has kelimesinin mecaz anlamı

has kelimesinin mecaz anlamı:
İyi nitelikleri kendinde toplamış olan.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kompliman kelimesinin mecaz anlamı Koltuklama.

maymun kelimesinin mecaz anlamı Çirkin ve gülünç.

saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.

şiddet kelimesinin mecaz anlamı 1. Kaba güç. 2. Duygu veya davranışta aşırılık.

çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.

alabildiğine kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede, gereğinden çok, sıvırya.

körlük kelimesinin mecaz anlamı 1. Dikkatsizce ve beceriksizce yapılan iş. 2. Gerçeği görememe durumu.

mozaik kelimesinin mecaz anlamı Değişik dillere ve kültürlere sahip insan topluluğu.

birebir kelimesinin mecaz anlamı Uygun koşulları taşıyan, istenildiği gibi, uygun.

olgunlaşmak kelimesinin mecaz anlamı İnsanın bilgi, görgü ve hoşgörüsü gereği kadar gelişmiş olmak.

baraj kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir alanda başarıyı tespit etmek için gerekli olan şart.

yaşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yer tutmuş olmak. 2. Hoş vakit geçirmek, keyif sürmek. 3. Birine "ne mutlu" olmak. 4. Süredurmak.

tavlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yolsuz ve kolay kazanç umudu vererek dolandırmak. 2. Umut vererek kandırmak, aldatmak, kendine bağlamak.

ayıklamak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.

dalaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ağız kavgası etmek.

soğumak kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı olan sevgisi veya bir şey için duyduğu istek, coşku kalmamak.

mahkûm kelimesinin mecaz anlamı Zorunda olan, mecbur.

bozulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeye kızmak, içerlemek. 2. Sağlığını yitirip zayıflamak.

mirasçı kelimesinin mecaz anlamı Başkasının iyi veya kötü yönlerini aynı biçimde ortaya koyan.

dalga kelimesinin mecaz anlamı 1. Gizli amaç, dalavere. 2. Esrar gibi uyuşturucu maddelerin verdiği keyif hali. 3. Dalgınlık.

lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.

ölçmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı olmamasına özen göstermek.

yoksul kelimesinin mecaz anlamı İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.

dağıtmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir topluluğun varlığına son vermek, feshetmek. 2. Kurulu bir düzeni bozmak. 3. Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek.

bulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Fazla rahatsızlık vermek.

serinlemek kelimesinin mecaz anlamı Biraz avunarak sıkıntısı dağılmak, rahatlamak.

gevşek kelimesinin mecaz anlamı 1. Cansız, hareketsiz, iradesiz. 2. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde.

bilek kelimesinin mecaz anlamı Güç, kuvvet.

kızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü