1. Bir kimsenin veya bir şeyin nitelikleri herkesçe bilinir olmak.
2. Duygular için doldurmak.
3. Doldurmak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
sıvamak kelimesinin mecaz anlamı Sıva gibi bulaştırmak.
âlem kelimesinin mecaz anlamı 1. Kendine özgü birçok niteliği bulunan şey. 2. Eğlence yaşamı, sazlı sözlü eğlence. 3. Kendine özgü nitelikleri olan, ilginç ve değişik yer ya da kişi. 4. İçsel dünya, duygu, düş, düşünce gücü.
ineklik kelimesinin mecaz anlamı Bönlük.
yarık kelimesinin mecaz anlamı Anlaşmazlık.
kimya kelimesinin mecaz anlamı Yüksek özellikler taşıyan çok değerli.
kasmak kelimesinin mecaz anlamı Baskısı altında tutmak.
yoksul kelimesinin mecaz anlamı İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz.
yavan kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, tatsız.
çırılçıplak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bitki örtüsü bulunmayan. 2. Çok açık bir biçimde.
etiket kelimesinin mecaz anlamı 1. Kimlik. 2. Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol.
parazit kelimesinin mecaz anlamı 1. Herhangi bir işte, olayda sorun çıkaran kimse. 2. Başkalarının sırtından geçinen kimse.
boyamak kelimesinin mecaz anlamı Ağır söz söylemek, aşağılamak.
kir kelimesinin mecaz anlamı Utanılacak durum, leke, şaibe.
batakhane kelimesinin mecaz anlamı İşlerin zamanında ve gereğince yapılmadığı yer.
kaz kelimesinin mecaz anlamı Budala.
meyil kelimesinin mecaz anlamı Gönül bağlama, sevme, istek, eğilim.
şişmek kelimesinin mecaz anlamı Yorulup koşuya devam edemez olmak, nefes alamayacak duruma gelmek.
tirendaz kelimesinin mecaz anlamı 1. Becerikli, elinden iş gelir. 2. Temiz ve zarif giyinmiş.
kırılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Soğuk, rüzgâr vb. eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. 2. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. 3. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak.
çürük kelimesinin mecaz anlamı Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
büyü kelimesinin mecaz anlamı Karşı durulmaz güçlü etki.
yabani kelimesinin mecaz anlamı 1. Ürkek, sıkılgan. 2. Görgüsüz, kaba ve hoyrat.
kılavuz kelimesinin mecaz anlamı Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
gömgök kelimesinin mecaz anlamı Çok, aşırı.
tutulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine tutkun olmak, sevmek. 2. Bir işe ya da birine canı sıkılır olmak.
bulamaç kelimesinin mecaz anlamı Karışık, oradan buradan toplanmış.
yuva kelimesinin mecaz anlamı 1. Aile ocağı. 2. Bir şeyin çok bulunduğu yer.
saf kelimesinin mecaz anlamı Kurnazlığa aklı ermeyen, kolaylıkla aldatılabilen.
göynümek kelimesinin mecaz anlamı Dertlenmek, üzülmek, içlenmek.
hırpalamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Ağır bir davranışla üzmek. 2. İtip kakmak, azarlamak.