Eğitim Sitesi

Skeç: Taziye

TAZİYE: ŞAHISLAR: Zişan,Fehiman,Fikret,Güzin,Hatice,Mine. (DIŞARIDAN SELA SESİ GELİR,Sonlarına doğru) Zişan: Fehiman,Fehiman kalk artık kızım. Gece biraz erken yatsanız n’olur sanki? Hadi kızım uyan. Meral teyzenin kayınbabası vefat etti herhalde. Fehiman: (Uykulu) Nereden biliyorsun anne? Zişan:Baksana sela...

Skeç: Taziye

TAZİYE 

 

ŞAHISLAR: Zişan,Fehiman,Fikret,Güzin,Hatice,Mine.

(DIŞARIDAN SELA SESİ GELİR,Sonlarına doğru)

Zişan:Fehiman,Fehiman kalk artık kızım. Gece biraz erken yatsanız n’olur sanki? Hadi kızım uyan. Meral teyzenin kayınbabası vefat etti herhalde.

Fehiman: (Uykulu) Nereden biliyorsun anne?

Zişan:Baksana sela veriliyor. Hay Allah,ne dedi anlayamadım ki.

Fehiman:Dur pencereden bakayım. (CAMI AÇAR)Anne dışarısı çok kalabalık. Bir sürü insan apartmanın kapısında birikmişler.

Zişan:Yaa,garibanım,o da göçtü bu dünyadan.Çok çekti zavallı. Baban dün akşam uğramıştı da, ‘Hiç iyi değil durumu’ dedi.

Fehiman:Ayy anne,bundan sonra o kapının önünden geçemem. Artık yazın balkanda göremeyecek miyiz Rıfat Amca’yı. Hep iyileşir sanıyordum.

Zişan:İyileşecek halimi kalmıştı adamın. Çubuk gibi olmuştu.

Fehiman:Çok yaşlı değildi ki anneciğim. Geçen yıla kadar orta yaşlı gibi bir görüntüsü varken,bir yılda birden ihtiyar gibi oldu.

Zişan:Hastalığı çok kötüymüş,sinsice ilerlemiş. Dağ gibi adamı bir yılda yıl da eritiverdi.Neyse ben aşağı ineyim de bakayım yapılacak bir iş var mı. Sen de Fikret’i uyandır,ekmeğe gönder. Siz kahvaltınızı yapın. Beni beklemeyin.

(FON)  (ZİL SESİ)

Fikret:Kimooo? Anne siz misiniz?

Zişan:Evet oğlum.(KAPI AÇMA SESİ) Sen hala okula hazırlanmadın mı Fikret? Buyur Hatice hanım,içeri girelim.

Fikret:Hemen hazırlanıyorum. Hoş geldiniz Hatice teyze.

Fehiman:Hatice teyze hoş geldiniz. Siz de mi Meral teyzedeydiniz?

Hatice:Evet kızım. Ben de oradaydım.Gariban öldü,arkasından okuyacak yok.

Fikret: (Sinirlenir) İstiklal Marşı mı okunacak? Ben gelirim okumaya...

Zişan:Sen çabuk okuluna git.

Fikret:Anne bugün gitmesem n’olur? Ben mezarlığa gitmek istiyorum,orada alkış tutarım.

Hatice:Aa Zişan hanım,ne diyor bu çocuk ya? Yok İstiklal Marşı,yok alkış...

Zişan:Nereden bilsin Hatice hanım,ilk defa bir yakınımız vefat etti.Fikret’in aklı televizyondaki cenaze törenlerine gitti herhalde.

Fikret: (Gülerek) Ama anne çok komik ya. Bir tek ‘İyi ki öldün komşuu’ demedikleri kalıyor.Ben mezarlığa gelmek istiyorum anne,n’olur ,toprak atarım mezara.

Zişan:Oğlum şaşırma. Çocukların ne işi var orada?

Fikret:Ama anne Serdarlar da gidecekmiş. Onlar mezarların arasında koşuşturmaca oynayacaklarmış.

Fehiman:Fikret,çok uzattın ama.Böyle bir günde oynamayı düşüneceğine git de Selim’i teselli et. Biraz düşünceli ol.

Fikret: (Şaşkın) Selim üzülüyor mu?Doğru ya nasıl düşünemedim.Abla ben neden böyle yaptım. Hemen hazırlanıp yanına uğrayayım.

Hatice:Aman ne yaramazsın oğlum. İşimiz başımızdan aşkın. Hadi sen Serdar’ın yanına git de biz de işimize bakalım. Zişan hanım,çabuk şu cüzleri dağıtalım,vakit daraldı. Mevtanın üçü olmadan hatim inecek.

Zişan:Hatice hanım buna hiç gerek yok. Biz şimdi kimi dolanalım kapı kapı?

Hatice:Aa olmaz Zişancığım. Ben bitişik apartmana da giderim,birer cüz dağıtırım. Okuyuversinler sevabına.N’olacak canım. Çoluğu çocuğu bilmiyor mu okumayı?

Zişan:Okusalar ne olacak ki?

Hatice:Olsun sevaptır.Üç hatim indiririz biz,4444 tane kelime-i tevhid,üstüne bir helva kavururuz. Hayrına mevlüdünü yaptık mı üçüne,sıra gelir on ikisine.Kırkına da bir yemek veririz eşe dosta. Hayrını yapmadı demesinler.Ne lüzum eder? 52. gece okuruz,hoca getirir ilahi ederiz. İyi bir coşarız.

Zişan:Kızım Hatice teyzen kaptırmış. Beni hiç duymayacak gibi.Sen bana yardım ette şu lahmacunu hazırlayayım. Erkekler mezarlıktan gelene kadar ancak yetişir. dersimiz.com

Hatice: Zişan soğanları getir de soyayım. Bu Nesrin hanım da nerde kaldı? Elbirliğiyle çabuk biterdi.

Fehiman:Nesrin hanım teyze haber gönderdi. Annesinin evine gitmiş mevtanın zemzeminin olmadığını duyunca: “Hiç öyle şey olur mu? Ben babamınkinden alır gelirim” demiş. Ay anne adamın ağzını açmaya çalışmasınlar,ne yapacaklar zemzemi?

Hatice:Olsun olsun. Kefene serperler,iyidir. Ah o mübarek su benim anneme de nasip olduydu.

(FON)       (Konuşmalar mutfakta geçiyor)

Fehiman:Güzin hiç böyle bir şey görmemiştim,anlatsalar inanmazdım.İçerisi bir kalabalık. Birisi elini kaldırıp Fatiha diyor. Önce anlamadım.Düşünürken baktım herkes elerini açmış kıpır kıpır Fatiha okuyor. Biraz sonra yine aynı şey.

Güzin: Kaç defa okudular Fatiha’yı?

Fehiman:A yy ne bileyim,sürekli aynı şey. Şaştım kaldım.Hele bir kadın odanın ortasına gelip dövünmeye başladı. Onunla birlikte bir sürü kadın da türkü söyleyip ağlamaya başladılar. Bir şaşırdım ki.Ama asıl ilginç olan da neydi biliyor musun? Meral teyzeyle Müge de onları avutuyorlardı,zavallılar. Meğer köyden akrabaları imiş gelenler.

Güzin:Abla sen de bir alemsin. Onlar ağıt yakıyor. Okulda Gülhan bana anlattı,ölen kişinin elbiselerini ortaya yığıp ağlayarak söylenmek onların adetleriymiş.

Fehiman:Müge’ye de bu taziye de bir iyilik olmuş ki, sorma.Başını örtmüş,pantolonun üstüne de bir etek giyinmiş. Hallerine üzüldüm.Belli ki o da dedesi için çok üzüntülü ama diğer gelenler bağırışınca onları susturmak Müge’ye kalıyor.

Güzin:Peki yemeği kolay verebildiniz mi?

Fehiman:Ne kolayı Güzin. Tam bitti diyoruz,yeni gelenler oluyor. Herkes birbirine ikram ediyor.Biri kalkacak olsa “Allah’ını seversen otur,karnını doyur da sonra git.Hadi şundan da buyur” deyip duruyorlar. İşin kötüsü,Müge ile Meral teyze yine yiyemediler.

Güzin:Bekli de taziye evinde adettir abla. Biz düğünlerde de öyle olduğunu sanıyoruz. En iyisi ben bir ara kimseye fark ettirmeden Müge’yi bize getirip,yemek yedireyim yine.

Fehiman:Tamam,sen bu işi becerirsin. Güzin ya ne düşündüm biliyor musun?Biz Müge’yi çok seviyoruz. O yoruluyor,üzülüyor,aç kalıyor diye nasıl tasa çekiyoruz.

Güzin:Tabi abla,düşünmeyecek miyiz?

Fehiman:Fakat o da,biz de,Müge’nin dedesi gibi ölümlüyüz.Hiç Müge’nin karnının açlığını düşündüğümüz kadar namazsızlığına üzülmedik. Dinden bihaber...

Güzin:Bizi mi dinler abla? Hem Meral teyze de namazsız. Annem ona söylüyor mu acaba? (ZİL SESİ) Yine annem Meral Teyze’nin misafirlerini getirdi herhalde.

(KAPIYI AÇAR)

Zişan:Çocuklar misafirimiz var. Evimiz yine nurlanacak. Aşağısı kalabalıktı namaz kılmaya buraya geldik. Lavabo müsait mi? Abdest alalım.

Fehiman:Evet anneciğim.Hoş geldiniz,buyurun lavabo bu tarafta.

(FON)

Nurhan:Zişan hanım,Meral’lerde ki hocayı tanıyordunuz herhalde.Kimin nesi o hanım?

Zişan:Güzel konuşan hanım mı? Evet tanıyorum. Eski oturduğum yerde akrabaları vardı,gider gelirdi.

Nurhan:Hiçte güzel konuşmuyordu.“Fatiha’nın yerine başka süre de okuyabilirsiniz” diyordu.

Mine:Sen duymadın Nurhan. Yanımdaki hanıma ne dese beğenirsin? “Hanımefendi,o kadar tesbih çevirmektense ev sahibinin acısını azaltacak başka şeyler yapılamaz mı?” dedi.

Nurhan: Deseydin ki ona Mine hanım; “Hanımefendi,günaha girmeyin. Bizde adettir,mevtaya rahmet için taziyelerde böyle yaparız. Bu bir zikirdir.”

Zişan: Hanımın hakkı da var yani.biz tesbih çekmeye zikir diyoruz ama pek de Allah’ı hatırlatmıyor bize. Nurhan hanım,o tespihi çekerken neyi hatırladın?

Nurhan: Ah Zişan hanım,rahmetli babamın tazesi geldi aklıma. 2500 Lailaheillallah’ı tek başıma çektim. Lailaheillallah..(çabuk çabuk söyler) Öyle bir çabuk çekerdim ki tespihi şakır şakır. Bizim tazemizde tespihimiz de güzeldi. Hep iyisindendi.

Zişan: Aa,Nurhan hanım bunlar mı geldi aklına?

Nurhan:Yaa tespihleri hiç hoş değildi. Yemeği de kim getirmişse hiç güzel yapmamış. Ama akşamki yemek şahaneydi. Epeyidir öyle güzel dolma yememiştim. Giderken mevtanın sevabına Murat’a da götürdüm.

Zişan:Yemek konusunu geçelim de ,zikir dediğin tespihe gelelim. Benim bildiğim,zikir anmak,hatırlamaktır.Ama senin dediğin gibi tesbih çekince bak sen de Allah’ın rahmetini hatırlamamışsın. Aynı sözleri sürekli tekrarlamış durmuşsun. Allah bizden sürekli ismini tekrarlamamızı değil,kendisini razı etmemizi ister.

Mine:Doğru, haklısın Zişan hanım. Aşağıdaki hanım da“Bu kadar insan bir arya gelir de Allah’ı razı etmeye çalışmazsa olur mu? Bu kadar fatiha çekeceğinize Kuran’ı Kerim’den diğer sureleri de okuyun anlamaya çalışın” dedi.

Nurhan:Hiç öyle olur mu? El ne der sonra? “Adamı hatimsiz,tespihsiz gönderdiler” demezler mi?

Mine:Yapma Nurhan hanım. Allah sorarsa “Huzuruma amelsiz,bilgisiz niye geldin?” diye.

Nurhan:Bizim ne suçumuz var? Öğrettiler de mi öğrenmedik? Ancak çoluğa çocuğa baktık.Biz olmazsak ne yapar çocuklar? Ben olmazsam anneme babama kim bakacak? Onlara hizmet ediyorum.

Zişan:Biz sanıyoruz ki,birçok iş biz olmazsak yürümeyecek. Allah bizi hayra vesile kılsın.Anne babamız da,evladımız da Allah’a emanetler. Biz sadece vazifelerimizi yaparız. Ama merak etme Nurhan hanım,biz olmasak da onlar Allah’ın takdir ettiği ömrü sürerler.

(ZİL SESİ)

Güzin:Anne Meral teyze haber göndermiş,Fikret’i markete göndermek istiyormuş.Çay aldıracakmış.

Zişan:Meral teyzen unutmuş herhalde Fikret’in okulda olduğunu. Bir koşu sen gidebilir misin Güzin?

Güzin:Tamam,hemen giderim.

Mine:Biz de aşağı inelim hadi. Meral’e diyelim de bari üç mevlidi yapmasın. Onun yerine iyi bir hoca bulalım,güzelce sohbet etsin.O hanım “Kuran’ı Kerim’i okuyup anlamaya çalışın. Bunun size faydası var.Bu kitap diriler için. Ölünüzün arkasından hatim indirerek,Fatiha okuyarak ona faydalı olamazsınız.” dedi.

Fehiman:Anne sizin için kahve yaptım. Buyurun Nurhan teyze,buyurun mine teyze.

Nurhan:Kızım niye zahmet ettin,kalkıyorduk. Zaten akşam oldu. Acaba aşağıda da akşam yemeğini yiyip öyle mi gitsem eve?...

Taziye uzaylı kısa skeç skeç örnekleri kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları

Benzer Kısa Skeç Piyes Örnekleri

Skeç: Taziye Hakkında Yorum Yazın...
  

Skeç: Taziye Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Skeç: Taziye