Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmiş, çok söylenmiş.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
anahtar kelimesinin mecaz anlamı 1. Vesile, araç, vasıta 2. Herhangi bir olayda belirleyici olan.
taslak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir durum ya da işi gereği gibi yerine getirmeyen kimse.
dümdüz kelimesinin mecaz anlamı Bilgisi veya duygusu ya da anlayışı çok dar bir sınır içinde kalan kimse, basit.
söktürmek kelimesinin mecaz anlamı Güçlükle anlamak veya okumak.
çeşni kelimesinin mecaz anlamı 1. Özellik. 2. Farklılık.
yörüksek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstün aşamalı. 2. Erdemli. 3. Güçlü, yeğin.
kayıtsız olmak kelimesinin mecaz anlamı İlgisiz, umursamaz, önem vermeyen durumda bulunmak.
zemin kelimesinin mecaz anlamı Temel, dayanak.
saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.
akşam güneşi kelimesinin mecaz anlamı Ömür sonu.
çıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Boy ölçüşmek, eşitlik savında bulunmak.
sert kelimesinin mecaz anlamı 1. Hırçın, öfkeli, hiddetli. 2. Titizlikle uygulanan, sıkı.
akamet kelimesinin mecaz anlamı Başarısızlık, sonuçsuzluk.
küflü kelimesinin mecaz anlamı Zamanı geçmiş, köhne.
konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.
istifçilik kelimesinin mecaz anlamı İleride bulunmayacağı veya pahalanacağı düşüncesiyle gereğinden artık mal yığarak piyasada sıkıntıya yol açma suçu.
didişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak. 2. Geçinememek, sürekli tartışmak.
koz kelimesinin mecaz anlamı Saldırı veya konum nedeni.
sahne kelimesinin mecaz anlamı Bir olayın meydana geldiği yer.
kirletmek kelimesinin mecaz anlamı Namusuna, onuruna zarar verecek bir suç yüklemek, lekelemek.
maneviyat kelimesinin mecaz anlamı Yürek gücü.
kilitlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sıkıca tutmak. 2. Kapatmak.
apiko kelimesinin mecaz anlamı Hazır, tetik, derli toplu.
derinlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konunun veya durumun özü. 2. En duyarlı nokta. 3. Karanlık, bilinmeyen dönem.
cila kelimesinin mecaz anlamı Boş süs gösteriş.
didiklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendi kendini harap etmek, üzmek. 2. Bir konuyu bütün ayrıntılarıyla gözden geçirmek, iyice araştırmak. 3. Huzursuzluk vermek, sıkıntıya sokmak.
tuvalet kelimesinin mecaz anlamı Ayakyolu, hela.
sönmek kelimesinin mecaz anlamı (Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.
götürmek kelimesinin mecaz anlamı Kaybolmasına, yok olmasına yol açmak.
vızıltı kelimesinin mecaz anlamı Hafif bir sesle ve bezdirici bir biçimde sızlanma, yakınma.