dev kelimesinin mecaz anlamı

dev kelimesinin mecaz anlamı:
1. İnsan gücünün pek üstünde kimse.

2. Çok büyük, çok önemli.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

beyaz perde kelimesinin mecaz anlamı Sinema.

yemlik kelimesinin mecaz anlamı 1. Alımsa, rüşvet. 2. Kumarda her zaman yitiren kişi. 3. Karşılıksız geçim sağlanan yer ya da kimse.

şürekâ kelimesinin mecaz anlamı Yandaşlar, taraftarlar, destekçiler.

perde kelimesinin mecaz anlamı Doğruyu görmeye engel olan şey.

yağmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yaprak, toz, kurşun vb. yüksekten çokça düşmek. 2. Üst üste ve çok gelmek

kabarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bulanmak. 2. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 3. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek. 4. Böbürlenmek, gururlanmak.

çırpmak kelimesinin mecaz anlamı Çalmak, hırsızlık etmek.

alışveriş kelimesinin mecaz anlamı İlişki, ilgi, alaka.

yağlı kelimesinin mecaz anlamı Bol ve kolay kazanç sağlayan.

hayvan kelimesinin mecaz anlamı Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat ve elinden iş gelmeyen kimse.

maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.

temel kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler.

meydan kelimesinin mecaz anlamı Fırsat ya da olanak.

kısır döngü kelimesinin mecaz anlamı Aynı olumsuz sonucu veren, çözüm getirmeyen durumların tekrarlanması, sürdürülmesi.

kol gezmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü durum ve davranışlar çokça olmak.

altın topu kelimesinin mecaz anlamı Güzel ve tombul olan kucak çocukları için bir benzetme sözü olarak kullanılır.

çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

temelsiz kelimesinin mecaz anlamı Gerçek veya sağlam olmayan.

safsata kelimesinin mecaz anlamı Boş ve asılsız söz, saçma sapan söz.

ortadan kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı Öldürmek.

eğimli kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi yapmaya içten yönelmiş, meyyal.

çözülmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir bütün, onu oluşturarak parçalar arasındaki bağın ortadan kalkarak dağılması, birliğini beraberliğini yitirmesi, dağılmak, parçalanmak. 2. Gevşemek, güçsüz kalmak.

dişi kelimesinin mecaz anlamı Şuh, işveli, çekici.

maymun kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve gülünç.

diplomat kelimesinin mecaz anlamı İlişkilerinde kurnaz, becerikli olan.

azizlik kelimesinin mecaz anlamı Muziplik.

keçi kelimesinin mecaz anlamı İnatçı.

çimlenmek kelimesinin mecaz anlamı Yiyeceklerden azar azar alıp yemek.

koşutluk kelimesinin mecaz anlamı Olay, düşünce vb. arasında benzerlik bulunması durumu.

sökmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Karışık veya bilinmeyen harf ve işaretlerle yazılı bir yazıyı okumak. 2. Okuyabilme becerisini kazanmak.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü