Ciddiyetini, ağırlığını kaybettirmek.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kalp kelimesinin mecaz anlamı 1. Sevgi, gönül. 2. Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri. 3. Duygu, his.
rest çekmek kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir konuda sert ve kesin olarak son sözü söylemek.
çatallaşmak kelimesinin mecaz anlamı İki veya daha çok olasılık göstererek anlaşılması güç bir duruma gelmek.
köşebaşı kelimesinin mecaz anlamı Önemli makam.
avcı kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyi büyük bir özenle izleyerek iyisini bulup ortaya çıkaran ve tanıtan kişi.
idmanlı kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir duruma alışmış ve onu yadırgamaz hale gelmiş olan.
yırtık kelimesinin mecaz anlamı Utanması, çekinmesi olmayan, arsız.
bastıbacak kelimesinin mecaz anlamı Yaramaz, haylaz.
elektrik kelimesinin mecaz anlamı Çarpıcılık, cazibe, canlılık.
imza kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir dalda ün yapmış yazar, sanatçı.
damgalamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir kimseye gerçeğe dayanmadan herhangi bir özellik veya nitelik yüklemek. 2. Birine yüz kızartıcı bir suç yüklemek.
artist kelimesinin mecaz anlamı Olduğundan başka türlü görünen, yapmacık ve abartılı davranan kimse.
maya kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin özünü oluşturan en önemli madde. 2. Bir şeyin, bir kimsenin yapısı, yaradılışı, niteliği.
kol gezmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü durum ve davranışlar çokça olmak.
yemek kelimesinin mecaz anlamı Harcamak, sarf edilmek, kullanılmak, tüketilmek.
kese kelimesinin mecaz anlamı Bir kimsenin kendisine ait parası veya serveti, mal varlığı.
uyuz olmak kelimesinin mecaz anlamı Birine, bir şeye sinirlenmek.
yaşamak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yer tutmuş olmak. 2. Hoş vakit geçirmek, keyif sürmek. 3. Birine "ne mutlu" olmak. 4. Süredurmak.
yavan kelimesinin mecaz anlamı Hoşa gitmeyen, tatsız.
düşeş atmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadık bir başarı kazanmak.
sarmal kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılmaz (durum).
kopmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birdenbire gürültülü veya tehlikeli olaylar birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak. 2. Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak. 3. Kurtulmak. 4. Çok ağrımak.
kabarmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bulanmak. 2. Kafa tutmak, öfkelenip üstüne yürüyecek gibi davranmak. 3. Öfke, sevgi vb. duygular gittikçe güçlenmek. 4. Böbürlenmek, gururlanmak.
çorba kelimesinin mecaz anlamı Karmakarışık şey.
çatlamak kelimesinin mecaz anlamı Sıkıntı, yalnızlık, sabırsızlık, kıskançlık gibi ruhi durumları aşırı derecede duymak.
süprüntü kelimesinin mecaz anlamı Bayağı ve aşağılık şey ya da kimse.
kötürüm kelimesinin mecaz anlamı İşleyemez, iş çıkaramaz.
yapkın kelimesinin mecaz anlamı Sarhoş.
benzetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Kötü bir duruma getirmek, bozmak, berbat etmek. 2. Dövmek.
hürmetli kelimesinin mecaz anlamı Oldukça büyük, okkalı.