Öfkelenmesine neden olmak, öfkelendirmek, sinirlendirmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kıymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Acımadan vermek, esirgememek, feda etmek. 2. Acımayıp öldürmek. 3. Acımayarak büyük bir kötülük etmek, zulmetmek.
kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
anlaşma kelimesinin mecaz anlamı İki tarafın birbiriyle iyi geçinmesi, uyuşması.
efendi kelimesinin mecaz anlamı Görgülü, nazik, kibar.
için için yanmak kelimesinin mecaz anlamı Dışa vurmadan çok üzülmek.
insan kelimesinin mecaz anlamı Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli kimse.
kaldırmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Katlanmak, tahammül etmek. 2. Uygun gelmek, yakışmak.
dil kelimesinin mecaz anlamı 1. Düşünce ve duyguları bildirmeye yarayan herhangi bir anlatım aracı. 2. Gönül, yürek.
hınzır kelimesinin mecaz anlamı Genellikle hoşa giden bir davranış veya durum için şaka yollu söylenen bir söz
gevşek kelimesinin mecaz anlamı 1. Cansız, hareketsiz, iradesiz. 2. İlgisiz, kayıtsız bir biçimde.
hayvan kelimesinin mecaz anlamı Akılsız, duygusuz, kaba, hoyrat ve elinden iş gelmeyen kimse.
çorba kelimesinin mecaz anlamı Karmakarışık şey.
öpmek kelimesinin mecaz anlamı Hafifçe dokunmak.
azgın kelimesinin mecaz anlamı Gözü dönmüş, çok öfkelenmiş kişi.
intihar kelimesinin mecaz anlamı Hayatını tehlikeye düşürecek davranış veya iş.
küfelik kelimesinin mecaz anlamı Kendi kendine yürüyemeyecek derecede sarhoş kimse.
kasap kelimesinin mecaz anlamı Kan dökücü, hunhar.
kulübe kelimesinin mecaz anlamı Alçak gönüllülük göstermek amacıyla "ev" anlamında kullanılan bir söz.
kakalamak kelimesinin mecaz anlamı Alışverişte aldatmak, kötü mal satmak, kazıklamak.
katı kelimesinin mecaz anlamı 1. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. 2. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.
tabiat kelimesinin mecaz anlamı Huy.
hanedan kelimesinin mecaz anlamı Eli açık ve konuksever.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
tadı damağında kalmak kelimesinin mecaz anlamı Hoşa giden, zevk alınan bir şeyi unutamamak.
alafranga kelimesinin mecaz anlamı Züppe.
parmakçı kelimesinin mecaz anlamı Kışkırtıcı.
sıkışmak kelimesinin mecaz anlamı Zor bir durumda kalmak.
cehennem kelimesinin mecaz anlamı Çok sıkıntılı yer.
kızışmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zorlu, sert, kızışık bir durum almak, şiddetlenmek, artmak. 2. Hızlanmak, hareketlenmek.