Her zamankinden, alışılandan ya da beklenilenden daha verimli olan, verimi artmış olan.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kötürüm kelimesinin mecaz anlamı İşleyemez, iş çıkaramaz.
misyoner kelimesinin mecaz anlamı Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.
baba kelimesinin mecaz anlamı 1. Anlayışlı, iyi huylu erkek. 2. Silah kaçakçılığı, kara para aklama ve uyuşturucu madde ticareti vb. kirli ve gizli işler yapan çetenin başı. 3. Koruyucu, babalık duyguları ile dolu kimse. 4. Ata.
kalıntı kelimesinin mecaz anlamı Bir toplum, kültür, uygarlık vb.den arta kalan şey.
bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.
saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.
yetiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Söylenmesi uygun düşmeyen bir şeyi hemen haber vermek.
büyü kelimesinin mecaz anlamı Karşı durulmaz güçlü etki.
akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.
vurulmak kelimesinin mecaz anlamı Âşık olmak, gönül kaptırmak, sevdalanmak.
arşınlamak kelimesinin mecaz anlamı Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak.
kavga kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele.
muharrik kelimesinin mecaz anlamı Kışkırtıcı.
sarkıtmak kelimesinin mecaz anlamı Asmak, darağacına çekmek.
haşarat kelimesinin mecaz anlamı Değersiz ve zararlı kimseler.
sızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Gizlice, farkına vardırmadan birinden para çekmek.
basit kelimesinin mecaz anlamı 1. Süssüz, gösterişsiz. 2. Bilgi ve görgüsü sınırlı olan, bayağı, görgüsüz. 3. Her zaman rastlanan, özelliği olmayan, olağan.
cömert kelimesinin mecaz anlamı Verimli.
nazik kelimesinin mecaz anlamı Dikkat isteyen.
açı kelimesinin mecaz anlamı Bakış, görüş, anlayış biçimi.
saçma kelimesinin mecaz anlamı 1. Akla uygun olmayan, pestenkerani, absürt. 2. Yersiz, akla aykırı, tutarsız söz.
çuvallamak kelimesinin mecaz anlamı Başaramamak.
yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.
kusmak kelimesinin mecaz anlamı Birikmiş öfkesini söylemek.
dilenci kelimesinin mecaz anlamı Israrla ve arsızca bir şeyi isteyen kimse.
iğnelemek kelimesinin mecaz anlamı Kapalı bir şekilde dokunacak söz söylemek.
meydan kelimesinin mecaz anlamı Fırsat ya da olanak.
sulu zırtlak kelimesinin mecaz anlamı Oyunlarda kuralları bozup mızıkçılık eden, ağlayan, kaçan kimse.
fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).
arpalık kelimesinin mecaz anlamı Karşılıksız yarar sağlanılan yer veya kimse, yemlik.