İşe yaramayacak derecede bozulup sakatlanmış, zarar görmüş.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
muamma kelimesinin mecaz anlamı Anlatılmaz iş.
kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.
zalim kelimesinin mecaz anlamı Acımasız, kıyıcı.
damgalamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseye gerçeğe dayanmadan herhangi bir özellik veya nitelik yüklemek. 2. Birine yüz kızartıcı bir suç yüklemek.
abalı kelimesinin mecaz anlamı Sessiz, güçsüz, zayıf, korunmasız ya da kendi halinde olduğu için her zaman ezici davranışlarla karşılaşan kimse anlamında, "Vur abalıya!" deyiminde geçer. Bu deyim, böyle bir hâl karşısında, ünlem olarak kullanılır.
patlamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ansızın tehlikeli bir şey meydana gelmek. 2. Çok sıkılmak, sıkıntı ve sabırsızlığını belli etmek. 3. Aşırı tepki göstermek. 4. Ansızın bir gürültü duyulmak.
erozyon kelimesinin mecaz anlamı Değer veya saygınlık kaybetme.
yavan kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, tatsız.
kabarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bulanmak. 2. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 3. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek. 4. Böbürlenmek, gururlanmak.
ballı börek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kolay elde edilen. 2. Getirisi çok olan. 3. Çok tatlı, iştah artırıcı.
ayağına çelme takmak kelimesinin mecaz anlamı Birinin işinde yükselmesine engel olmak.
anahtar kelimesinin mecaz anlamı 1. Vesile, araç, vasıta 2. Herhangi bir olayda belirleyici olan.
sicilli kelimesinin mecaz anlamı Suçu sicile geçmiş sabıkalı.
kasmak kelimesinin mecaz anlamı Baskısı altında tutmak.
kuduz kelimesinin mecaz anlamı Azmış.
muharebe kelimesinin mecaz anlamı Güçlü tartışma.
borç kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı bir şeyi yerine getirmek gerekliliği, yükümlülük, vecibe.
not almak kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin niteliğiyle ilgili bir karar verilmek.
kısıtlamak kelimesinin mecaz anlamı Sınırlamak, daraltmak.
el ense çekmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.
anıtlaşmak kelimesinin mecaz anlamı Ulusça sevilir sayılır duruma gelmek.
saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.
açlık kelimesinin mecaz anlamı 1. Kıtlık. 2. Aşırı istek içinde bulunma.
kopuk kelimesinin mecaz anlamı Toplum kurallarına aldırmayan işsiz güçsüz, serseri.
sırıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çirkince kendini belli etmek.
aşiyan kelimesinin mecaz anlamı Ev, oturulan yer, mesken.
çiziktirmek kelimesinin mecaz anlamı Baştan savma yazmak.
kaybetmek kelimesinin mecaz anlamı Ölüm dolayısıyla ayrılmak.
uyuz kelimesinin mecaz anlamı Hareketli ve canlı olmayan, uyuşuk, pısırık, miskin kimse
askıya almak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi zamanında yapmayıp belirsiz bir zamana bırakmak, savsaklamak.