Canlılık, duygu.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
arter kelimesinin mecaz anlamı Trafiği çok yoğun olan yol.
yatak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin çokça bulunduğu yer.
öz kelimesinin mecaz anlamı Can alıcı nokta, ana öge.
halta kelimesinin mecaz anlamı Boyunduruk.
aşiyan kelimesinin mecaz anlamı Ev, oturulan yer, mesken.
yağdırmak kelimesinin mecaz anlamı Çokça ortaya koymak ya da saçmak, savurmak.
kaplamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. 2. Duygular için doldurmak. 3. Doldurmak.
parça kelimesinin mecaz anlamı Müzik yapıtı.
tiril tiril kelimesinin mecaz anlamı Tertemiz.
balçık kelimesinin mecaz anlamı Güçlük çıkartan.
boya kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı görünüş.
atılış kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda, bulunduğu yerden daha ileri bir noktaya gitme çabası ya da gidiş.
kabadayı kelimesinin mecaz anlamı Babayiğit, koçak.
ilkel kelimesinin mecaz anlamı Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz.
yürümek kelimesinin mecaz anlamı 1. Gereği gibi yapılmak veya ilerlemek. 2. Ölmek.
katmerleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çoğalmak, artmak.
mihrap kelimesinin mecaz anlamı Umut bağlanan yer.
sıcaklık kelimesinin mecaz anlamı Sevgi, içtenlik ve sevimlilik.
korumak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek. 2. Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek. 3. Karşılamak, denk gelmek.
küflenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Zamanı geçmek, köhneleşmek. 2. Çalışma fırsatı bulamayarak yeteneğini yitirmek.
kel kelimesinin mecaz anlamı 1. (Doğa ve eşya hakkında) Çıplak. 2. Gelişmemiş, cılız. 3. İçinde az eşya bulunan.
dinozor kelimesinin mecaz anlamı Gelişmelere ayak uyduramamış, çağın gerisinde kalmış veya mevcut durumu korumak isteyen kimse.
zırıltı kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlıktan çıkan kavga, geçimsizlik.
müthiş kelimesinin mecaz anlamı Aşırı, şaşılacak.
bozulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeye kızmak, içerlemek. 2. Sağlığını yitirip zayıflamak.
donatmak kelimesinin mecaz anlamı Uzun uzadıya sövmek veya azarlamak.
gölgeli kelimesinin mecaz anlamı Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen.
burulmak kelimesinin mecaz anlamı Alınıp incinerek küskünlük göstermek, gücenmek.
tepmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek. 2. Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek.
kuru kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem. 2. Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze. 3. Akıcı olmayan, duygudan yoksun.