aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı

aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı:
Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.

paylaşmak kelimesinin mecaz anlamı Benimsemek, onaylamak, katılmak.

oyuncak kelimesinin mecaz anlamı 1. Başkaları tarafından bir araç gibi kullanılan, hiçe sayılan güçsüz kimse. 2. Önemsiz ve kolay iş.

koşmak kelimesinin mecaz anlamı Kovalamak, üstüne düşmek izlemek.

yarın kelimesinin mecaz anlamı Gelecek, ilerideki zaman.

çiziktirmek kelimesinin mecaz anlamı Baştan savma yazmak.

sili kelimesinin mecaz anlamı İffetli.

kopuk kelimesinin mecaz anlamı Toplum kurallarına aldırmayan işsiz güçsüz, serseri.

çivilemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Vurmak, öldürmek. 2. Olduğu yerde hareketsiz bırakmak. 3. Sabitleştirmek, kesin olarak yerleştirmek.

alev almak kelimesinin mecaz anlamı 1. Coşmak, heyecanlanmak, heyecana gelmek. 2. Öfkelenmek, kızmak. 3. Telaşlanmak.

artist kelimesinin mecaz anlamı Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse.

sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.

tükürmek kelimesinin mecaz anlamı Küfür, öfke ve tiksinti bildiren deyimlerde geçer.

havra kelimesinin mecaz anlamı Pek gürültüyle konuşulan yer, çok gürültülü yer.

ahtapot kelimesinin mecaz anlamı 1. Çıkarcı, asalak. 2. Sırnaşık, yapışkan (kişi).

azıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak.

mirasyedi kelimesinin mecaz anlamı Pek savurgan.

buruk kelimesinin mecaz anlamı Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş kimse.

kümes kelimesinin mecaz anlamı Ufak ev.

koltuk altı kelimesinin mecaz anlamı Kayırma.

mortocu kelimesinin mecaz anlamı Cenazede ağıt okuyarak geçimini sağlayan kimse.

çektirmek kelimesinin mecaz anlamı Birinin sıkıntı çekmesine yol açmak.

sıkı kelimesinin mecaz anlamı Titizce ve şiddetle uygulanan.

ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.

sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.

tulumbacı kelimesinin mecaz anlamı Çapkın ve bulaşkan kimse.

gölgelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek.

havari kelimesinin mecaz anlamı Bir öndere bağlı, onun düşünce veya inançlarını yayan kimse.

taslak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durum ya da işi gereği gibi yerine getirmeyen kimse.

borç kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı bir şeyi yerine getirmek gerekliliği, yükümlülük, vecibe.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü