılda bir kere meyve verir. Benim fidanım bir günde iki kere meyve verdi.
PADİŞAH: Aman Allah'ım! Vezir çabuk gidelim buradan, ihtiyar bizi iflas ettirecek böyle giderse...
Ağaç Dikmenin Önemi Skeci kısa skeç skeç örnekleri orman haftası skeç kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları