Eğitim Sitesi

Skeç: Ramazan Bayramı

RAMAZAN BAYRAMI ŞAHISLAR: ORHAN,ZİŞAN,FEHİMAN,GÜZİN,VİLDAN. Vildan:Üff usandım oruçtan. İşin yoksa yemek yap dur. Fehiman:Daha usanacak kadar olmadı Vildan Abla. Zaten hepsi ne kadar ki Ramazan’ın? Zişan:Vildan biz uzasın diye dua ediyoruz,sen usandım diyorsun. Oruç olmanın zevki bambaşka. Vildan:Canım ben de seviyorum oruç...

Skeç: Ramazan Bayramı

RAMAZAN BAYRAMI

 

ŞAHISLAR: ORHAN,ZİŞAN,FEHİMAN,GÜZİN,VİLDAN.

 

Vildan:Üff usandım oruçtan. İşin yoksa yemek yap dur.

Fehiman:Daha usanacak kadar olmadı Vildan Abla. Zaten hepsi ne kadar ki Ramazan’ın?

Zişan:Vildan biz uzasın diye dua ediyoruz,sen usandım diyorsun. Oruç olmanın zevki bambaşka.

Vildan:Canım ben de seviyorum oruç tutmayı.Canımı sıkan şu davetler.Nihat’a baştan dedim,bu yıl hiçbir davete gitmeyelim,kimseyi de çağırmayalım.

Zişan:Öyle şey olur mu? Çağıranlara ne diyeceksin? “Biz size gelmeyelim,siz de bize.”Öyle mi?

Vildan:Ayy ne bileyim. Onu da söyleyemem ki... Zaten ben gidince de çağırmak zorundayım.

Zişan:Yoo hiç de değil Vildan. Git afiyetle iftarını yap. Kısmetse bir dahaki sene veya başka bir zaman da onlar gelir size.

Vildan:Olmaz ayıptır. Hiç öyle şey olur mu? Git el alemin yemeğini ye,sen yedirme. Her şey karşılıklı.

Fehiman:Eee ne olacak o zaman Vildan Abla?

Vildan:Ne bileyim,valla Nihat’ta sıkıştırıp duruyor.

Fehiman:Gel Vildan Abla,sen de misafirlerini bizim eve kabul et. Hem evin,mutfağın kirlenmez.

Vildan:İlahi Fehiman. Zişan Abla daha hasta sayılır. Siz bile doğru düzgün davet yapmamışsınız.

Fehiman:Kim demiş doğru düzgün davet yapmadığımızı? Annem hastaysa bana ne olmuş? Bir çorba,bir pilav pişirmekten aciz değilim ya.

Vildan:Bir çorba,bir pilav olur mu? Misafire karşı utanırım ben,çok ayıp.

Fehiman:Başına “K” koyarsın,olur “Kayıp”. Hem de bize gelen misafirler çok nefis bir iftar yemeği yediklerini söylüyorlar.

Vildan:Hıı... İnandım... Sonra da laf ederler.

Zişan:Hayır Vildan,etmezler. Önemli olan dinimizin bize bahşettiği bu güzel ayın bereketini artırmak.

Fehiman:Evet Vildan Abla,bir görsen ne zevkli oluyor. Yemek çeşidi çok olmayınca bulaşıkta çabucak bitiyor. Ne güzel, sevdiklerimizle bir araya gelmek için bulduğumuz bu fırsatı kaçırmamış oluyoruz.

Zişan:Gecelerde uzun olduğu için bol bol sohbet edebiliyoruz.

Fehiman:Hele bir de teravih kıldık mı tadına doyulmuyor Ramazan’ın. Keşke bitmese...

Vildan:Fehiman inan sen bi tuhafsın. Günler bir avuç. Hiçbir şey yetişmiyor. Hem senin dediğin gibi bir pilav bir çorbayla iftar yapılmaz. Doğru düzgün bir şeyler yapmak lazım.

Fehiman:Allah Allah bunlar eğri mi canım? Mis gibi...

Zişan:Vildan,Allah bizden israf yapmamamızı ister. Hem seni de okuyan,tarlada çapa yapıp yorulduğunu veya inşaatta taş taşıdığını sanır.

Fehiman:Doğru onlar çok çalıştığı için çok acıkırlar,hiç olmazsa hak ederler yedikleri yemeği. Ama biz hiç hak etmiyoruz ağır yemekleri. Evlerin içinde yorulmadan,enerji tüketmeden,çok büyük bir iş yapar gibi kısacık oruçlara,upuzun yemekler hazırlanıyor.

Zişan:Doğrusu ya asıl ayıp bu oluyor. Kimi yoksul sıcak çorbaya hasretken,sen Vildan hanım,ikide bir çorbayı,pilavı beğenmedin. Bizim Erhan’da öyle konuşurdu hep...

Vildan:Ama şimdi en hafif çorbadan başka bir şey yiyemiyor. Midesi mahvolmuş artık. Beni tehdit mi ediyorsun yoksa Zişan Abla?

Zişan:Hayır canım,sadece uyarıyorum. Nimete şükredilir. Nimete şükredilmezse cezalandırılmak olası.

Fehiman:Hem de Vildan Abla,iki de bir mübarek Ramazan’dan şikayetlendin mi çok zoruma gidiyor. Güzelim rahmet ayımızı zahmet ayı gibi görüyorsun.

Zişan:Vildancığım bu rahmetin farkına varmayıp şikayetlenmen ayıp oluyor. Halbuki siz bir öğleden sonra oturması için iki gün önceden hazırlık yapıyorsunuz.

Fehiman:Evet Vildan Abla,ne ikram şovlarınız var. Bizim bir aylık Ramazanımıza gelince de,iftarda birkaç kişiyle birlikte olmaya yüksünüyorsun.

Zişan:Müminlerin birbirlerine ünsiyet sağlaması için ellerine geçen bu imkanlar hiç değerlendirilmez mi?

Vildan:Zişan Abla çok masraflı oluyor.

Zişan:Bence değil. Misafir rızkıyla gelir. Hem sana gelecek misafir ne oğlunun cips parası,ne kızının kırtasiye,kola masrafı kadar tutar. Bir daha duymayayım Vildan. Bu değerdeki rahmeti idrak edemiyorsan,şikayet etme hiç olmazsa.

Fehiman: (Şakacı) Vildan Abla böyle gidersen,annem senin oruç tutmana da izin vermez.

Vildan:Evet biliyorum. Zaten birazdan benim bu ibadete layık olmadığımı söylerse şaşmam.

Zişan:Yok o kadar değil. Maksadım,senin düşünerek hareket edip, sevap kazanmayı öğrenmen. Geçen akşam misafire on çeşit yemek hazırladığını söylüyordun. Allah’tan reva mı bu? Misafirlerinin sayısı on değildir.

Vildan:Sekiz kişiydik,çocuksuz gelmişlerdi.

Zişan:Çocukları sığdıramazsınız zaten. Konforunuzu bozarlar.

Vildan:Ne yapayım,çok yaramazlar. Ellerinden gelse düz duvara tırmanacaklar.

Zişan:Hiç şikayetlenme,onlarda sizin ürününüz. Siz nasıl bir araya geldiğinizde istediğiniz gibi davranmayı istiyorsunuz,onlarda beraberken istedikleri gibi davranmayı öğreniyorlar,istiyorlar.

Vildan:Ama öyle tuhaf şeyler yapıyorlar ki....

Zişan:Hiç sanmam. İftar sofralarımızı firavun sofrasına dönüştürmek kadar abes şeyler ne isterler,ne de yaparlar.

Vildan: (İç çeker) Haklısın Zişan Abla. Dua et bana,belki bir gün ben de istediğim gibi değil gerektiği gibi davranmayı öğreneceğim.

Fehiman:Anneciğim ne dersin? Ramazan aynın rahmeti mi bu? Sen pek “Dua et.” demezdin de Vildan Abla.

(FON)

Güzin:Babacığım Ramazanın sonuna yaklaşıyoruz. Bu yılda mı evde geçireceğiz bayramı?

Orhan:Ne diyorsun kızım? Sokakta mı geçirmemiz gerekiyordu?

Güzin:Anlamazlıktan gelmeyin baba. Arkadaşlarım yine tatil beldelerine gidiyorlar.

Orhan:İyi,uğurlar olsun. Biliyorsun bizim için tatil değil,bayram yapma vakti. Bayramımız topu topu senede iki kez.

Fehiman:Babacığım geçen gün Rahime Abla diyordu ki; “Filistinli kardeşlerimiz kan ağlarken biz nasıl bayram yaparız? Bu nasıl Müslümanlıktır?

Orhan:Ne diyorsun kızım? Sen de mi tatil istiyorsun?

Fehiman:Tatil değil de siz bayram yapacağız deyince  aklıma geldi. Rahime Abla ile sizin  söyledikleriniz çelişiyor.

Orhan:Kızım herhalde sizin duyarlı olmanız için bir hatırlatma yapmıştır Rahime Ablan. Yoksa bayram gibi bir şeaire muhalefet değildir maksadı.

Güzin:Şeair ne babacığım?

Orhan:Alamet,belirti manalarında Allah’ın bize indirdiği dinin simgeleri,tanıtım parolası da denebilir belki.

Fehiman:Hıı...O halde bu çok önemli bir husus. dersimiz.com

Orhan:Elbette önemli. Titiz davranıp dinimizin şeairine hürmet göstermeliyiz. Bak şu dünyacılara,kendi ideolojilerinin,menfaatlerinin devrimlerine,sembollerine nasıl da sıkı sıkıya sarılıyorlar. Yılda kaç kez uyduruk nedenlerle bayramlar icat edip,kutlamalar yapıyorlar.

