Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
perde kelimesinin mecaz anlamı Doğruyu görmeye engel olan şey.
alafranga kelimesinin mecaz anlamı Züppe.
yontulmak kelimesinin mecaz anlamı (İnsan hakkında) Kabalığı, görgüsüzlüğü gitmek.
abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.
bilmece kelimesinin mecaz anlamı Bilinmeyen şey, muamma.
sarıklı kelimesinin mecaz anlamı Müslüman din adamı.
terlemek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yaparken yorulmak ya da güçlükle başarmak.
fırıldak kelimesinin mecaz anlamı 1. Dolap, düzen, hile. 2. Düşüncesini sürekli değiştiren, sözünden dönen (kimse).
dişlemek kelimesinin mecaz anlamı Güçlenmek, dediğini yaptırır olmak.
cizvit kelimesinin mecaz anlamı Fesatçı.
yüklenmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Üstüne düşmek, zorlamak. 2. Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak.
yaldızcı kelimesinin mecaz anlamı Değerli ve sağlam değil de gösterişli iş yapan.
erimek kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok zayıflamak. 2. Utancından çok sıkılmak. 3. Yok olmak, bitmek, tükenmek.
şeker kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın ve güzel.
alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.
bezirgân kelimesinin mecaz anlamı Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse.
afet kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok kötü. 2. Güzelliği ile insanı şaşkına çeviren, aklını başından alan kadın.
kutup kelimesinin mecaz anlamı 1. Birbiriyle karşıt olan şeylerden her biri. 2. Bir konuda yüksek bilgisi ve yetkisi olan kimse.
dalmak kelimesinin mecaz anlamı Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak.
mezhep kelimesinin mecaz anlamı Anlayış, görüş.
kokuşmak kelimesinin mecaz anlamı Kişi, toplum vb. bozularak özelliğini yitirmek, tefessüh etmek.
koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.
efsane kelimesinin mecaz anlamı Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikaye vb.
sakatlık kelimesinin mecaz anlamı Yanlış, kusur, hata.
çıtak kelimesinin mecaz anlamı Kaba, huysuz, kavgacı.
frikik kelimesinin mecaz anlamı Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
fettan kelimesinin mecaz anlamı Gönül ayartıcı, cilveli.
net kelimesinin mecaz anlamı Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.