Eğitim Sitesi

Skeç: Vakar

VAKAR: ŞAHISLAR: ZİŞAN,FEHİMAN,GÜZİN,FİKRET,VİLDAN,İLKNUR. Fehiman: Vema Ezünnüssaate... Vildan:Vema Ezünnüssaate... Zenne saati mi? Fehiman: Zenne saati mi? O ne Vildan Abla? Vildan: (Gülerek) Eski zenneler,erkekler kadın kılığında sahneye çıkarlardı. Fehiman: (Şaşkın) Sahneye mi çıkarlardı? Peki şimdi...

Skeç: Vakar

VAKAR  

 

ŞAHISLAR: ZİŞAN,FEHİMAN,GÜZİN,FİKRET,VİLDAN,İLKNUR.

 

Fehiman: Vema Ezünnüssaate...

Vildan:Vema Ezünnüssaate... Zenne saati mi?

Fehiman: Zenne saati mi? O ne Vildan Abla?

Vildan: (Gülerek) Eski zenneler,erkekler kadın kılığında sahneye çıkarlardı.

Fehiman: (Şaşkın) Sahneye mi çıkarlardı? Peki şimdi ne alakası var ki onlardan bahsettin?

Vildan: Hiiç şaka yaptım. (Gülerek) Bu Kuran’da da değişik değişik şeyler var.

Fehiman:  (Ciddi) Devam edelim Vildan Abla, Esneuzubillah, Gaimeten Veleinrudittü...

Vildan: Amaan rüdittü müdittü,ben anlayamıyorum. Yeter,başka zaman öğret Fehiman.

Fehiman: Yaa ...? İlknur,hadi o zaman biz öğrendiğimiz sürelerin anlamlarını okuyalım.

İlknur: Hangisini okuyalım?... Leheb Suresini... Ben onu çok seviyorum.

Fehiman: Tamam hadi okuyalım.

İlknur: Ebu Leheb’in iki eli kurusun. Kendisi de kurudu,helak oldu ya. Malı ve kazandıkları kendisine bir fayda sağlamadı,alevli bir ateşe girecek o. Eşi de odun hamalı olarak girecek. Boynunda bükülmüş bir ip olarak.

          (İlknur ve Vildan gülüşür)

Fehiman: Niye güldünüz şimdi?

Vildan: (Gülerek) Akşam gülmekten öldük. Ben pasta yapıyordum. İlknur’da ayakta dolaşıp bunu ezberliyordu. Onunla beraber unu elerken ben de ezberlemişim. (Makamla söyler) İki eli kurusun, kendisi de kurudu,karısı da ardında,boynunda da ip varken.

İlknur: Ay Fehiman Abla,görsen nasıl güldük nasıl. Annemin elinde elek çeviriyor.

Vildan: Leheb’in karısı,ipe bağlı pazarda satışa çıkmış.

Fehiman: Daha sonra ne oldu?

Vildan: Hiç,hem ezberledik hem de güldük,saat kaça kadar.

Fehiman: Peki ne düşündürdü size bu meal? Biraz da ondan bahsedin.

Vildan: Hiç,ne olacak?

İlknur: (Gülerek) Ancak pazarda satıyorduk. (Makamlı söyler) Boynunda ip takılı...Gidiyordu ateşe...

                  (KAPI AÇILIR)

Zişan:Ooo bitmiş dersiniz. Neler çalıştınız bugün?

Vildan: Ne çalışmadık ki...Yine aynı şeyleri konuşmayalım. Size Fazilet’i anlatacağım Zişan abla.

İlknur: Ben aşağı iniyorum...

                  (KAPI SESİ)

Zişan: Evet,ne yapıyor o güzel hanım?

Vildan: Ne yapmıyor ki... Fakat komşular hasedinden çatlıyor. Bir türlü kadını hazmedemediler.

Zişan: Kötü huylu insanlar isterler ki başkalarında da o kötü huylar olsun. Olmayınca çekemezler.

Vildan: Anlayamadığım,o kadar sataşmalara,kötülüklere karşı moralini bozmaması. Evine gidiyorum bazen,şikayetlenecek diye bekliyorum ama bir bakıyorum ben şikayete başlamışım,o beni teselli ediyor. Nasıl o kadar güçlü olabiliyor? Şahsen tanımasam aklı ermiyor, anlamıyor sanacağım.

Zişan: Vakarlı bir hanım,Allah razı olsun. dersimiz.com

Fehiman: (Manidar)Keşke onunla biraz daha iyi arkadaş olsanız.

Vildan: Anlıyorum ne demek istediğini,ama onun benimle oturacak vakti yok Fehiman. Acıyorum bazen, dikiş zor iş. Başka işler yapsa daha iyi kazanacak.

Zişan: Kazancı çok mu az?

Vildan: Az tabi,daha ölen eşinin bıraktığı borçları ödüyor. Bir defa acıdım,borç vereyim dedim kabul etmedi.

Fehiman: İyi ki kabul etmemiş. Bir de onu ödemek var. Ayağını yorganına göre uzatır,daha iyi...

Vildan: Aman sanki vermese tekrar isteyecek miyim? Hayır olsun diye verecektim zaten.

Fehiman: O abla öyle acınacak biri değil.Takdire layık,onur sahibi.

Vildan: Evet,zaten kendini hiç acındırmaz,sanırsın ki bu kadının hiç derdi,üzüntüsü yok.

Zişan: Maşallah,demek çok olgun.

Vildan: Bu kış çocukları da kendi de çok hastalandı.Ben ona geçmiş olsuna gidiyorum,o bana va’z veriyor. Kitaplar,dergiler ortada, birinden ötekine geçiyor.

Zişan: Demek ki dinini dava edinmiş. Öyle biri kolay kolay zora düşüp yenilmez. Allah’ta yardım eder.

Vildan: Komşular çok uğraştı,apartmanda olmasından çok rahatsız oldular. Dolaylı yollardan sürekli incitiyorlar ama o yine de dayanıyor.

Fehiman: Allah’a bağlı olmak,ilim sahibi olmak,insana vakar ve sükunet sağlarmış.

Vildan: Nezihe Ablanın amcası yardım paketi ve para göndermişti,kabul etmedi. “İhtiyacım yok.” dedi, gururundan mı?

Zişan: Sanmam. Nereden geldiği malı almaktansa fakir kalmak hayırlıdır.

Fehiman: Hani ev işi için çağırıyorlardı. Gitmiyor mu?

Vildan: Yaa diyorlar ki ev işinde çok para var,sen de çalış.

Zişan: Hıı sonra da rencide edecekler.

Vildan: Tabi bilmem mi?Muhtaç,kimsesiz diye kullanıp,bir de ‘temizlikçi’ diye küçümseyecekler.

Zişan:Evinde dikiş dikmesi,çocuklarıyla güzel ilgilenmesi,onların terbiyeli olması çok batıyor hasetçilere. İş veren pozisyonunda hakir görmek daha kolay.

Fehiman:Ne güzel,az ama temiz olanla kanaat ediyor. Mükafatını en güzeliyle alır.

Zişan:İlknur ve Onur’da çocuklarıyla iyi arkadaş olsalar.

Vildan: Bana öyle geliyor ki çocuklarının terbiyesi bozulmasın diye çok titiz davranıyor,mesafeyi koruyor.

Fehiman:Çok üzücü. En azından çocukların ve sen emin komşu olmalıydınız Fazilet Ablaya.

                        (FON)

Fehiman: Anne böyle olmayacak. Anlamıyorum Vildan Ablayı, hem “Bize Kuran öğret.” dedi, hem de hiç ciddiye almıyor.

Zişan: Eşi öğrenmesi için ısrar ediyor Fehiman. Herhalde onu kırmamak için senin yanına geliyor.

Fehiman: Anne işim çok, zamanımı böyle boşa harcayamam. Uygun bir dille söyler misin Vildan Ablaya?

Güzin: Küser bence,söyleyemezsiniz.

Zişan: Herhalde söyleyemem,en iyisi daha ciddi olmasını istemek. Eğer bırakırsan Fehiman iyice maleyaniye düşecek.

Fehiman:Zaten maleyani anne. İlim ortamını bile maleyaniye çevirmeyi iyi beceriyor.

Güzin: Evet,hem Kuran’ı Kerim öğrenip,hem de gevşek davranmak olmaz.

Fehiman: Geçen yılda böyle davranıp dersimizi kaynatıyorlardı.

Güzin: Nasıl yapıyorlar anlamıyorum.Mizahın da,şakanın da yeri var. Ama asla ilim meclisi olmamalı.

Fehiman: Güzin ne güzel böyle net konuşman.Oysa sen şakayı, espriyi çok seversin.

Zişan: Hıı hatta bazen aşırıya kaçtığın oluyor.

Güzin: Amaan anne herkes yapıyor ben de yapıyorum. Maksat biraz neşelenelim.

Zişan: Herkes çok bozulmuş,onlara ne kadar uymazsak karlıyız.  Ciddiyet yakışıyor.

Güzin: Herhalde yani. O kadar aklım kıt değil. Ciddi olmam gereken yerde alay edecek değilim.

Fehiman:Bence hiç bir zaman alaya etme.Daha vakarlı olursun. Fikreet neredesin? Güzin,hani alışverişe çıkacaktık.

Güzin: Fikreet,vaz mı geçtin alışverişten?

Fikret:  (Koşarak gelir)  Hiç vazgeçer miyim. Annee,çikolata almama izin vereceksin değil mi?

Zişan: Fikret biraz sabırlı ol,sürekli sıkıştırma beni.

Fikret: Anne alayım. Ne zamandır almadım.

Zişan: Bebeklik yapma Fikret,doktor kesin yasak koydu. İlaçların boşa gider yine. Ben namaza duruyorum, siz hazırlanıp çıkın.

Fikret: Üff boşa giderse gitsin.Doktorda her şeye karışıyor.

Güzin: Eee sen doktora gidersen o da karışacak. Gitmesen neyse...

Fikret: Giderim giderim sen her şeyin içinden çıkma. Kendin çikolataları yiyip duruyorsun.

Güzin: Ne yapabilirim,çok lezzetli. Allah’tan ki sana yasak.

Fikret: Yasaksa yasak,istersem hepsini senin elinden alırım, çarşıdan da alır yerim,tamam mı?

Güzin: Tamam değil yarım. Yiyemezsin ki,sana vereceğim sanki. Neyimi kaptırdım ki sana?

Fikret: Sana soran kim,geçenlerde topuna ne yaptığımı unutma.

Güzin: Fikret,ya ben senin kağıtlarına ne yaptım?

Fehiman:Güzin,Fikret hala hazır değil misiniz?

Güzin: Fikret’in çene yapmaktan gelecek hali kalmadı.

Fikret: Asıl çene yapan sensin,laf ebesi.

Fehiman:Çocuklar ne yapıyorsunuz,yine mi boş boş çekişiyorsunuz?

Fikret:Ne boşu ablacığım,patlak top ve çikolatalarla dolu.

Güzin: Sen öyle san bakalım.

Fehiman: Güziin,hani az evvel konuşmuştuk ya.

Güzin: (Alaylı) Neydi ablacığım?

Fehiman: Alay ve vakar bir arada olmaz.

Güzin: Hııı?

Fehiman: Heybet ve vakarı boş laf ve lüzumsuz yere,çok münakaşa etmekte azaltır.

Güzin: Ablacığım iyisin hoşsun da,sen bu ikazı çocukların yaptığı basit tartışmalar için değil de koca koca adamların incir çekirdeğini doldurmayan tartışmaları için yap.

Fikret: Evvet ablacığım,hem de hakkında bilgi sahibi olmadıkları konularda boş boş konuşup tartışıyorlar.

Fehiman:Onlara da siz söyleyin bir zahmet. Ben yarının büyüklerine söylüyorum. Hem siz de bana göstermiş olduğunuz kadarıyla küçük değilsiniz. Hele dilleriniz.....

Vakar skeci kısa skeç skeç örnekleri kısa oyunlar tiyatro metinleri kısa tiyatro oyunları

Benzer Kısa Skeç Piyes Örnekleri

Skeç: Vakar Hakkında Yorum Yazın...
  

Skeç: Vakar Hakkında Yorumlar

Henüz Yorum Yazılmamış.
İlk Yorumu Siz Yazabilirsiniz.

Skeç: Vakar