1. (Soyut kavramlarda) Sınır içi.
2. Belli sınır, çerçeve, ölçü.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.
çöreklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yerde, orada yaşayanları rahatsız etme pahasına sürekli kalmak, yerleşmek. 2. Bir duyguyu güçlü ve sürekli olarak duymak.
ders kelimesinin mecaz anlamı 1. Akıl öğretme veya öğretilme. 2. Bir olayın bellekte bıraktığı öğretici iz, öğüt, ibret.
şebeke kelimesinin mecaz anlamı Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü.
dişlek kelimesinin mecaz anlamı Sözünü geçiren; istediğini yaptırabilen kimse.
ürün kelimesinin mecaz anlamı 1. Yapıt, eser. 2. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey.
dans etmek kelimesinin mecaz anlamı Tutarlı davranmamak.
itidal kelimesinin mecaz anlamı Soğukkanlılık.
ısıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çekici, olumlu, hoş bir duruma getirmek.
dallı budaklı kelimesinin mecaz anlamı Karışık bir duruma girmiş olan, çapraşık.
boynuzlamak kelimesinin mecaz anlamı Kocasını başka bir erkekle aldatmak.
aykırı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, ters insan.
kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.
perçinlemek kelimesinin mecaz anlamı Sağlamlaştırmak, güçlendirmek.
iksir kelimesinin mecaz anlamı Aşk ilham eden büyülü içki. İç ferahlatıcı ilaç veya içki.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen.
şeker kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın ve güzel.
maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.
tecen kelimesinin mecaz anlamı Azgın hayvan.
kıyı kelimesinin mecaz anlamı Issız, tenha yer.
damlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir yere çağrılmadan birdenbire, teklifsizce, çekinmeden girmek, çıkagelmek.
taşkın kelimesinin mecaz anlamı Aşırı.
çember kelimesinin mecaz anlamı Aşılması, çözümü güç durum.
küflenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Zamanı geçmek, köhneleşmek. 2. Çalışma fırsatı bulamayarak yeteneğini yitirmek.
adamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek üzere söz vermek. 2. Bir şeyle yoğun olarak ilgilenmek. 3. Ayırmak, tahsis etmek. 4. İthaf etmek.
sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.
boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.
üvey evlat kelimesinin mecaz anlamı Kötü davranılan kimse.
yoğurmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kişiye istenilen nitelikleri kazandırmak, yeteneklerini geliştirmek.