Bir kimseye, bir düşünceye, bir hatıraya saygı, aşk vb. duygularla bağlanan, sadık, tutkun.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
maytap kelimesinin mecaz anlamı "Eğlenmek, alay etmek" anlamında, "maytap geçmek" biçiminde kullanılır.
paralanmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işte çok çaba ve özen göstererek uğraşmak.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
yankı kelimesinin mecaz anlamı Bir olgunun ortalıkta uyandırdığı duygu, düşünce, dedikodu gibi tepki.
sultanlık kelimesinin mecaz anlamı Rahat yaşama durumu.
parçalı kelimesinin mecaz anlamı Kinayeli, dokunaklı.
cambaz kelimesinin mecaz anlamı Kurnaz, hileci, hilekâr.
yanık kelimesinin mecaz anlamı Duygulu, dokunaklı, acındırıcı, etkili.
göz bağı kelimesinin mecaz anlamı Aklı ve duyguları yanıltan sebep.
kaynaşmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Uyuşmak, yakın ilişki kurmak, derinleştirmek, sıkı fıkı olmak. 2. Huzursuz olmak.
geri kelimesinin mecaz anlamı Benzerlerine ayak uydurup ilerleyememiş, gelişememiş.
inhisar kelimesinin mecaz anlamı Tek başına sahip olma.
çözmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun güç noktasını bulup onu anlaşılmazlıktan kurtarmak.
ilaç kelimesinin mecaz anlamı Çare, önlem.
temayül kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye veya bir şeye ilgi duyma.
kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.
köhne kelimesinin mecaz anlamı İçinde yaşanılan zamana göre geride kalmış, aykırılaşmış eskimiş, çağ dışı.
omurga kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin varlığı ile ilgili en önemli bölümü, temel, belkemiği, esas.
ters kelimesinin mecaz anlamı 1. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz. 2. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert. 3. Bir şeyin aksi, karşıtı.
kapılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine güvenip boş bulunarak aldanmak. 2. Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak. 3. Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak.
avlamak kelimesinin mecaz anlamı Yalan dolanla tuzağa düşürmek, kandırmak.
şakayık kelimesinin mecaz anlamı (Şarkı, şiir için) Söylemek.
kaşınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi aleyhinde olan bir işlemi sonuçlandıracak hareketlerde bulunanlar için söylenir. 2. Kötü bir karşılık gerektiren davranışlarda bulunmak.
çıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Boy ölçüşmek, eşitlik savında bulunmak.
sarsılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Güçsüz durumda kalmak. 2. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek.
karagöz kelimesinin mecaz anlamı Güldürüp eğlendiren kimse.
koşmak kelimesinin mecaz anlamı Kovalamak, üstüne düşmek izlemek.
çırpınmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda üzülmek ve telaşlanmak. 2. Çok istenilen bir şeyi gerçekleştirebilmek için aşırı derecede çaba harcamak.
bulanık kelimesinin mecaz anlamı Niteliği tam anlaşılmayan.
yaşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yer tutmuş olmak. 2. Hoş vakit geçirmek, keyif sürmek. 3. Birine "ne mutlu" olmak. 4. Süredurmak.