Aradığınız eş sesli (sesteş) Kes kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak. "Şu fotoğrafın kenarlarını kes."
2. Susmak "Kes artık be! Ne kadar çok konuştun."
3. Geçişi önlemek. "Üç maganda yolumuzu kesti."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Kat
(dersimiz.com-69002)
1.Giyeceklerde takım. "Üniversite sınavını kazanırsam sana bir kat elbise alacağım."
2.Kez, defa, misil. "Benzin fiyatları üç kat artmış durumda."
3. Apartman dairesi. "Siz kaçıncı katta oturuyorsunuz?"
4. Üst üste konulmuş şeylerden her biri, tabaka. "Tuğlaları iki kat daha yükseltelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Eş
(dersimiz.com-17857)
1. Birbirinin aynı olan veya birbirine çok benzeyen iki şeyden her biri, benzeri. "On dakikadır ayakkabını eşini arıyorum."
2. Karı kocadan her biri, hayat arkadaşı, refik, refika. "İnsan, iyi ve kötü gününde eşinin yanında olmalı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Öğüt
(dersimiz.com-43378)
1. Bir kimseye yapması veya yapmaması gereken şeyler için söylenen söz, nasihat. "Bu hikayedeki öğüt ne?" "Gel sana biraz öğüt vereyim."
2. Tane durumundaki nesneleri bir araçla ezerek un durumuna getirmek. "Un öğütülmüş buğdaydır." "Git bu mısırları da öğüt."
3. Ezmek, çiğnemek. "Yediklerimizi dişler öğütür."
Eş sesli (sesteş) kelime: Toka
(dersimiz.com-42851)
1. Saçları bir arada tutmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç. "Tokamı kaybettim bulamıyorum." "Beyaz toka yakışmış."
2. Kemer, kayış, ayakkabı vb.de tutturmalık. "Bu kemerin tokası kopmuş." "Çantanın tokasını beğenmedim."
3. El sıkışma. "Babamla da tokalaştın mı?" "Pazarlık için uzun süre tokalaştılar."
Eş sesli (sesteş) kelime: Düş
(dersimiz.com-15336)
1. Rüya. "Sen onu ancak düşlerinde görürsün artık."
2. Belirli bir yükseklikten düşmek. "Bardaklar o heyecanla bir anda elimden düştü."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kıl
(dersimiz.com-15362)
1. Baştaki saçlar hariç, memeli hayvanlarda vücudu örten tüyler. "Oldukça kıllı bir vücudu vardı."
2. Huysuz, geçimsiz (kimse). "Gidip ben söylemem, şimdi bana kıllık yapar."
3. Etmek, yapmak. "Akşam namazını kılmak için acele ediyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sel
(dersimiz.com-45059)
1. Su taşkını. "Tüm eşyalarımı selde kaybettim."
2. Hareket hâlindeki büyük kalabalık, yığın. "Çok seviliyordu, cenazesinde insan seli vardı."
3. Yoğunluk. "Penceren süzülen ışık seli odayı aydınlatıyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sıra
(dersimiz.com-66135)
1. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya. "Sınıftaki sıraları dışarı çıkarmamızı söylediler."
2. Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. "Herkes okul bahçesinde sıraya geçsin."
3. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. "Bahçede boy sırasına geçtik."
Eş sesli (sesteş) kelime: At
(Dersimiz.Net-7915)
1. Beygir. "Eşeğe binerim de ata binmeyi beceremem."
2. Fırlatmak, atmak. "Sana şu eskileri kaç kez at dedim, hala atmamışsın."
Eş sesli (sesteş) kelime: Koca
(dersimiz.com-15320)
1. Kadına göre eş. "Kocası her akşam eve elleri dolu gelirdi."
2. Büyük. "Koca koca ağaçları acımadan kestiler, orman filan kalmadı artık."
Eş sesli (sesteş) kelime: Koru
(dersimiz.com-68227)
1. Bakımlı küçük orman. "Bu koruya girmek yasak." "Bu koru çok güzel, her taraf yemyeşil."
2. Korumak işi. "Bu fidanları iyi koru." "Kendini soğuktan koru."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yer
(dersimiz.com-15345)
1. Gezinilen, ayakla basılan taban. "Yerde gördüğü parayı alıp cebine atması çok yanlıştı."
2. Bulunulan, yaşanılan, oturulan bölge. "Bu yerlerde gezmek bana huzur veriyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dik
(dersimiz.com-15333)
1. Alt zemine 90° açılı olarak, bir cismi dik durdurmak. "Diktiği kazıkların tümü rüzgârdan dolayı yan yatmış."
2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek. "Bu fidanları bir an önce dikmeliyiz, yoksa kuruyacaklar."
3. Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak. "Bana da bir yazlık etek dik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Soy
(dersimiz.com-69613)
1. Soymak, bir şeyin üzerinden kabuk, deri, zar vb.ni çıkarmak. "Şu tabaktaki patatesleri soy."
2. Bir atadan gelen kimselerin topluluğu, köken, sülale. "Sen de bizim soyumuzdansın."
3. Cins, tür, çeşit. "Bu atın soyundan bir tay isterdim."
4. İyi ve üstün nitelikleri bulunan. "Bu vatanın evlatları soyludur."
Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin
(dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yemek
(dersimiz.com-17125)
1. Yenmek için pişirilip hazırlanmış yiyecek, aş. "Yemekler hazır, haydi sofraya."
2. Ağızda çiğneyerek yutmak. "Kim bu elmayı yemek ister?"
3. Kandırmak. "Hakem, futbolcunun bu hareketini yemekle büyük hata yaptı."
Eş sesli (sesteş) kelime: Koy
(dersimiz.com-18092)
1. Bir şeyi bir yere bırakmak, belli bir yere yerleştirmek. "Kızım, şu kahvaltılıkları dolaba koy."
2. Denizin, gölün küçük girintiler biçiminde karaya doğru sokulduğu bölümü. "Bu koy adeta gizli bir cennet."
3. Bir kimseyi işe yerleştirmek, birine iş sağlamak. "İş varsa, şu garibanı da bir işe koy."
Eş sesli (sesteş) kelime: Saç
(dersimiz.com-15326)
1. Başımızdaki kıl yumağı. "Saçlarını kısa kestirmişsin."
2. Etrafa yaymak, saçmak. "Düğünde saçılan paranın haddi hesabı yoktu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ton
(dersimiz.com-15304)
1. Dir rengin veya sesin tonu. "Bence saçlarını bir ton daha açık boyatmalısın."
2. 1.000 kg ağırlığın karşılığı. "Bu bahçeden kaç ton mahsul alınır ?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Ay
(dersimiz.com-28489)
1. Yılın on iki bölümünden her biri. "En sevdiğim ay Haziran."
2. Dünya'mızın uydusu olan gök cismi. "Dün gece Ay çok parlaktı."
3. Birdenbire duyulan acı, ağrı, şaşırma, ürkme veya sevinç anlatan bir söz. "Ay! Bu çocuk beni heyecandan öldürecek."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.