gevelemek kelimesinin mecaz anlamı

gevelemek kelimesinin mecaz anlamı:
Bir sözü tam olarak ve açıkça söylememek.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

dımdızlak kelimesinin mecaz anlamı Elindeki her şeyini, imkanlarını yitirmiş, bomboş, eli boş.

ev kelimesinin mecaz anlamı Aile.

cife kelimesinin mecaz anlamı İğrenç şey.

atlas kelimesinin mecaz anlamı Atlas gibi parlak ve pürüzsüz.

sükse kelimesinin mecaz anlamı Gösteriş, çalım, ilgi çekecek durum.

maytap kelimesinin mecaz anlamı "Eğlenmek, alay etmek" anlamında, "maytap geçmek" biçiminde kullanılır.

ilkel kelimesinin mecaz anlamı Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz.

denek taşı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.

post kelimesinin mecaz anlamı 1. Tarikatlarda şeyhlik makamı. 2. Makam.

imza kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir dalda ün yapmış yazar, sanatçı.

arızalı kelimesinin mecaz anlamı Yarım yamalak.

kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.

süpürmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Tüketmek. 2. Çıkarıp atmak, kovmak.

kasırga kelimesinin mecaz anlamı Duyguların patlak verişi, büyük heyecan, coşku.

titremek kelimesinin mecaz anlamı Birinden ya da bir şeyden korkmak.

ayılmak kelimesinin mecaz anlamı Aklı başına gelip gerçeği görmek.

alaşağı etmek kelimesinin mecaz anlamı Kötülemek, değersiz göstermek.

madrabaz kelimesinin mecaz anlamı Çıkar sağlamak için dürüstçe olmayan yollara sapan kimse. Hile yapan, hileci.

yazı kelimesinin mecaz anlamı 1. Yazgı, kader, alınyazısı. 2. Kaleme alınmış yapıt.

yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.

incinmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse, üstün olan birinin kendisine karşı olan herhangi bir hareketinden acı duymak, üzüntü duymak, gücenmek, kırılmak.

boyut kelimesinin mecaz anlamı Durum, içerik derinlik, genişlik, büyüklük kapsam.

hamur kelimesinin mecaz anlamı Öz, asıl, maya.

kansız kelimesinin mecaz anlamı Duygusuz ve korkak.

ılıkmak kelimesinin mecaz anlamı Birine ısınmak.

kâhya kelimesinin mecaz anlamı Başkasının işine karışan kimse.

dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.

çırpınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak. 2. Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak.

enerji kelimesinin mecaz anlamı Manevi güç.

yağdırmak kelimesinin mecaz anlamı Çokça ortaya koymak ya da saçmak, savurmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü