borçlu kelimesinin mecaz anlamı

borçlu kelimesinin mecaz anlamı:
Bir yükümlülük altında bulunan.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

esnaf kelimesinin mecaz anlamı Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları karşısındakinin zararına kullanarak ve meslekte kötü örnek oluşturarak çok para kazanmak olan kimse.

geniş kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat. 2. Çok.

süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.

kıvılcım kelimesinin mecaz anlamı Harekete geçiren etken.

tüylenmek kelimesinin mecaz anlamı Para sahibi olmak.

desteklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimse veya kuruluşa yardım sağlamak, müzaheret etmek. 2. Arka olmak, arka çıkmak.

fıkırdamak kelimesinin mecaz anlamı Aşırı cilvelenmek veya kesik kesik gülmek.

argo kelimesinin mecaz anlamı Serserilerin, külhanbeylerinin kullandığı söz veya deyim.

çöplemek kelimesinin mecaz anlamı Açıktan kendine ufak tefek çıkarlar sağlamak.

istikrar kelimesinin mecaz anlamı Denge.

kabarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bulanmak. 2. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 3. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek. 4. Böbürlenmek, gururlanmak.

parmak kelimesinin mecaz anlamı Bir işe karışmış olma ilgisi.

tip kelimesinin mecaz anlamı İlgi çekici, değişik, delice davranışları olan kimse.

yüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak.

alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.

pirelenmek kelimesinin mecaz anlamı İşkillenmek, huylanmak, kuşkulanmak.

soğumak kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı olan sevgisi veya bir şey için duyduğu istek, coşku kalmamak.

darboğaz kelimesinin mecaz anlamı Toplumun, çözümlenmesinde güçlüklerle karşılaşılan bunalımlı durum, sıkışmak.

kapı kelimesinin mecaz anlamı 1. Gelir, geçim, kısmet sağlayan yer, kaynak veya imkân. 2. Gidere yol açan gereksinim. 3. Ev gezmesi için gidilen yer.

muamma kelimesinin mecaz anlamı Anlatılmaz iş.

konsantre olmak kelimesinin mecaz anlamı Bilenmek.

teşvik etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseyi kötü bir iş yapması için kandırmak, kışkırtmak.

aslan kelimesinin mecaz anlamı Gürbüz, cesur ve yiğit adam.

hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.

atlatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir durumu geçiştirmek, savmak. 2. Görüşmekten, konuşmaktan kaçmak. 3. Savsaklamak. 4. Aldatmak.

teşrih masası kelimesinin mecaz anlamı Gerçekleri açıklamaya, göstermeye yarayan şey.

bürümek kelimesinin mecaz anlamı Çok güçlü etkilemek.

daldırmak kelimesinin mecaz anlamı Dalmak.

uyumak kelimesinin mecaz anlamı 1. İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek. 2. Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek.

kavruk kelimesinin mecaz anlamı 1. Zayıf. 2. Yaşı ilerlemesine karşın iyi gelişememiş olan.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü