vurmak kelimesinin mecaz anlamı

vurmak kelimesinin mecaz anlamı:
İçine işlemek, dokunmak, üzmek, yaralamak.

İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın

Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.

Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.

kavga kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir amaca erişmek, bir şeyi elde etmek veya bir şeye karşı koyabilmek için harcanan çaba, verilen mücadele.

utanmak kelimesinin mecaz anlamı Çekingenlik göstermek, mahcup tavırlı hareket etmek.

gömmek kelimesinin mecaz anlamı Birinden daha çok yaşamak.

ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı Çıkarmak, dışarı atmak.

alan kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir konu veya çalışma çevresi. 2. Bilim, sanat gibi uğraşlarda konu ya da çalışma çevresi.

salaş kelimesinin mecaz anlamı Uyumsuz, derme çatma, kötü görünen.

yobaz kelimesinin mecaz anlamı Bir düşünceye, bir inanca aşırı ölçüde bağlı olan (kimse).

ihdas etmek kelimesinin mecaz anlamı Bir şeyin olmasına, ortaya çıkmasına sebep olmak.

örümceklenmek kelimesinin mecaz anlamı Ateşli hastalıklarda göz, ağız gibi yerler kurumuş salgılarla perdelenir gibi olmak.

kumkuma kelimesinin mecaz anlamı Kötü, olumsuz bir özelliği kendinde fazlasıyla toplayan kimse, olay, olgu veya yer.

kriz kelimesinin mecaz anlamı Bir toplumun, bir kuruluşun veya bir kimsenin yaşamında görülen güç dönem, bunalım, buhran.

yuvarlanmak kelimesinin mecaz anlamı Umulmadığı halde ölmek.

aramak kelimesinin mecaz anlamı Olumsuz, kötü bir şeyin olması, gerçekleşmesi için çalışmak.

öksüz kelimesinin mecaz anlamı Kimsesiz.

sönmek kelimesinin mecaz anlamı (Duygular hakkında} Dinmek, geçmek.

büyük kelimesinin mecaz anlamı Üstün niteliği olan, önemli.

inginlik kelimesinin mecaz anlamı Güçten düşme hali.

arkalamak kelimesinin mecaz anlamı Bir kimseden yana çıkmak, bir kişiyi başkalarına karşı korumak, bir kişiyi kayırmak.

eğilmek kelimesinin mecaz anlamı Başkasının egemenliğini benimsemek, kabul etmek.

sarhoş kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyden çok fazla mutluluk duyan. 2. Hoşa giden bir etki ile kendinden geçmiş olarak, esrik.

büyütmek kelimesinin mecaz anlamı Abartmak, mübalağa etmek.

düşman kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyi büyük ölçüde kullanıp tüketen kimse "Çikolata düşmanı." 2. Bazı şeylerden nefret eden, tiksinen kimse. "Sigara düşmanı."

kalem kelimesinin mecaz anlamı 1. Resmi kuruluşlarda, yazı işlerinin görüldüğü yer. 2. Çeşit (şey). 3. (Bazı deyimlerde) Yazı. 4. Yazar.

sirayet etmek kelimesinin mecaz anlamı Yayılmak, dağılmak.

kıskanmak kelimesinin mecaz anlamı Yerinde olmayı istemek, imrenmek.

uyku kelimesinin mecaz anlamı 1. Çevrede olup bitenin farkında olmama, gaflet, aymazlık. 2. Doğada görülen sükûnet durumu. 3. Gerçeği görememe, dalgınlık, aymazlık.

aforoz etmek kelimesinin mecaz anlamı Darılıp biriyle konuşmamak, ilgiyi kesip kendinden uzaklaştırmak, toplum tarafında dışlanmak.

kuyu kelimesinin mecaz anlamı İçinden çıkılamayan durum veya yer.

kâr kelimesinin mecaz anlamı Yarar, fayda.

gözbağı kelimesinin mecaz anlamı Aklı ve duyguları yanıltan neden.

Mecaz Anlamlı Kelimeler Sözlüğü