BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR
BÜYÜK OĞLAN: Baba hastalığın nasıl?
ORTANCA: Baba bizi çağırmışsın, geldik...
KÜÇÜK: Baba, ne oldu? Acele gelmemi istemişsin.
BABA : Gelin evlatlarım, durumum iyice ağırlaştı. Son anlarımı yaşıyorum.
BÜYÜK: Öyle konuşma baba. Sen iyileşecek ve daha uzun yıllar yaşayacaksın inşallah.
ORTANCA: Evet baba, sen eski topraksın... Bu hastalık seni kolay kolay alt edemez...
KÜÇÜK: Bizden bir isteğin var mı baba?
BABA : Oğullarım sizleri çok seviyorum.
BÜYÜK: Biz de seni çok seviyoruz baba.
BABA : Beni seviyor olmanız beni mutlu etmeye yetmiyor evlatlarım. Şu hastalığımın sebeplerinden biri de mutsuzluk...
ORTANCA: Seni seviyor olmamız seni mutlu etmeye yetmiyor mu?
KÜÇÜK: Peki seni mutlu edebilmek için ne yapmamız gerekiyor baba?
BÜYÜK: Söyle, ne gerekiyorsa yapalım...
BABA : Bakın evlatlarım. Sizden bir şey istiyorum. Birbirinizi sevin. Aranızdaki soğukluğu. kaldırın. Birbirinizin kuyusunu kazmaktan vazgeçin... Sizler kardeşsiniz. Birbirinizin yardımına koşun. Birbirinizi koruyup kollayın... Siz birbirinizi sever ve kollarsanız hadiseler ve sizi çekemeyenler size zarar veremezler. Şimdi halimi görüyorsunuz. Belki birazdan öleceğim. Bana söz verin kardeş kardeş yaşayacağınıza. Yoksa gözlerim açık gidecek... dersimiz.com
ORTANCA: Peki baba...
KÜÇÜK: Söz veriyoruz... Sen yeter ki iyileş..
BÜYÜK: Bundan sonra dediğin gibi yaşayacağız baba, sen hiç merak etme.
BABA: Bana şuradaki çubukları ver oğlum.
ORTANCA: Buyur baba, ne yapacaksın bu çubukları?
BABA : Bunlardan birer tane alın bakalım.
KÜÇÜK: Evet aldık baba, ne yapacağız bunları...
BABA: Şimdi ellerinizdeki çubukları kırın...
BÜYÜK: Kırdık...
ORTANCA: Ben de kırdım.
KÜÇÜK: Ben de kırdım baba? Bütün bunlarla bize ne anlatmak istiyorsun?
BABA : Şimdi şu bir deste çubuğu alın ve kırın bakalım.
BÜYÜK: Önce ben deneyeyim baba. Ver bakalım. Hay Allah, kıramıyorum. Ben kıramayacağım bu desteyi... dersimiz.com
ORTANCA : Ver bir de ben deneyeyim. Iıhh! İmkansız, ben de kıramayacağım.
KÜÇÜK: Durun bir de ben deneyeyim. Ihhh! Olmuyor baba. Kırılmaz bu deste.
BABA: İşte görüyorsunuz değil mi evlatlarım? Çubukları tek tek verdiğimde rahatça ve hiç zorlanmadan kırdınız. Oysa bu çubukları bir araya getirip deste yaptığımda üçünüz de kıramadınız.
BÜYÜK: Ne anlatmak istediğini anlayamadık baba?
BABA: Şunu anlatmak istiyorum: Eğer şu an olduğunuz gibi aranızda sevgi olmaz, birbirinin yardımına koşmaz iseniz düşmanlarınız ve yaşayacağınız olaylar sizi kolayca alt edebilir. Ama her zaman birbirinizi sever, birbirinizin yardımına koşarsınız tıpkı bir araya getirip deste yaptığımız çubukları gibi sizi hiçbir düşmanınız kolay kolay yıpratamaz. Olaylar sizi kolaylıkla alt edemez. Unutmayın Birlikten Kuvvet Doğar. Ahh! Eşhedü enla ilahe illallah, eşhedü enne muhammeden abduhü ve rasülühü...
ORTANCA: Baba!
KÜÇÜK: Baba, ne oluyor?
BÜYÜK: Maalesef kardeşlerim, babamız hayata gözlerini kapadı.
ORTANCA: Ne! Öldü mü babamız?
KÜÇÜK: Hayır! Olamaz! Baba! Uyan!
BÜYÜK: Sakin olun! Babamızın sözlerini duydunuz. Bundan sonra söz verdiğimiz gibi ona layık evlat olmaya çalışalım. Böyle olursak mezarında rahat uyur.
ORTANCA : Evet, bundan böyle sizleri daha çok seveceğim.
KÜÇÜK: Ben de her zaman sizlerin yardımınıza koşacağım.
BÜYÜK: Güzeeel! Bundan sonra tek yürek olacağız. Tıpkı söz verdiğimiz gibi! Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için.
TOPLUCA: Birimiz hepimiz; hepimiz birimiz için!
Birlikten Kuvvet Doğar uzaylı kısa skeç skeç örnekleri kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları