elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı

elini sürmemek kelimesinin mecaz anlamı:
1. Hiç karışmamak, bir şey yapmamak

2. Bir işi kendine yakıştırmayarak tenezzül etmemek.

3. İlgi göstermemek.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

din kelimesinin mecaz anlamı İnanılıp çok bağlanılan düşünce, inanç veya ülkü.

sıvamak kelimesinin mecaz anlamı Sıva gibi bulaştırmak.

yurt kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin çokça bulunduğu yer. 2. Kamu hizmetlerinin görüldüğü yerlere de kimi zaman "yurt" denir.

çekememek kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanamamak. 2. Kıskanarak hoş görmemek.

çirozlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Çok zayıflamak.

sulandırmak kelimesinin mecaz anlamı Ciddiyetini, ağırlığını kaybettirmek.

taş kelimesinin mecaz anlamı Biri anlasın diye söylenen söz.

sürüklemek kelimesinin mecaz anlamı 1. İstekli olmayan birini bir yere götürmek, getirmek. 2. Bir kimseyi, bir işi yapmaya zorlamak. 3. Kötü bir duruma, sona doğru götürmek. 4. İlgi uyandırarak bırakamayacak duruma getirmek, çok ilgilendirmek.

illet kelimesinin mecaz anlamı Hastalık derecesine varan alışkanlık.

bilinç kelimesinin mecaz anlamı Temel bilgi, temel görüş.

robot kelimesinin mecaz anlamı Başkasının buyruğu ile iş yapan, kendi akıl ve iradesini kullanmayan kimse.

satmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendinde olmayan bir şeyi var gibi göstermek, taslamak. 2. Bir kimse, kendini veya başkasını olduğundan daha önemli, yetkili ve değerli göstermek. 3. Bir çıkar karşılığında bir şeyi gözden çıkarmak, feda etmek.

dağarcık kelimesinin mecaz anlamı Bilgi birikimi.

angut kelimesinin mecaz anlamı Ahmak, aptal, bön, kaba, budala, hödük kimse.

dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.

firavun kelimesinin mecaz anlamı Kibirli, suratsız ve kötü yürekli kimse.

bulutlanmak kelimesinin mecaz anlamı Kederlenmek, hüzünlenmek.

çaylak kelimesinin mecaz anlamı Toy, tecrübesiz, acemi.

ip kelimesinin mecaz anlamı Asarak öldürme cezası.

alet kelimesinin mecaz anlamı Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa.

sarılmak kelimesinin mecaz anlamı Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.

cavlamak kelimesinin mecaz anlamı Konu ve amaçtan ayrılıp boş sözler söylemek.

anahtar kelimesinin mecaz anlamı 1. Vesile, araç, vasıta 2. Herhangi bir olayda belirleyici olan.

kıvam kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin en uygun zaman veya durumu.

çatmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sertlik, öfke bildiren bir duruma sokmak. 2. Rastlamak, karşılaşmak.

acı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok keskin, yakıcı. 2. İncitici, dokunaklı, üzücü. 3. Elimizdekini alan veya umutlarımızı yok eden olaylardan duyduğumuz ruh tedirginliği. 4. Önlenemez doğal olayların sebep olduğu üzüntü.

hayati kelimesinin mecaz anlamı Büyük önem taşıyan, önemli.

daralmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Güçleşmek, zorlaşmak. 2. Sıkışmak, başı dara gelmek, bunalmak.

ömür kelimesinin mecaz anlamı Pek hoşa giden şey.

gölgelemek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin veya bir şeyin değerini azaltmak, sönüklük getirmek.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü