Giysinin kazara açılmasıyla göğüs veya bacağın görünmesi.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
armağan kelimesinin mecaz anlamı Bağış, ihsan.
kaşımak kelimesinin mecaz anlamı 1. Araştırmak, incelemek. 2. Sinirlendirecek söz söylemek. 3. Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek.
turfanda kelimesinin mecaz anlamı Zamansız ortaya çıkan.
yavan kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, tatsız.
koltukçu kelimesinin mecaz anlamı Yüze karşı övmeyi huy edinen.
ahtapot kelimesinin mecaz anlamı 1. Çıkarcı, asalak. 2. Sırnaşık, yapışkan (kişi).
çatallı kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılığı olan.
yargılamak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir kimse, şey, konu vb.yle ilgili olumlu veya olumsuz görüş belirtmek.
toparlanmak kelimesinin mecaz anlamı Para yönünden durumunu düzeltmek.
kazanç kelimesinin mecaz anlamı Yarar, çıkar, kâr.
konmak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi emeksiz edinmek.
yutmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Haksız olarak bir şeyi kendisine mal etmek. 2. (Olmayacak bir şeye) İnanıp kanmak.
sönmek kelimesinin mecaz anlamı (Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.
deşmek kelimesinin mecaz anlamı Bir sorunun üzerinde yeniden durmak, hatırlatmak, kurcalamak.
tenezzül kelimesinin mecaz anlamı Gönül indirme.
bakar kör kelimesinin mecaz anlamı Çok dikkatsiz (kimse).
derya kelimesinin mecaz anlamı 1. Bilgili kimse. 2. Bir şeyin bol olduğu yer.
imza kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir dalda ün yapmış yazar, sanatçı.
olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.
karın kelimesinin mecaz anlamı İç, akıl, kafa.
ürün kelimesinin mecaz anlamı 1. Yapıt, eser. 2. Bir tutum veya davranışın ortaya çıkardığı şey.
meydan kelimesinin mecaz anlamı Fırsat ya da olanak.
sıcakkanlı kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın, sempatik.
parça kelimesinin mecaz anlamı Müzik yapıtı.
zırıltı kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlıktan çıkan kavga, geçimsizlik.
sıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Basınç altında üzmek. 2. Sıkıntı vermek.
hâl kelimesinin mecaz anlamı 1. Güç, kuvvet, takat. 2. Kötü durum, sıkıntı, dert.
çekiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
cımbızlamak kelimesinin mecaz anlamı Kendi çıkarına uygun düşen noktaları asıl konu içinden özellikle ayırıp ön plana çıkarmak.