Bir işi görmeyip hep başka zamana bırakmak, savsaklamak.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
boğazlamak kelimesinin mecaz anlamı Gaddarca, kan dökerek öldürmek.
hoca kelimesinin mecaz anlamı Akıl öğreten, öğüt veren kimse.
dövünmek kelimesinin mecaz anlamı Aşırı derecede üzülerek çırpınmak.
el ense çekmek kelimesinin mecaz anlamı Yenmek, mağlup etmek.
esnetmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Usanç vermek. 2. Katılığını gidermek.
ilaç kelimesinin mecaz anlamı Çare, önlem.
sandalye kelimesinin mecaz anlamı Makam, koltuk, mevki.
yırtıcı kelimesinin mecaz anlamı 1. Kan dökmekten, insan öldürmekten zevk alan kimse. 2. Tiz, yüksek (ses). 3. İş bitiren, mahir.
ölmek kelimesinin mecaz anlamı 1. Solmak. 2. Çok sıkıntı veya acı çekmek. 3. Değerini, geçerliliğini yitirmek, kullanılmamak.
katır kelimesinin mecaz anlamı İnatçı ve huysuz.
fakir kelimesinin mecaz anlamı 1. Zavallı, kimsesiz. 2. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san.
irikıyım kelimesinin mecaz anlamı İri yapılı, gövdeli.
gırtlak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yiyip içme. 2. Ses rengi, yapısı.
ucuzlamak kelimesinin mecaz anlamı Kolaylıkla elde edilir ve duyulur olmak.
uyuz kelimesinin mecaz anlamı Hareketli ve canlı olmayan, uyuşuk, pısırık, miskin kimse
tezgâhlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir iş için hazırlık yapmak, işi hazırlamak ya da işe girişmek.
bırakmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Özgürlük vermek, hürriyetine kavuşmasını sağlamak. 2. Boşamak. 3. Unutmak.
komple kelimesinin mecaz anlamı Üstün nitelikleri kendinde toplayan, mükemmel.
kırıntı kelimesinin mecaz anlamı 1. Küçük kalıntı. 2. Eser, iz, belirti.
veresiye kelimesinin mecaz anlamı Özensiz, gönülsüz, önem vermeden.
karabaş kelimesinin mecaz anlamı Evlenmemiş, evlenmek istemeyen adam.
çürük kelimesinin mecaz anlamı Sağlam bir temele veya kanıtlara dayanmayan.
lekelemek kelimesinin mecaz anlamı Birine namusa dokunur bir suç yüklemek.
lord kelimesinin mecaz anlamı Çok zengin kimse.
olgunluk kelimesinin mecaz anlamı İnsanların bilgi, görgü ve hoşgörü bakımından gereği kadar gelişmiş olma durumu, yetkinlik, kemal.
mayna kelimesinin mecaz anlamı Bırakılma, son verilme.
kamçılı kelimesinin mecaz anlamı Zor ve şiddet kullanan.
kol gezmek kelimesinin mecaz anlamı Kötü durum ve davranışlar çokça olmak.
saye kelimesinin mecaz anlamı Koruma, yardım.
bulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Fazla rahatsızlık vermek.