boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı

boynuzlu kelimesinin mecaz anlamı:
Karşıdakinin veya yakınlarından birinin namussuzluğuna göz yuman.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kamçılı kelimesinin mecaz anlamı Zor ve şiddet kullanan.

taramak kelimesinin mecaz anlamı Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını özenle gözden geçirmek.

mine kelimesinin mecaz anlamı İnce ve parlak nakış.

kaos kelimesinin mecaz anlamı Karışıklık, kargaşa.

pençeleşmek kelimesinin mecaz anlamı Pek uğraşmak.

kayıt kelimesinin mecaz anlamı 1. Sınırlama, hareketlerini çerçeveleme. 2. Şart, koşul.

daire kelimesinin mecaz anlamı 1. (Soyut kavramlarda) Sınır içi. 2. Belli sınır, çerçeve, ölçü.

arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak.

beşaret kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin ve biçimsiz şey.

denek taşı kelimesinin mecaz anlamı Bir kimse veya nesnenin değerini anlamaya yarayan şey.

didişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak. 2. Geçinememek, sürekli tartışmak.

köprü kelimesinin mecaz anlamı İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey.

rest çekmek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek.

kazak kelimesinin mecaz anlamı Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.

cırboğa kelimesinin mecaz anlamı Halk ağzında cılız çocuk.

yüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak.

tavlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak. 2. Umut vererek kandırmak, aldatmak, kendine bağlamak.

alet kelimesinin mecaz anlamı Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa.

aşiyan kelimesinin mecaz anlamı Ev, oturulan yer, mesken.

nağme kelimesinin mecaz anlamı Birinin yalandan nazlanarak söylediği söz.

yuva kelimesinin mecaz anlamı 1. Aile ocağı. 2. Bir şeyin çok bulunduğu yer.

kördüğüm kelimesinin mecaz anlamı Çözülmesi hemen hemen imkânsız olan sorun.

uyuz kelimesinin mecaz anlamı Hareketli ve canlı olmayan, uyuşuk, pısırık, miskin kimse

dengesi bozulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Tanınan ve bilinen ölçülerin dışına çıkmak. 2. Tutum ve davranışlarında tutarlılık olmamak. 3. Aralarında ilişki bulunan şeyler arasındaki uyum bozulmak.

limoni kelimesinin mecaz anlamı 1. Alıngan, beklenmeyen bir zamanda öfkelenen. 2. İnsani ilişkileri biraz bozuk, iyi olmayan.

katmerleşmek kelimesinin mecaz anlamı Çoğalmak, artmak.

yüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir yükümlülük altına sokmak, sorumlu tutmak. 2. Bir suçu birinin üstüne atmak.

kırık kelimesinin mecaz anlamı Gücenmiş, üzgün.

diplomat kelimesinin mecaz anlamı İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan.

olgunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü