arpalık kelimesinin mecaz anlamı

arpalık kelimesinin mecaz anlamı:
Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.

istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.

yüksek kelimesinin mecaz anlamı 1. Erdemli, faziletli. 2. Toplum içinde para, ün vb. bakımından üstünlüğü olan.

hanım evladı kelimesinin mecaz anlamı Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse.

sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.

alkol kelimesinin mecaz anlamı Her türlü alkollü içki.

ağırlaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağırbaşlı olmak. 2. Güçleşmek, zorlaşmak. 3. Hasta tehlikeli duruma gelmek, fenalaşmak.

atmosfer kelimesinin mecaz anlamı İçinde yaşanılan ve etkisinde kalınan ortam, hava.

aykırı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, ters insan.

karabiber kelimesinin mecaz anlamı Sevimli ve ufak tefek esmer güzeli.

övütmek kelimesinin mecaz anlamı Yemeği sindirmek.

aydınlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konuyla ilgili olarak ayrıntılı, açık seçik bilgiler edinmek. 2. Belirli, açık seçik bir duruma gelmek. 3. Mutlu olmak, sevinmek, açılmak, rahatlamak.

ad kelimesinin mecaz anlamı Herkesçe tanınmış olma durumu, ün, şan, şöhret, nam.

beyaz perde kelimesinin mecaz anlamı Sinema.

dağıtmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. 2. Kurulu bir düzeni bozmak. 3. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek.

akın kelimesinin mecaz anlamı Ardı ardına ve arkası kesilmeyen bir biçimde geliş.

akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.

kalaylamak kelimesinin mecaz anlamı Eksiklikleri, kusurları görünüşte gizlemeye çalışmak.

kronik kelimesinin mecaz anlamı Uzun süredir bir çözüm getirilmemiş.

etki kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse üzerinde bırakılan izlenim.

vurgun kelimesinin mecaz anlamı Birine veya bir şeye vurulmuş, bağlanmış, sevmiş olan, sevdalı, âşık, meftun.

kumkuma kelimesinin mecaz anlamı Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer.

dalgacı kelimesinin mecaz anlamı İşine gereken önemi, özeni ve dikkati göstermeyen.

parlak kelimesinin mecaz anlamı Göze çarpacak kadar başarılı.

kompliman kelimesinin mecaz anlamı Koltuklama.

havalanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Beğenilmeyen davranışlarda bulunmak, hoş görülmeyen yollara sapmak. 2. Yerinde oturamaz duruma gelmek.

saymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçer tutmak. 2. Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı dolayısıyla bir kimseye değer vermek, hürmet etmek. 3. Önemsemek. 4. Gibi görmek, kabul etmek. 5. Hesaba katmak, dikkate almak.

sarkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolunu uzatmak. 2. Taciz etmek, rahatsız etmek.

boya kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı görünüş.

istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü