imansız kelimesinin mecaz anlamı

imansız kelimesinin mecaz anlamı:
Acımasız, merhametsiz.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kaşımak kelimesinin mecaz anlamı 1. Araştırmak, incelemek. 2. Sinirlendirecek söz söylemek. 3. Herhangi bir konuyu yeniden gündeme getirmek.

alfabe kelimesinin mecaz anlamı Bir işin temel bilgileri, başlangıç bilgileri, abece.

ağır kelimesinin mecaz anlamı 1. Değeri çok olan, gösterişli. 2. Çetin, güç. 3. Tehlikeli, korkulu, vahim. 4. Sıkıntı veren, bunaltan. 5. Dokunaklı, insanın gücüne giden, kırıcı. 6. Ağırbaşlı, ciddi. 7. Keskin, boğucu (koku). 8. Davranışları yavaş olan. 9. Sindirimi güç (yiyecek).

saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.

kazak kelimesinin mecaz anlamı Karısına söz geçirebilen, dediğini yaptırabilen erkek, kılıbık karşıtı.

cırboğa kelimesinin mecaz anlamı Halk ağzında cılız çocuk.

kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.

saplanmak kelimesinin mecaz anlamı Takılıp kalmak.

havada kalmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Sonuca ulaşmamak. 2. Bir iddia dayanaksız olduğundan kanıtlanmamak.

yoğun kelimesinin mecaz anlamı 1. Artmış, çoğalmış bir durumda olan. 2. Dolu, sıkı, sıkışık, çok. 3. Şişman, iri, tombul.

çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.

ahtapot kelimesinin mecaz anlamı 1. Çıkarcı, asalak. 2. Sırnaşık, yapışkan (kişi).

klişe kelimesinin mecaz anlamı Basmakalıp (söz, görüş vb.).

susamak kelimesinin mecaz anlamı Çok istemek, şiddetli bir ihtiyaç duymak.

yüzmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Dalgalanmak. 2. Herhangi bir durumun en aşırı derecesinde olmak. 3. Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak.

acı kelimesinin mecaz anlamı 1. Çok keskin, yakıcı. 2. İncitici, dokunaklı, üzücü. 3. Elimizdekini alan veya umutlarımızı yok eden olaylardan duyduğumuz ruh tedirginliği. 4. Önlenemez doğal olayların sebep olduğu üzüntü.

parmakçı kelimesinin mecaz anlamı Kışkırtıcı.

sıvışık kelimesinin mecaz anlamı Yapışıp ayrılmayarak insanı rahatsız eden kimse.

şahlanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek. 2. Parlamak, ışıldamak.

azıtmak kelimesinin mecaz anlamı Çığırından çıkmak veya çıkarmak, ölçüyü kaçırmak.

boya kelimesinin mecaz anlamı Aldatıcı görünüş.

ekmek kelimesinin mecaz anlamı 1. İnsanı geçindirecek iş, kazanç. 2. Bir şeyin başlamasına yol açacak sebepleri hazırlamak.

bulanmak kelimesinin mecaz anlamı Karışmak.

dalgalanmak kelimesinin mecaz anlamı Hareket durumunda olmak, kıpırdamak.

kilitlemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sıkıca tutmak. 2. Kapatmak.

çürümek kelimesinin mecaz anlamı 1. (İnsan) Yıpranmak, çökmek. 2. Bir düşünce temelsiz ve kanıtsız kalmak.

hukuk kelimesinin mecaz anlamı Ahbaplık, dostluk.

bilanço kelimesinin mecaz anlamı Girişilen herhangi bir işte belli bir zaman sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu.

kasıntı kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyüklenme, kurum, gurur. 2. Büyüklenen, gururlanan ve bunu davranışlarıyla belli eden kimse.

danışıklı dövüş kelimesinin mecaz anlamı Başkalarını aldatmak için önceden yapılmış gizli anlaşmaya dayanan davranış, şike.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü