Aradığınız eş sesli (sesteş) Tank kelimesinin anlamı ve örnekleri;
1. Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı. "Arızalanan tank yolda kaldı."
2. Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç. "Bu yakıt tankında sızıntı var."
Eş Sesli (Sesteş) Kelime Örneği Arayın
Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelere eş sesli (sesteş) kelimeler denir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Kıl
(dersimiz.com-15362)
1. Baştaki saçlar hariç, memeli hayvanlarda vücudu örten tüyler. "Oldukça kıllı bir vücudu vardı."
2. Huysuz, geçimsiz (kimse). "Gidip ben söylemem, şimdi bana kıllık yapar."
3. Etmek, yapmak. "Akşam namazını kılmak için acele ediyordu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Gelin
(dersimiz.com-15346)
1. Evlenmek için hazırlanmış, süslenmiş kız veya yeni evlenmiş kadın. "Gelinin güzelliği dillere destan oldu."
2. Gelmek eylemi. "Akşama bize gelin de maçı birlikte izleyelim."
Eş sesli (sesteş) kelime: Pas
(dersimiz.com-67300)
1. Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde. "Bu çivilerin hepsi paslanmış." "Merdiven yağmurda kalırsa paslanır."
2. Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi. "Bana hiç pas atmıyorsunuz." "Bu gollük bir pas."
3. Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz. "Ben pas diyorum."
Eş sesli (sesteş) kelime: Dik
(dersimiz.com-15333)
1. Alt zemine 90° açılı olarak, bir cismi dik durdurmak. "Diktiği kazıkların tümü rüzgârdan dolayı yan yatmış."
2. Yetiştirmek için bir bitkiyi toprağa yerleştirmek. "Bu fidanları bir an önce dikmeliyiz, yoksa kuruyacaklar."
3. Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak. "Bana da bir yazlık etek dik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Aralık
(dersimiz.com-67899)
1. Ara. "Dolapla duvar arasında biraz aralık olsun."
2. Uygun, elverişli durum, fırsat. "Bir aralık bulursam eşyaları sana getiririm."
3. Yılın on ikinci ayı, ilk kânun, kânunuevvel. "Bu aralık ayı çok soğuk geçti."
4. Yarı açık, tam kapanmamış. "Pencereyi biraz aralık bırak da hava gelsin."
Eş sesli (sesteş) kelime: Taş
(dersimiz.com-41904)
1. Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde. "Düşen taş az daha kafama gelecekti."
2. Mücevherlerde kullanılan yüksek değerli cevher. "Bu kolyenin bir taşı düşmüş."
3. Dama, domino, okey vb. oyunlarda kullanılan metal, kemik, plastik veya tahta parçalardan her biri. "Okey taşlarından biri eksik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yaş
(dersimiz.com-17917)
1. Islak, nemli. "Çimler yaş, sakın oturayım filan deme."
2. Doğuştan beri geçen ve yıl birimi ile ölçülen zaman. "Teyze senin yaş kaç?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Yar
(dersimiz.com-68911)
1. Uçurum. "Bu yar çok derin."
2. Yarmak, uzunlamasına bölüp ayırmak. "Sen bu odunları da yar."
Buradaki yar kelimesi ile şapkalı a ile yazılan sevgili anlamındaki yâr kelimesi farklıdır, eş sesli değildir.
Eş sesli (sesteş) kelime: Dolu
(dersimiz.com-15335)
1. Bir yağış türü. "Yağan dolu bahçeye epey zarar vermiş."
2. İçi boş olmayan. "Sorun olmaz, arabanın deposu tam dolu."
Eş sesli (sesteş) kelime: Sıra
(dersimiz.com-66135)
1. Dershane, meclis vb. yerlerde kullanılan ve oturup yazı yazacak biçimde yapılan mobilya. "Sınıftaki sıraları dışarı çıkarmamızı söylediler."
2. Yan yana, art arda olan şey veya kimselerin tümü, dizi. "Herkes okul bahçesinde sıraya geçsin."
3. Belirli bir düzene ve niteliğe göre dizilme durumu. "Bahçede boy sırasına geçtik."
Eş sesli (sesteş) kelime: Gül
(dersimiz.com-15311)
1. Bir çiçek türü. "Bahçedeki tüm güller açmış."
2. Gülmek, gülümsemek, tebessüm etmek. "Sen gülünce, ben de gülmekten kendimi alamadım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Yen
(dersimiz.com-21799)
1. Giysi kolu. "Bu elbisenin yenlerini kısaltman gerekiyor."
2. Japon para birimi. "Japonya gezimizde kaç Yen harcadık, kaç Türk Lirası ediyor, bilmiyorum."
Eş sesli (sesteş) kelime: İn
(dersimiz.com-28960)
1. Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk. "Ayı inine doğru sessizce ilerledik."
2. Yüksekten veya yukarıdan aşağıya doğru gelmek. "Aşağıya in de biraz konuşalım."
3. Değeri düşmek. "Benzin fiyatları hiç inmiyor."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ağır
(dersimiz.com-68638)
1. Tartıda çok çeken, hafif karşıtı. "Bu çanta çok ağır, ben kaldıramam."
2. Yavaş. "Çok ağır yürüyorsun, biraz daha hızlan."
3. Keskin, boğucu (koku). "Evde ağır bir balık kokusu var."
4. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. "Bize çok ağır sözler söyledi."
5. Sindirimi güç (yiyecek). "Bu saatte ağır şeyler yemek sağlıklı olmaz."
Eş sesli (sesteş) kelime: Bel
(dersimiz.com-6957)
1. İnsan bedeninde göğüsle karın, sırtla kalçalar arasında daralmış bölüm. "O çuvalı kaldırdığımdan beri belim ağrıyor."
2. Toprağı aktarmaya veya işlemeye yarayan tarım aracı. "Bahçeyi kim belleyecekse bellesin, yoksa bu belleri alacağım."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kazan
(dersimiz.com-68170)
1. Başarılı olmak, kazanmak. "Ne istersen alırım, sen yeter ki sınavı kazan."
2. Çok miktarda yemek pişirmeye veya bir şey kaynatmaya yarayan büyük, derin kap. "Bu kazanlarda ne pişecek?"
3. Buhar makinelerinde, kalorifer tesisatında, suyun kaynatıldığı büyük derin kap. "Bunun kazanında arıza var."
Eş sesli (sesteş) kelime: Kuru
(dersimiz.com-48111)
1. Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı. "Bu çamaşırlar kuru." "Sobaya iki kuru odun daha atın."
2. Kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı. "Biraz da kuru nane katalım." "Bir tencere kuru fasulye pişirdim."
3. Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan. "Bu kuru bölgede yaşanmaz."
4. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. "Bu çocuk neden bu kadar kuru?"
Eş sesli (sesteş) kelime: Tez
(dersimiz.com-15329)
1. Hızlı, çabuk, acele. "Tez gel Osman, çocuğa bir şeyler oldu."
2. Akademik düzeyde büyük çalışma. "Bugün tez çalışmamı da sunduğumda her şey tamam olacak."
Eş sesli (sesteş) kelime: Ak
(Dersimiz.Net-8183)
1. Beyaz renk. "Ak saçlı adam geldi ve hiç konuşmadan çekip gitti."
2. Sıvıların akması. "Anons yaptılar, sular bugün de akmayacakmış."
Eş sesli (sesteş) kelime: El
(dersimiz.com-15338)
1. Parmaklarımızın bulunduğu organ. "Ellerimdeki lekeleri çıkarmak için çok uğraştım."
2. Yabancı. "Gurbet ellerde perişan oldu garibim."
Örneklendirilmesini istediğiniz, eş sesli (sesteş) kelimeler-sözcükleri BURADAN ekleyebilirsiniz.
Bu sayfadaki içerikler kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz, kanuna aykırı ve izinsiz olarak kopyalanamaz, başka yerde yayınlanamaz.