1. Açıkgöz, kurnaz, cingöz.
2. Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız.
3. Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
kafes kelimesinin mecaz anlamı Hapishane.
abanmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine yük olarak onun sırtından geçinmeye çalışmak. 2. Futbolda topa olanca gücüyle vurmak
mayna kelimesinin mecaz anlamı Bırakılma, son verilme.
kapılmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Birine güvenip boş bulunarak aldanmak. 2. Bir kimseye tutulmak, bağlanmak, aşırı sevgi duymak. 3. Bir şeyin veya kimsenin güçlü etkisinde kalmak.
dalga kelimesinin mecaz anlamı 1. Gizli amaç, dalavere. 2. Esrar gibi uyuşturucu maddelerin verdiği keyif hali. 3. Dalgınlık.
cadı kelimesinin mecaz anlamı Huysuz, çirkin, ihtiyar kadın.
yönelmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Amaç olarak benimsemek. 2. Hedef almak.
boğazlamak kelimesinin mecaz anlamı Gaddarca, kan dökerek öldürmek.
soytarı kelimesinin mecaz anlamı Hile yapan ve yaltaklık eden kimse.
çıkmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Talihine düşmek. 2. Oyunda rol almak. 3. Niteliği belirmek. 4. Bir iddia ile ortalıkta görünmek. 5. Flört etmek.
yayan kelimesinin mecaz anlamı Bilgisiz.
sıcakkanlı kelimesinin mecaz anlamı Sevimli, cana yakın, sempatik.
yırtmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Zorlamak. 2. Bir işi yapmaktan kurtulmak. 3. Köşeyi dönmek.
dinamizm kelimesinin mecaz anlamı Davranışları canlı ve hareketli olan canlının özelliği.
angarya kelimesinin mecaz anlamı Usandırıcı, bıktırıcı, zorla yapılan iş.
istifçi kelimesinin mecaz anlamı İstifçilik yapan.
susak kelimesinin mecaz anlamı Salak, aptal.
taşmak kelimesinin mecaz anlamı Öfke, sabırsızlık, coşku veya fazla heyecandan kendini tutamamak.
bilanço kelimesinin mecaz anlamı Girişilen herhangi bir işte belli bir zaman sonunda elde edilen iyi ve kötü sonuçların karşılıklı durumu.
meyve kelimesinin mecaz anlamı Ürün, sonuç, kâr.
batmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Daha kötü bir duruma uğramak. 2. Yıkılmak, egemenliği sona ermek. 3. Dokunmak, incitmek.
aşındırmak kelimesinin mecaz anlamı Bir yere pek çok gidip gelmek.
mide kelimesinin mecaz anlamı Yemek yeme isteği.
koltuk kelimesinin mecaz anlamı 1. Koltuklama veya koltuklanma. 2. Kayırma. 3. Yüksek mevki, makam.
saklamak kelimesinin mecaz anlamı Korumak, esirgemek.
hücre kelimesinin mecaz anlamı Siyasi bir inançla gizli olarak çalışan bir örgütün genellikle aynı yerde çalışanlarının oluşturduğu topluluk.
kırk kelimesinin mecaz anlamı Pek çok.
hayranlık kelimesinin mecaz anlamı Tutku, aşırı istek.
bacaksız kelimesinin mecaz anlamı 1. Bacakları kısa olan, kısa boylu, bodur. 2. Yaramaz.
sallamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.