şahane kelimesinin mecaz anlamı

şahane kelimesinin mecaz anlamı:
Çok güzel, hükümdara yakışacak halde olan, pek mükemmel.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.

öpmek kelimesinin mecaz anlamı Hafifçe dokunmak.

kese kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kendisine ait parası veya serveti, mal varlığı.

dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.

kaybetmek kelimesinin mecaz anlamı Ölüm dolayısıyla ayrılmak.

harbi kelimesinin mecaz anlamı Doğru, hilesiz, temiz, mert.

eşek kelimesinin mecaz anlamı Kaba ve yeteneksiz, inatçı kimse.

dans etmek kelimesinin mecaz anlamı Tutarlı davranmamak.

manasız kelimesinin mecaz anlamı Yersiz, yakışıksız.

parçalanmak kelimesinin mecaz anlamı Başkasını memnun etmek için çok çalışıp didinmek.

zavallı kelimesinin mecaz anlamı Eksin, aciz, elinden bir şey gelmeyen.

perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.

iştah kelimesinin mecaz anlamı İstek, arzu.

yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.

dil yarası kelimesinin mecaz anlamı 1. Acı sözün yarattığı kırgınlık. 2. Gönül yarası.

köken kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin geçmişe doğru dayandığı temel biçim, neden veya yer.

ağır kelimesinin mecaz anlamı 1. Değeri çok olan, gösterişli. 2. Çetin, güç. 3. Tehlikeli, korkulu, vahim. 4. Sıkıntı veren, bunaltan. 5. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. 6. Ağırbaşlı, ciddi. 7. Keskin, boğucu (koku). 8. Davranışları yavaş olan. 9. Sindirimi güç (yiyecek).

klas kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikli, üstün yetenekli.

yürütmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Amacına eriştirmek. 2. İleri sürmek. 3. İşinden çıkarmak.

şakayık kelimesinin mecaz anlamı (Şarkı, şiir için) Söylemek.

gerdan kırmak kelimesinin mecaz anlamı Boynu, başı geriye oynatarak büyüklük taslar bir durum almak.

karakoncolos kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin kimse.

kıyas kelimesinin mecaz anlamı Tasım, bir tutumla karşılaştırma.

vurmak kelimesinin mecaz anlamı İçine işlemek, dokunmak, üzmek, yaralamak.

ağdalı kelimesinin mecaz anlamı 1. Bilinmeyen kelimelerden, anlaşılması güç sözlerden oluşan (deyiş). 2. Karmaşık.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

bombardıman etmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseyi ağır sözlerle azarlamak. 2. Etkili bir biçimde ve sık olarak gündeme getirmek, duyurmak.

ağlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sızlanmak, yakınmak. 2. Bir duruma üzülmek.

efsane kelimesinin mecaz anlamı Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye vb.

onarmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kusur veya yanlışlığı bağışlatacak davranışlarda bulunmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü