ARMUT PİŞ AĞZIMA DÜŞ
HANIM: Bey,sence de biz tembel miyiz?
BEY: Hu? Niye sordun ki.
HANIM: Ne bileyim, aklıma düştü birden...
BEY: Tembellik kötü bir huy mu sanki?
HANIM: Gezen tilki yatan aslandan yeğdir demişler ya.
BEY: Ne olmuş demişlerse? Tilki olmaktansa aslan olmak yeğdir.
HANIM: Ama yatan aslan yani tembel aslan öyle mi?
BEY: Aslanın yatanı da çalışanı da aslandır.
HANIM: Nasıl yani?
BEY: En gösterişli tilki bile en ucuz aslanın tırnağı olamaz.
HANIM: Neyse,sakil ol.Kızma hemen.Sahi yakınlarda tarlaya da uğramadık hiç. Patateslerin topraktan çıkarılma zamanı geldi.Ne yapacağız? dersimiz.com
BEY: Boş ver.Nasılsa Deprem kuşağındayız.Yarın bir gün bi deprem olur elbet. Yerin altı üstüne gelir. Böylece patatesler de gün yüzüne çıkar...
HANIM: Valla haklısın.Sen baya zeki bir adamsın.Neden okumadın?
BEY: Okuyup da ne yapacaktım?
HANIM: Büyük bir işadamı olurdun.
BEY: İş adamı olunca ne olacak?
HANIM: Çok para kazanırdın?
BEY: Çok para kazandığımda ne olacaktı ki?
HANIM: Daha ne olacak.Zengin adamlar gibi yan gelip yatardın.
BEY: E canım ben şimdi ne yapıyorum ki? Gördüğün gibi yan gelip yatıyorum.Yan gelip yatmak için onca zahmete ne gerek var
HANIM: Haklısın.
BEY : Hanım sen bahçedeki ağacı kesecektin ne oldu?
HANIM: Boş veer!
BEY : Neden?
HANIM: Nasıl olsa ülkemizde sık sık fırtınalar oluyor.Elbet yarın birgün bir fırtına daha olur.Fırtına ağacı kökten söker...
BEY : Peki ağaç bahçede öyle devrik bir şekilde mi duracak?
HANIM: Endişelenme. Bir yıldırım düşer,ağaç yanar biter kül olur...
BEY : Hah haha...Bunu ben nasıl düşünemedim yahu?
HANIM: Tembellik hakkaten güzel şeymiş ya...iyi ki senle evlenmişim.Düşünsene bir de Karacaların Ali ile evlenmeyi düşünüyordum.Adamın dini imanı çalışmak.Beni perişan ederdi.
BEY : Ederdi ederdi.Adam bayram günü bile tarlada çalışıyor.Bu kadar da olmaz ki canım.
HANIM: Çalış çalış nereye kadar? Dünyaya bir daha mı geleceksin, değil mi ya?
BEY : Hanım?
HANIM: Buyur bey
BEY: Ben susadım.
HANIM: Bak çatının şurası akıyor.İyi ki onarmamışım.Hazır yağmur da yağıyor.Aç ağzını bekle.Damla damla düşsün ağzına..
BEY: Sahi be.Yağmur yağ ağzıma düş!
HANIM: Atalar ne güzel demiş di mi?Armut piş ağzıma düş...Allah onların mekanını cennet etsin...
BEY: Amin
HANIM: Günler ne çabuk geçiyor değil mi?
BEY: Neden sordun?
HANIM: Düşünsene,geçen yıl şu karşıdaki koltukta oturuyorduk.Şimdi ise bu koltukta.Nerden nereye...
BEY: Yaa...Ne demişler,insan oğlu kuş misali...
HANIM: Bu koku da nerden geliyor?
BEY: Önemli değil.Çoraplarım kokuyor.Malum tam altı aydır su yüzü görmedi.
HANIM: Ya amma pasaklı adamsın vesselam.Çıkar o çorapları çabuk,ver bana!
BEY: Hayrola,çoraplarımı yıkayacak mısın yoksa?
HANIM: Ne yıkaması? Pencereden balkona atacağım. Güneşte havalansın.Böylece kokusu geçer biraz.
BEY: İyi dersin de,sonra kim çıkıp çorapları balkondan alacak? Bir sürü iş...
HANIM: Meraklanma,rüzgar bu yöne doğru esiyor.
Armut Piş Ağzıma Düş skeci kısa skeç skeç örnekleri kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları