Vurucu güç.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ayıklamak kelimesinin mecaz anlamı Bir görevde gereksiz görülenleri işinden ayırmak.
dürtmek kelimesinin mecaz anlamı İstenen şeyi yaptırmak üzere birine, harekete geçirecek söz söylemek, teşvik etmek.
paslanmak kelimesinin mecaz anlamı Tembellikten, işsizlikten ya da devinimsizlikten uyuşup kalmak.
çiğnemek kelimesinin mecaz anlamı 1. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak. 2. Egemenliği altına almak, hükmetmek.
sarıklı kelimesinin mecaz anlamı Müslüman din adamı.
mit kelimesinin mecaz anlamı Masalımsı, gerçek olmayan şey.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
katıksız kelimesinin mecaz anlamı 1. Belli bir yerden, belli bir soydan gelen. 2. Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam.
çekiştirmek kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kötü taraflarını uzun uzadıya sayıp dökmek.
aşiyan kelimesinin mecaz anlamı Ev, oturulan yer, mesken.
çember kelimesinin mecaz anlamı Aşılması, çözümü güç durum.
tutunmak kelimesinin mecaz anlamı Başarıya ulaşarak kendine bir yer sağlamak.
maşa kelimesinin mecaz anlamı Başkasınca bir işe araç edilen kimse.
zemin kelimesinin mecaz anlamı Temel, dayanak.
kancalamak kelimesinin mecaz anlamı Kancayı takmak.
bezirgân kelimesinin mecaz anlamı Mesleğini sadece kazanç için kullanan kimse.
kaypak kelimesinin mecaz anlamı Sözünde durmaz, sözüne güvenilmez, dönek.
mıhlamak kelimesinin mecaz anlamı Birini bir yerden ayrılamayacak hale sokmak.
köle kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse.
dağlı kelimesinin mecaz anlamı Kaba saba, görgüsüz.
akraba kelimesinin mecaz anlamı 1. Oluşmaları bakımından kaynakları özdeş olan şeyler. 2. Biri ötekinin sonucu olan şeyler.
maytap kelimesinin mecaz anlamı "Eğlenmek, alay etmek" anlamında, "maytap geçmek" biçiminde kullanılır.
terlemek kelimesinin mecaz anlamı Bir iş yaparken yorulmak ya da güçlükle başarmak.
tosun kelimesinin mecaz anlamı Sağlıklı, tıknaz delikanlı.
çekişmek kelimesinin mecaz anlamı Hafif düzen kavga etmek.
çıtlatmak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseye, bilmediği bir şeyden ancak sezdirecek kadar söz etmek.
artık kelimesinin mecaz anlamı Hiç değeri olmayan, değersiz.
süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.
kabak kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz, görgüsüz, kaba.
kurban kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir ülkü uğrunda feda edilen veya kendini feda eden kimse. 2. Bir kazada veya felakette ölen kimse. 3. Maddi ve manevi bakımdan felakete sürüklenmiş, insani değerlerini yitirmek zorunda kalmış veya bırakılmış kimse.