parlamak kelimesinin mecaz anlamı

parlamak kelimesinin mecaz anlamı:
1. Ünlü sanlı olmak, onuru yükselmek.

2. Birdenbire öfkelenmek.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

diklenmek kelimesinin mecaz anlamı Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak.

okşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Hafifçe dövmek. 2. Bir kimseyi hoşnut etmek.

katı kelimesinin mecaz anlamı 1. Hoşgörüsüz, acımasız, merhametsiz, zalim. 2. Düşünce ve davranışlarında belli ilkelere sıkı sıkıya bağlı olan.

yarım kelimesinin mecaz anlamı Hastalıklı, sakat sağlıksız.

kansız kelimesinin mecaz anlamı Duygusuz ve korkak.

kış kelimesinin mecaz anlamı Çok soğuk hava.

didişmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Geçimini sağlamak amacıyla güç şartlarda çalışmak, uğraşmak. 2. Geçinememek, sürekli tartışmak.

dünya kelimesinin mecaz anlamı Duygu, düşünce ve hayal âlemi.

koltuk altı kelimesinin mecaz anlamı Kayırma.

gürlemek kelimesinin mecaz anlamı Kuvvetli ve etkili bir biçimde varlığını göstermek.

sıvamak kelimesinin mecaz anlamı Sıva gibi bulaştırmak.

kanamak kelimesinin mecaz anlamı Yeniden etkisini duyurmak, depreşmek.

tütmek kelimesinin mecaz anlamı Yaşamak, varlığını sürdürmek.

susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.

çaktırmadan kelimesinin mecaz anlamı Belli etmeden, sezdirmeden.

sıcakkanlı kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın, sempatik.

köklü kelimesinin mecaz anlamı 1. Kökleşmiş, iyi yerleşmiş, kalıcı olan, esaslı. 2. Soylu, soyu sopu belli, iyi tanınan.

havsala kelimesinin mecaz anlamı Zihnin bir şeyi anlama ve kavrama yetisi.

hedef kelimesinin mecaz anlamı Amaç, gaye, maksat.

benzetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir duruma getirmek, bozmak, berbat etmek. 2. Dövmek.

istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.

taş kelimesinin mecaz anlamı Biri anlasın diye söylenen söz.

pişkin kelimesinin mecaz anlamı 1. Saygısızca davranarak işini yürüten. 2. Yüzsüz. 3. Deneyimi olan, herhangi bir şeye alışmış olan, olgun.

çocuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Büyükler arasında daha az yaşlı olan kişi. 2. Büyüklere yakışmayacak daha çok küçüklerin yapabileceği gibi davranan kimse. 3. Belli bir işte yeteri kadar deneyimi ve yeteneği olmayan kimse.

kalafatlamak kelimesinin mecaz anlamı Çeki düzen vermek.

koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.

artırmak kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir davranışta ileri gitmek, ölçüyü aşmak.

sökmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Karışık veya bilinmeyen harf ve işaretlerle yazılı bir yazıyı okumak. 2. Okuyabilme becerisini kazanmak.

yan kelimesinin mecaz anlamı İstekleri karşıt olan iki kişiden veya topluluktan biri.

şahbaz kelimesinin mecaz anlamı Çevik ve becerikli.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü