çakılmak kelimesinin mecaz anlamı

çakılmak kelimesinin mecaz anlamı:
Bir yerde uzun süre hareketsiz kalmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yoğrulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellikleri, nitelikleri birbirine karıştırılmak. 2. Bazı konularla sürekli uğraşma sonucu deneyim sahibi olmak.

küçültmek kelimesinin mecaz anlamı Değerini ve onurunu azaltmak.

ilişmek kelimesinin mecaz anlamı Değinmek, sözünü etmek.

miras kelimesinin mecaz anlamı 1. Kalıtım yoluyla gelen herhangi bir özellik. 2. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey.

saptamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin belli bir zamandaki durumunu, niteliğini, niceliğini gözleyip onun üzerine kesin bilgi edinmek, tespit etmek. 2. Kesinlikle belirgin kılmak.

bağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Gönlünü kazanmak 2. Birinde bir şeye karşı ilgi, istek uyandırarak o şeye ilgi, yakınlık duymasını sağlamak. 3. Bütün ilgisini bir yerde yoğunlaştırmak.

bakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beslemek, geçindirmek. 2. Gözetlemek, ilgilenmek. 3. Anlamak, farkına varmak.

yobaz kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).

bakar kör kelimesinin mecaz anlamı Çok dikkatsiz (kimse).

göbel kelimesinin mecaz anlamı Babası belli olmayan çocuk, piç.

dayanak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir iddiayı güçlendirmeye yarayan tanıt. 2. Güç verici, yardımcı, destek.

ağrı kelimesinin mecaz anlamı Kaygı, tasa, dert.

cıvık kelimesinin mecaz anlamı Soğuk ve can sıkıcı şakalar yapan (kimse).

omurga kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.

varış kelimesinin mecaz anlamı 1. Çabuk anlama yetisi. 2. Gerçeği kavramaya ulaştırabilen güçlü bir anlayış, seziş.

gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.

çıyan kelimesinin mecaz anlamı Hain.

soluk kelimesinin mecaz anlamı Tarz.

korsan kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkalarının hakkını zor kullanarak alan kimse. 2. Bir hakkı izinsiz olarak kullanan.

inginlik kelimesinin mecaz anlamı Güçten düşme hali.

çemkirmek kelimesinin mecaz anlamı Karşı gelmek, sert cevap vermek.

yolunmak kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede kederlenip çırpınmak.

abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.

çarptırmak kelimesinin mecaz anlamı Yankesiciye kaptırmak.

alım kelimesinin mecaz anlamı 1. Gözü gönlü çeken güzellik, çekicilik, cazibe. 2. Kötülüğe verilen karşılık, ceza.

büyük kelimesinin mecaz anlamı Üstün niteliği olan, önemli.

aforoz kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmama, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırma, toplumun dışlaması.

çırpmak kelimesinin mecaz anlamı Çalmak, hırsızlık etmek.

arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak.

kekremsilik kelimesinin mecaz anlamı Asık suratlı olma, yüzü gülmeme.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü