misyoner kelimesinin mecaz anlamı

misyoner kelimesinin mecaz anlamı:
Kendini herhangi bir düşünceyi, bir ülküyü yaymaya adayan kimse.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

yayan kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz.

abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.

hacıyatmaz kelimesinin mecaz anlamı Çıkarları için, güç durumlarda kişiliğinden özveride bulunarak kendini çabucak toparlamayı beceren kimse.

can kelimesinin mecaz anlamı Çok içten ve sevimli, şirin.

yumurta kelimesinin mecaz anlamı Erkeklik bezi, erbezi.

değişmek kelimesinin mecaz anlamı (Olumsuz biçimiyle) Çok değer vermek.

frikik kelimesinin mecaz anlamı Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi.

bölmek kelimesinin mecaz anlamı Birliğin bozulmasına yol açmak, parçalamak.

eritmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Harcayıp tüketmek. 2. Çok üzmek. 3. Zayıflatmak.

softa kelimesinin mecaz anlamı Körü körüne bir davaya bağlanıp onda ayak direyen kimse.

susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.

deşelemek kelimesinin mecaz anlamı Araştırmak.

itici kelimesinin mecaz anlamı Soğuk, benimsenilmeyen, sevimsiz, sevilmeyen, beğenilmeyen.

ezik kelimesinin mecaz anlamı Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü.

iğne kelimesinin mecaz anlamı Dokunaklı söz.

mangır kelimesinin mecaz anlamı Para.

çarpmak kelimesinin mecaz anlamı Çekiciliğiyle etkilemek, şaşırtmak.

komple kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel.

koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.

iğrenmek kelimesinin mecaz anlamı Aşağılık, bayağı bulmak, tiksinmek.

kaplamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak. 2. Duygular için doldurmak. 3. Doldurmak.

şekerleme kelimesinin mecaz anlamı Oturduğu yerde hafif ve kısa süreli uyuma.

ballı börek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay elde edilen. 2. Getirisi çok olan. 3. Çok tatlı, iştah artırıcı.

görüş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir olay, varlık veya düşünce üzerinde varılan yargı, fikir. 2. Benzerlerinden ayıran özellik, konsept.

cavlamak kelimesinin mecaz anlamı Konu ve amaçtan ayrılıp boş sözler söylemek.

ağırbaşlı kelimesinin mecaz anlamı İlerisini ve durumunu düşünerek söz ve hareketlerinde hafiflik ve aşırılıktan kaçınan; tutum ve davranışları ölçülü, topluluk içinde davranmasını bilen, olgun (kişi); ciddi, vakur.

tuvalet kelimesinin mecaz anlamı Ayakyolu, hela.

kayıtsız olmak kelimesinin mecaz anlamı İlgisiz, umursamaz, önem vermeyen durumda bulunmak.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

hanım evladı kelimesinin mecaz anlamı Nazlı büyütülmüş, çıtkırıldım kimse.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü