Sinemada ya da tiyatroda çok beğenilen sanatçı.
İstediğiniz Kelimenin Mecaz Anlamını Arayın
Sözcüklerin cümle, dize veya deyim içine girdiklerinde, gerçek anlamlarından tamamen sıyrılarak başka bir sözcük ya da kavram yerine kullanılmasıyla kazandığı anlama mecaz (değişmece) anlam denir. Mecaz anlam, Sözcüğün sürekli olmayan, kullanım içinde geçici olarak üstlendiği anlamdır.
Bu sözlük çalışması Türk Dil Kurumunun (TDK) en son değişikliklerine uygun olarak düzenlenmiştir.
ayaklanmak kelimesinin mecaz anlamı Yasalara, kurallara, buyruklara karşı gelmek, karışıklık çıkarmak, başkaldırmak; isyan etmek.
karakoncolos kelimesinin mecaz anlamı Çok çirkin kimse.
ezik kelimesinin mecaz anlamı Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü.
kıstırmak kelimesinin mecaz anlamı Kaçamayacak bir duruma getirmek.
gözbağı kelimesinin mecaz anlamı Aklı ve duyguları yanıltan neden.
yoksulluk kelimesinin mecaz anlamı Verimsizlik, yetersizlik.
milat kelimesinin mecaz anlamı Herhangi bir olayın başlangıcı.
ipsiz kelimesinin mecaz anlamı Haylaz, serseri.
bulaşmak kelimesinin mecaz anlamı Fazla rahatsızlık vermek.
yuva kelimesinin mecaz anlamı 1. Aile ocağı. 2. Bir şeyin çok bulunduğu yer.
harın kelimesinin mecaz anlamı inatçı, dik baş.
bulanık kelimesinin mecaz anlamı Niteliği tam anlaşılmayan.
ihraç etmek kelimesinin mecaz anlamı Çıkarmak, dışarı atmak.
koyun kelimesinin mecaz anlamı Şefkatli çevre, her şeyden habersiz kendi halinde.
ağrı kelimesinin mecaz anlamı Kaygı, tasa, dert.
alet kelimesinin mecaz anlamı Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa.
sayfa kelimesinin mecaz anlamı Konu.
kaymak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin en iyi ve seçkin bölümü. 2. Görüş, düşünce veya tutumunu değiştirmek. 3. İstemeden bir şey yapmak anlamıyla bazı deyimlerde geçer.
muamma kelimesinin mecaz anlamı Anlatılmaz iş.
yaldızlamak kelimesinin mecaz anlamı Bir işin üstünkörü yapıldığını gizlemek için onu değersiz süslerle süslemek.
bozulmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeye kızmak, içerlemek. 2. Sağlığını yitirip zayıflamak.
kılavuz kelimesinin mecaz anlamı Ruhsal ve zihinsel bakımdan yol gösteren, ışık tutan kimse.
arka kelimesinin mecaz anlamı 1. Bir şeyin gizli, bilinmeyen yüzü, iç yüz. 2. Kayıran kişi, kayırıcı, koruyucu.
sızmak kelimesinin mecaz anlamı 1. Yorgunluktan kendinden geçerek uzanıp kalmak. 2. Bir topluluk ya da örgütün arasına karışmak.
bit yeniği kelimesinin mecaz anlamı Bir işin gizli kalmış kötü ve aksak tarafı, kuşkulu bir nokta.
omurgasız kelimesinin mecaz anlamı Düşüncelerini çıkarları doğrultusunda değiştirebilen, ilkesiz.
kredi kelimesinin mecaz anlamı Güven, saygınlık, itibar.
fersah kelimesinin mecaz anlamı Çok uzun mesafe, uzaklık.
meyil kelimesinin mecaz anlamı Gönül bağlama, sevme, istek, eğilim.
sızdırmak kelimesinin mecaz anlamı Gizlice, farkına vardırmadan birinden para çekmek.