Fehiman:Anlıyorum bunları. Yapmazlarsa ideolojileri,dinleri unutulur,pasifize olur.

Orhan:Elbette,zihinlere yükledikleri,halen de yüklemeye devam ettikleri fikirler için bunu yapmak zorundalar. Bu bir metottur.

Fehiman:Güzel bir metot ama. Allah bilir bu metodu da dinimizin şearilerine bakıp oradan almışlardır.

Orhan:Halbuki hikmet müminin yitiği idi,nerede bulursa o el koyacaktı.

Fehiman:Babacığım hikmeti bilmeyen bir toplum kendi yitiği olduğunu ne bilsin? Görse tanımaz...

Orhan:Ya,ondan sonra da tanımak istemeyenlerin,pasifize etmek isteyenlerin oyununa düşer, bayram yerine tatil der.

Güzin:Ayy baba,nereden bileyim. Peki niye bunları bize öğretmediniz?

Orhan:Öğrettim işte.

Güzin:Şimdi anlıyorum baba. Gayri müslimlerin,dünyacıların bu tarz kutlamalara neden bu kadar önem verdiğini.

Fehiman:Farkındaysan muvaffak da oluyorlar Güzin. Küçücük çocuklar Allah’ı tanımadan,onların liderlerini,putlarını tanıyorlar.

Orhan: (Şakacı) Hep senin suçun Güzin,sen kendini tanıtmazsan öyle olur.

Güzin:Beni ne yapsınlar baba?

Orhan:Beni ne yapsınlar olur mu? Sevgili,şefkatli bir mü’mine görmezlerse,hoppa,züppe,yapmacık tipleri görüp onları benimserler.

Fehiman:Güzin harçlığından çocuklar için hediyeler al. Bayramda verelim onlara.

Güzin:Ablacığım niye sen değil de ben?

Fehiman:Ne bileyim,tatile gidelim deyince paranın bol olduğunu düşündüm.

Orhan:İyi dedin kızım,bütün hediyeleri Güzin alsın.

Güzin:Babacığım bana biraz para verebilir misiniz? Bayramda çocuklara hediye alacağım da...

Orhan:Tamam kızım,ama en güzelini Rahime Ablana alacaksın. İyi bir kutlayalım bayramını.

Fehiman:Ve ona diyelim ki...

Güzin:Ne diyelim?

Orhan:Resulullah yıllar yılı savaştan savaşa koştu durdu. Bayram da neyin nesi dedi mi acaba?

Fehiman:Evet. Ben de neredeyse duygusal davranıp,bir bayram şekeri bile almayalım diyecektim.

Orhan:Neyse ki Allah korudu. Yoksa yanmıştık.

Güzin:Babacığım peki bayramlık elbiseler ne zaman alınacak?

Orhan:Elbise mi? Elbiseye ihtiyacın mı vardı kızım?

Güzin:Bayram neşesi canım,maksat kutlamak.

Fehiman:Güzin şaka yaptığını biliyorum ama bu güzelim bayramları zevklerimize,hevalarımıza alet edip,tüketim bayramı yapmak yok. İsrafa hayır.

Orhan: (Şakacı) Hıh,gördün mü Güzin. Ohhh ne güzel oldu. Söyle Fehiman,daha ne diyecektin?

Güzin:Şimdi ben diyeceğim. Madem elbise alınmıyor,o zaman tatlı da yapılmasın.

Orhan:Neee...Tatlısız bayram olur mu?

Güzin:Neden olmasın? Elbisesiz oluyor da tatlısız niye olmuyormuş? Hem devamlı tatlı yemekten usanıyoruz,bu defa da tuzlu olsun.

Orhan:Kızım Fehiman,ne yapacağız? Gel Güzin’le uzlaşalım,ona bir çorap alalım,bana da tatlı yapın.

Fehiman:Nee... Çorap mı? Güzin’in çorabı çok,israf olur.

Orhan:Eee...Mendil alalım.

Fehiman:Ne dersin olur mu Güzin?

Güzin: (Alaylı) İnanamıyorum abla,alır mısınız sahi?.. İsraf olmaz mı?

Fehiman:Bilmem,düşünmemiz lazım tabii...

Orhan:Kızım yapma. Güzin’i tatile götürmedik başka türlü sevindirelim bari,hadi alalım şu mendili.

Güzin: (Şakacı) Aman aman istemiyorum. Tatil de,elbise de,çorap da,mendil de istemiyorum. Bayramınız mübarek olsun.

(AYAK SESLERİ)     (KAPI SESİ)

Orhan:Eyvah,gördün mü Fehiman? Hadi bakalım bayramsa bayramımız mübarek olsun.

Ramazan Bayramı kısa skeç skeç örnekleri kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları

Benzer Kısa Skeç Piyes Örnekleri

Skeç: Ramazan Bayramı Hakkında Yorum Yazın...
  

Skeç: Ramazan Bayramı Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Skeç: Ramazan Bayramı